Kader adamı Ümit kader dakikası 54

DAKİKALAR 33’ü gösteriyordu.. Fenerbahçe topla daha çok oynayan taraftı ama bir türlü istediği baskıyı kuramıyor, pozisyona giremiyordu.. O anda kaptan Ümit Özat kulübeye dönerek Daum’a, "Baskı kurmalıyız" şeklinde bir işaret yaptı.. Kaptan bir şeyler olacağının farkına varmıştı sanki..

Bir dakika sonra Fenerbahçe savunmasının ve kaleci Rüştü’nün her zamanki hastalığı konsantrasyon eksikliği bir daha ortaya çıktı ve kendini unutturan Szymkowiak topu ağlara gönderiverdi..

Golden sonra Daum’la Murat Kuş arasında hararetli bir tartışma yaşandı.. Büyük ihtimal yardımcısı Daum’a, "Neden Ümit’i dikkate almadık" şeklinde bir serzenişte bulunuyordu..

Herkesin beklediğinin aksine Halilhodziç "futbol cambazı" Yattara’yı kulübeye oturtmuş, onun yerine orta sahada Hasan Üçüncü’ye yer vermişti. Adem-Hüseyin-Hasan üçlüsü Appiah-Aurelio-Selçuk üçlüsüne karşı bütün dirençlerini ortaya koydular. Rakibe boş alan bırakmamak için çok dikkatli oldular ve ilk 45 dakikada istediklerini alarak soyunma odasına gittiler..

* * *

Soyunma odasında neler konuşuldu bilinmez.. Ama Fenerbahçe’nin maça asılma şekli değişti. Trabzonspor’un da savunma yapma şekli.. Fenerbahçe daha akıllı, daha organize gelmeye başladı.. Trabzonspor orta sahayı da rakibe bırakıp kendi kalesinin önüne yığıldı..

Ve ikinci kader dakikası geldi çattı.. Kronometre 54. dakikayı gösterdiği an Szymkowiak ve Fatih Tekke’nin vuruşları "girmek bilmedi" Fenerbahçe kalesinden içeri.. Direkler ve Rüştü ikinci gole izin vermedi..

Fenerbahçe’nin belki de en formda adamı Nobre yoktu.. Nobre’ye dublörlük yapacak adam ise Anelka değil, Semih’ti.. Daum, Selçuk-Semih değişikliğine karar verdiği an Tuncay da beraberlik golünü atıyordu. Semih’in girişiyle rakibin göbeğinde çok etkili bir silaha sahip olan Fenerbahçe, Trabzonspor savunmasının zaaflarından yararlanıp hiç beklemediği anlarda iki gol birden buldu..

Hani haftalardır, aylardır bir kelimenin üzerinde çokça duruyor, Türk futbolunun en büyük zaafı konsantrasyon eksikliği diyoruz ya.. Fatih’in golü rehavete kapılan ve tüm konsantrasyonunu yitiren Fenerbahçe savunmasını cezalandıran nitelikteydi adeta..

Son dakikalarda Serkan’ın müthiş enerjisi, Önder-Servet ikilisinin hava toplarındaki üstünlüğü ve Alex’in arkadaşlarını rahatlatan hareketleri Fenerbahçe’yi 3 puana taşıdı..

* * *

Bu maçı kim aldı derseniz, önce Ümit derim.. Teknik direktörüne yaptığı uyarılarla, saha içindeki performansıyla.. İkincisi Semih derim.. Nobre’nin yokluğunda, en az onun kadar etkili olabileceğini kanıtladığı için..

Ve üçüncüsü Fenerbahçe kalesinin sol kale direği derim.. Çünkü 54. dakikada durum 2-0 olsa, ilk 54 dakikadaki görüntüsüyle o maç bu skorla bitmezdi..

Bundan sonra Fenerbahçe puan kaybeder mi? Zor.. Artık ipler iyice geçti Fenerbahçe’nin eline.. bundan sonra kaybederse lig tarihinin en büyük sürprizlerinden biri gerçekleşmiş olur, derim..
Yazarın Tüm Yazıları