Orta, orta, orta

TARİH kitaplarını karıştırdığınız zaman, futbolu kimin bulduğuna dair çeşitli bilgilere ulaşırsınız. Ama modern futbolun, şu andaki kurallarıyla oynanan oyunun İngilizler tarafından bulunduğu konusunda herkes hemfikirdir.

Ve İngiliz futbolunun en temel yapı taşlarından biri, topu kanatlara taşımak ve kale sahasına mümkün olduğu kadar sert ve kavisli ortalar yağdırmaktır..

Fenerbahçe biraz Löw, çokca da Daum dönemlerinde bu özelliği yakalamış, hem farklı galibiyetler almış, hem de oynadığı futbolla izleyenlere zevk vermişti.. Oysa bu sezon farklı bir Fenerbahçe vardı sahada.. Takım 2-0 öne geçiyor ama her an gol yenecek hissi veriyordu Fenerbahçe.. Goller ya ceza alanı dışından atılan şutlardan, ya da ölü toplardan geliyordu..

Taa ki dünkü maça kadar.. Artık bol bol orta yapmalı Fenerbahçe.. Dünkü gibi topu sürekli kanatlara taşımalı, oyunu yaymalı, rakibi açmalı ve forvetteki isimleri gol atamama baskısından kurtarmalılar.. Dün 22 ortasının 12’si isabetli olmuş Fenerbahçe’nin.. Bunların 4’ü maçın yıldızı Mehmet Yozgatlı’dan gelmiş..

Neden bekledi

Yenilebilirdi dün Fenerbahçe.. Ama rakibine tek pozisyon vererek yenilme olasılığını zaten azaltmış, Lugano ile Edu’nun yerlerini değiştirmiş, Edu’yu daha çok ileri çıkan adam konumuna sokmuştu..

Aurelio’nun yerine oynayan Deniz, çok soğukkanlıydı.. Uğur, defansta Ümit’i aratmadı ama hücumda o kadar etkili olamadı..

Ama maça asıl damgasını vuran isim Mehmet Yozgatlı’ydı.. Mehmet Yozgatlı’nın sağ kulvara çekilişi, hem rakibin bu kanadı etkili kullanmasını engellemiş hem de Fenerbahçe’nin pozisyon zenginliğini artırmıştı.. Mehmet, ilk golü atıp, ikinciyi attırırken formasına ne kadar hasret kaldığını da gösterdi..

Şimdi bir soru geliyor aklıma.. Bu oyuncuyu aylardır izliyor Zico.. Neden hiçbir maçta doğru dürüst şans vermedi ona? İdmanlardaki performansını mı yeterli görmedi, yoksa takımı mı bozmak istemedi?

Alex, Alex, Alex

Ve Alex.. Tek forvetin arkasında oynadığı zaman ne kadar etkkili olacağını gösterdi.. Gollerini atmaktan çok, tek paslarıyla oyunu yaydı ve Kayserispor orta sahasının çok yorulmasını sağladı..

Bu galibiyetin ardından sarı-lacivertli yöneticiler de şu soruyu sormalılar artık kendilerine..

Milyonlarca taraftar ne bekliyor Fenerbahçe’den? UEFA Kupası’nı kazanmasını veya final oynamasını mı?

Ligde şampiyon olurken rakiplerini ezici bir futbol sergilemesini mi? 23 yıldır kazanamadığı Türkiye Kupası’nı müzesine taşımasını mı?

Hayır.. Hiçbiri olmayabilir.. Sadece yerdeki topa kayarak hamle yapan, tekmeye kafasını uzatan, paslaşırken aklını kullanan, şut çekmekten korkmayan, basit hata yapmayan bir takım görmek istiyor.. Bakalım Zico, bu takıma her maçta dünkü gibi futbol oynatabilecek mi?

Kayserispor için çok şey söylenecek bir maç değildi.. Gökhan ve Iglesias’ın yokluğu onları çok etkiledi..

Hakem üçlüsü için oldukça ilginç bir 90 dakikaydı.. Fenerbahçe’nin ilk golünde faul düdüğü çalınabilirdi.. Çıkmayan veya yanlış çıkan kartlar vardı. Bütün hatalarına karşın Kayserispor’un golünde yardımcısının bayrağına uymayıp maçı oynatması doğru bir karardı..
Yazarın Tüm Yazıları