Paylaş
Zorluk derecesi yüksek bir deplasmanda öne geçirdiler takımlarını.. Caner ve Salih.. Bunlarla da kalmadılar.. Biri harika bir gole imza attı.. 2002 yılında Emre’nin, Lazio ağlarına gönderdiği gibi..
Cuper’i 3-0 yenilgiden attığı iki golle kurtaran adam olmuştu o unutulmaz maçta Emre.. Kendisine “Boğaz’ın Maradonası” denmişti.. Emre sakat olmasaydı Salih oynamayacaktı.. Salih oynadı ve iki güzel golle galibiyeti getirdi Kadıköy’e.. Kadıköy’e, dedim, dikkat ederseniz.. Çünkü artık sadece Kadıköy F.Bahçe’nin evi.. Artık her yer deplasman.. Roma, Eskişehir, Ordu, Bursa fark etmiyor.. Her yerde kazanılması gereken bir maç oynuyor F.Bahçe.. Salih’in iki güzel golüne eşlik eden adam Caner’di kuşkusuz.. O nefis asistine bir de kurtarış ekledi maçın son bölümünde.. O top ağlara gitseydi beraberlik bile olabilirdi maçın skoru.. Caner’in belki de hislerine güvenerek kale dibinden ayrılmaması bir kaleci gibi Volkan’a yardım etmesine neden oldu bir anlamda..
SÖZ DİNLEYENLER
Salih ve Caner.. Dünkü maçın iki yıldızı.. Ama yazının başlığındaki iki kahraman onlar değil.. İki kahraman başka.. Fenerbahçe’nin en kritik bölgesi orta alandaki iki görünmez kahraman onlar.. Biri Meireles diğeri Mehmet Topal.. Kaleye yaklaşmadan, şut denemeden, riske girmeden oynadılar.. Büyük uluslararası tecrübelerini, soğukkanlılıklarını gösterdiler.. Pas hatası yaptılar ama oyundan düşmediler.. Asla ve asla Aykut Kocaman’ın sözünden çıkmadılar.. Rakibin etkili başladığı ve Fenerbahçe’yi abluka altına aldığı ilk 15 dakikalık bölümden Volkan’la birlikte gol yemeden çıkılmasında başrol oynadılar.. Caner ve Salih’i rahatlattılar.. Oyunu soğuttular.. Tek pas yaptılar.. Rakibi sinirlendirdiler..
Paylaş