Küçümsersen evine küçümsemezsen

FENERBAHÇE’yi bu sezon çok çok zorlu bir süreç bekliyor... Sarı lacivertli takım ligde geçen sezondan daha iyi oynamak zorunda... 30 yıldır kazanamadığı kupayı 5 maçla elde etme şansı var.. Şampiyonlar Ligi’nde 3 yıl önce gösterdiği performansa yakın bir tablo çizmek istiyor.. Ya da Avrupa Ligi’nde en azından Braga’nın başardığı final çıtasını yakalamak hedefinde.. Bunları hiç kimse açık açık söylemiyor.. Ama bu takım Avrupa’da kupa kazanacak güçte..
Çok iyi bir forvet ve Yobo’nun transferiyle taşlar yerine oturmuş olacak.. Orhan, Selçuk, Caner, Dia, Uğur, Bilica, Semih, Özer, Semih ve Gökay, kaliteli alternatif isimlere sahipler... Takım birbirini çok iyi tanıyor ve yerlisi-yabancısı kaynaşmış durumda...
Ama bu Fenerbahçe’nin en büyük özelliği dengesizliği ve basit hataları çokça yapması... Bilica’nın ilk golde, Andre’nin ikinci golde yaptığı hatalar şampiyonluğu ya da Şampiyonlar Ligi’nde turu kaybedebilir..

Kulübeden müthiş katkı

Palermo’nun kendi sahasına kapanması ve “sıradan bir takım” görüntüsü vermesi futbolcuların iş disiplini etkilememeliydi.. Konsantrasyon kaybı iki büyük hatayı getirdi... Geçen sezon Avrupa kupalarında oynadığı 4 maçın üçünü 10 kişi tamamladı Fenerbahçe.. Birinde son saniyede penaltıyla galibiyet gitti, diğerinde inanılmaz bir savunma hatasıyla uzatma tura veda edildi..
Dün gece her yönüyle iyi bir hazırlık maçıydı.. Kulübe müthiş katkı yaptı. Sezona çok iyi giren ve ilk golün asistini yapan Alex’le, Nürnberg maçının yıldızı Niang birlikte çıktı.. Yerlerine giren Sezer’in asistinde, Uğur golü attı.. Selçuk savunmanın önüne duvar ördü.. Gökhan, Miccoli’yi bitirdi.. En durgun görünen isimse Mehmet Topuz’du..

Joseph Yobo, Sow ya da..

AYKUT Kocaman geçen sezonun ikinci yarısından itibaren Yobo’nun bonservisiyle alınmasını çok istemişti.. Yine aynı ısrarını sürdürüyor. Nijeryalı oyuncunun topu oyuna iyi sokması, sakinliği, duran toplaraki etkinliği ve saha dışındaki liderlik özellikleri Kocaman’ın ısrarının en büyük nedeni.. Everton Yobo’yu verme konusunda zaten rahat.. Yobo da gelmek istiyor.. Ancak yıllık ücret ve sözleşmenin süresiyle ilgili ayrıntılar henüz netleşmiş değil.. Fenerbahçe Emenike’nin gidişinin ardından bitirici bir santrfor arayışını hızlandırdı.. Kocaman Emenike’yi çok beğeniyordu ve gitmesini hiç istemedi.. Lille’in Senegalli gol kralı Sow hedefteki isim.. Menajer Hasan Çetinkaya bu transferi bitirmek için oldukça yoğun çaba sarfediyor.. Niang ve Dia ikilisi de, Sow’un alınmasını çok istiyorlar.. Bonservis bedelinin yüksekliğinin dışında Sow da, Lille formasıyla Şampiyonlar Ligi’nde oynamak istediğini Fenerbahçe’ye iletmiş.. Buna karşın sarı lacivertli kulüp Senegalli forvetten vazgeçmiş değil.. Sow’un gelmemesi durumunda Marsilyalı Lucho Gonzalez ismi de konuşuluyor..

