Paylaş
Play-off oynarsak, iki maçtan başı dik ayrılıp Dünya Kupası’na gitmek ise bütün amaç..
Bunların hiçbiri olmayabilir bugünden itibaren.. Ama ülkenin en ihtiyacı olduğu anda, kimsenin umudunun kalmadığı bir Milli Takım’ı ayağa kaldırmak, oyuncuların özgüvenini yükseltmek, başarıya inandırmak ve üç maçı da iyi oynayarak, gol yemeden kazanmak önemli başarıdır.. Grupta Andorra’nın bir basamak üstündeyken son maça Hollanda’nın bir basamak gerisinde girmek bu yükselişin göstergesidir..
Terim’in getirdiği duygu
Brezilya’ya gitme umudumuzu daha önce yitirmiştik.. Bu andan sonra gitsek de gitmesek de A milli Takım’a kavuştu bu ülke.. Sadece bir teknik direktörün, Fatih Terim’in başarısıyla olmadı elbette. Ama en önemli faktör oldu ayağa kalkışta..
Gökhan Töre’nin ilk onbir oyuncusu oluşu, Caner’in her maçta üstüne koyarak ilerleyişi, “G.Saray’daki yedek güç” Umut’un “milli golcü” oluşu Terim’in ilk başardıkları.. Israrla oynattığı Burak’ın üç maçta da golle buluşması, takım içindeki arkadaşlığın ikinci gol sevincinde çok çok iyi gözlemlenmesi en az galibiyetler kadar önemli..
Fatih Terim’in sırrı çalışkanlığı, oyuncusunu kazanmaya planlaması, maça inandırması, motivasyonu iyi bir silah olarak kullanması.. Ama bütün bunların ötesinde tüm negatif elektriği kendi üzerinde toplayarak takımı rahatlatması.. Burak da biliyor, Umut da, Volkan da, Ömer de.. Eğer takım kötü giderse, bir bireysel hata yapsalar bile bu ülke çok fazla üzerlerine gelmez.. Terim göğüsler hepsini.. Bu rahatlık sahaya özgüven olarak yansıyor..
Şükür’ü izle Umut
Ama bu rahatlık sadece sahada var.. Fatih Terim Estonya maçında olduğu gibi oyuncusuna çok fazla bağıran, çağıran, çıkışan bir teknik adam.. Zaman zaman çok sert mimikler yapıyor.. Dün de Mehmet Topal aldı bir yan pas sonrası nasibini.. Bu sertlik, bu sevginin içinde yoğrulmuş kulak çekmeler oyuncuyu hep diri, hep motive tutuyor sahada..
Estonya maçında iki gol attık.. Biri harika bir orta, harika bir yükselişle geldi.. Diğeri harika bir üçlü oyun sonrası savunma arkasına koşuyla.. İki golün içinde de Umut var.. Böyle devam et çocuk.. Şimdi salı sabahına kadar otur Hollanda’yı Bursa’da 1-0 yendiğimiz maçı izle tekrar tekrar.. O maçta Hakan ol.. Vur o kafayı, at o golü.. Kadıköy’ü yık, ülkeyi sevince boğ.. Haydi çocuk..
Paylaş