Bütün kapılar Ali Koç’a çıkıyor

FENERBAHÇE’nin son 45 gündeki zor anları kulübün işleyişini de oldukça sıkıntılı hale getirdi.. Başkanın tutukluluk durumunun devam etmesi, muhalif kesimin yönetime baskısı, futbolcuların alacakları, diğer spor branşlarındaki yatırımlar derken, “Yeni başkan seçilecek mi” sorusu kulaktan kulağa konuşuluyor.. Futbolcuların hemen hepsi Aziz Yıldırım’ın başkanlığı bırakması durumunda Ali Koç’un göreve gelmesini istiyor..  Son yıllardaki duruşu, şampiyonluk kutlamalarındaki nezaket dolu konuşması, enerjik yapısı ve Türkiye’nin en önemli ailelerinden birinin mensubu olması Ali Koç’u çok öne çıkartıyor..
Başkan Aziz Yıldırım’a büyük destek veren ve durumdan faydalanan biri pozisyonuna gelmeyi hiç istemeyen Ali Koç’un başkanlığa adaylığı konusunda Koç Ailesi biraz temkinli.. Yine de şu andaki gidişat, Aziz Yıldırım’ın tutukluluk süresi kısa sürse de başkanlığı bırakacağını gösteriyor.. Gelecek yıl kongre yılı.. Ama Ali Koç, 2011 yılı içinde bu görevi üstlenmeyi pek istemiyor gibi.. Kongrede aday olup, Aziz Yıldırım’ın da desteğini alarak Fenerbahçe’nin yeni başkanı olmaya en yakın isim..

Federasyona tam not

FUTBOL Federasyonu çok çok cesur bir hamleyle yeni bir statüyü hayata geçirdi.. Tüm yeniliklere, örneğin iki Boğaz Köprüsü’nün yapımına karşı çıkanlar olduğu gibi play-off sistemine karşı çıkanlar da olacaktır.. Sezon sonuna kadar şampiyonluk iddiası taşıyan takımların yarışın içinde olacağı, kimsenin kolay kolay pes etmeyeceği bir sistem olacak artık.. Son bir ayda çok kaliteli, çekişmeli üst düzey maçlar izleyebileceğiz.. Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi’nde ülkemizi temsil eden takımlar üst düzey ve sık maç yapma tecrübesi edinecekler.. Bu milli takıma da olumlu yansıyacak.. Bir ay 4 kez oynayan Real-Barça örneğindeki gibi tüm Türkiye bu heyecana odaklanacak.. Kulüpler daha fazla bilet satacak..
Üçüncü hamleyi bekliyoruz
Kombineli taraftar daha çok derbi izleyecek.. Sponsorların yatırım yapacağı alan sayısı çoğalacak ve kulüplerimiz daha çok gelir elde edecek.. 1987 yılında sadece İngiltere ve İsveç 3 puan sistemini uyguluyordu.. Federasyon Başkanı Şenes Erzik, Türk futbolunun ilk Boğaz Köprüsü’nü hizmete açtı ve 3 puan sistemini hayata geçirdi.. Bizim arkamızdan tüm dünya o sisteme geçti.. Mehmet Ali Aydınlar ve arkadaşları da ikinci Boğaz Köprüsü niteliğindeki bir devrime imza attılar..Önce hayırlı olsun diyelim, ardından Profesyonel Futbol Talimatnamesi’nin düzenlenmesini içeren Üçüncü Boğaz Köprüsü’nü beklediğimizi belirtelim..
Federasyonun kararına Aykut Kocaman’ın yaklaşımı da pozitif oldu.. Türk futbolunun içinde bulunduğu sıkıntılı ortamdan uzaklaşması adına pozitif bir karar alındığını belirtti Kocaman.. “Sıkıntılar olabilir ama şampiyonluk yarışının içindeki takımlara daha fazla şans tanındığı için daha adaletli bir sistem gibi görünüyor” ifadesini kullandı..