TRANSFER dönemi bitmeden Fenerbahçe yeni bir forvet arayışına başladı. Hedef UEFA Kupası’nda önemli başarılar kazanmak, 24 yıldır alınmayan Türkiye Kupası’nı almak ve tabii ligdeki 7 puanlık farkı koruyarak şampiyonluğa ulaşmak.. Bu aşamada Milan Baros transferi en çok konuşulan gelişme..
Çek forvetin alınması için bir yabancının gönderilmesi gerek. Bir türlü istenen seviyeye gelemediği söylenen Deivid kalmalı.. Çünkü Deivid aslında isteneni verdi.. Ama sistemin değişmesi yüzünden yedek kaldı. Oynatıldığı hemen her maçta, özellikle ligin kaderinin değiştiği Vestel Manisa karşılaşmasında 3 gol birden attı. Kupa maçlarında hep iyi oynadı, golleri, asistleri ve çalışkanlığı ile göze çarptı. Toplam 21 resmi maçta, ki yedek girdikleri çoğunlukta, 9 golü var.
* * *
AZ Alkmaar karşısında Kezman ve Semih cezalı. Forvet olarak Tuncay, Deivid, Alex üçlüsü var elde.. Tuncay yine sol kanatta oynarsa Deivid forvetteki yerini alacak gibi gözüküyor. Frankfurt maçında Fenerbahçe bir türlü rakibinin katı savunmasını delemiyordu. Alex’in pasında Deivid’in yaptığı koşu ve kaleciden dönen vuruş tur kapısını açtı.
Bir de Fenerbahçe’nin Zaragoza ile eşleştiği dönemi hatırlayalım. Hem ligde hem Avrupa’da iyi sonuçlar alan Fenerbahçe, Anelka’nın gelişi ile büyük sarsıntı geçirmişti. Çünkü Anelka büyük bir yıldızdı. Aldığı ücret ve taraftarın ilgisini tümüyle üzerine çekmesi takım içinde dengelerin bozulmasına yol açmıştı.
Yeni transferin takıma uyacak, dengeleri sağlayacak ve verimi üst düzeye çıkartacak bir oyuncu olması gerek. Örneğin Appiah’ın maliyeti de rekordu. Ama kimse Appiah’a ödenen veya ona verilen ücret için yönetimi eleştirmedi. Ganalı yıldız ortaya koyduğu performansla ve yüreğini sahaya koyuşuyla bu parayı sonuna kadar hak ettiğini gösterdi.
* * *
Fenerbahçe forvete bir isim alacaksa, ister uzun boylu isterse kısa boylu olsun mutlaka fiziki açıdan güçlü ve takım oyununa uygun bir oyuncu olmalı.. Çabuk sakatlanmamalı. Kezman zaten hava hakimiyeti olmayan bir oyuncu. Eğer alınacak oyuncu da bu tip bir oyuncuysa, Baros gibi, o zaman Deivid mutlaka elde tutulmalı, savunmadan Edu gönderilmeli.. Böyle bir ihtimalde Önder ortaya çekilebilir, Serkan sağ kanada yerleşebilir..
Evet, Fenerbahçe’nin elinde çok geniş bir kadro var. Bu kadroya Selçuk gibi üst düzey bir isim daha eklenecek. Kemal yavaş yavaş forma giriyor.. Bu yüzden transferde çok dikkat edilmeli.. Sadece transfer olsun diye bir hamle yapılmamalı.. Fenerbahçe forvete bir Appiah bulursa alsın.. Aksi halde takımı tanıyan, Alex’le uyumlu, yedek oturmayı kabullenen Deivid ile yola devam etsin..
Tahkim’e güven, gerisini merak etme sen!
KULÜP ismi önemli değil.. Cezanın niteliği, boyutu, ismi önemli değil.. Önemli olan ne olursa olsun Tahkim’in bir şekilde bu cezayı indirmesi.. Kulüplere gülücükler dağıtan bir kurum olarak ortaya çıkması..
Kardeşim bir kez de verilen cezayı aynen onayın.. Kime, neye olursa olsun.. Kulüpler, kişiler, suçlular ceza alırken size güvenmesin.. Aksine korksun.. Kimse de bize, "Ama normal suçlarda bile Yargıtay var, Türkiye’nin cezası bile 6 maçtan 3 maça indirildi" demesin.. Türk futbolu öyle bir hale getirildi ki, şikeden-teşvikten kimsenin kimseye güveni kalmadı. Biraz kulak çekilmez, biraz can acıtılmazsa toplu halde Disiplin’e gideriz.. O zaman bizi Tahkim de kurtaramaz!
Esas sürpriz Denizli
FENERBAHÇE gişe geliriyle diğer tüm kulüplere fark atmış durumda.. İlk yarıyı ortalama 39 bin 542 kişiye oynayan sarı-lacivertli kulüp Avrupa Kupası maçlarından da iyi hasılat ederek transfer harcamalarının önemli bölümünü finanse etmeyi başardı.
Beşiktaş bu alanda Fenerbahçe’yi takip ediyor. Aradaki 13 binlik fark stat kapasitesiyle ilgili gözüküyor. Galatasaray yine Ali Sami Yen’in kapasitesi yüzünden üçüncü sırada.. Ancak sarı-kırmızılı takımın geçmiş yıllara oranla kan kaybettiği de ortada.
Bursaspor kombine sayısıyla zaten geçen yıl da çok dikkat çeken bir kulüptü. Bu sezon İstanbul kulüplerinden sonra en yüksek ortalamaya onlar sahip oldular.
Asıl sürprizi ise Denizlispor yaptı. İlk yarının en iyi savunmasına sahip takımlarından biri olan yeşil-siyahlı ekip Trabzonspor gibi bir devi geride bırakarak 5. sıraya oturdu.
Bakalım ligin ikinci yarısı seyirci ortalamalarında keskin değişikliklere sahne olacak mı, yoksa ilk yarının bir benzeriyle mi sezon tamamlanacak?
İlk yarı seyirci ortalamaları
Fenerbahçe39 bin 542
Beşiktaş 26 bin 249
Galatasaray16 bin 307
Bursaspor16 bin 225
Denizlispor13 bin 491
Hayal kırıklığı...
FENERBAHÇE 100. yılını kutlayacağı için sadece futbolda değil birçok branşta güçlü takımlar kurdu. Hedef hem Türkiye’de hem de Avrupa’da başarı.. Birçok yönden eleştirdiğimiz Aziz Yıldırım’ı tebrik etmek gerek.. Sadece futbola yatırım yapıp göz boyama yöntemini tercih etmedi.
Bunların en çarpıcı örneği Ülkerspor’la yapılan anlaşma sonucu oluşturulan güçlü basketbol takımı.. Ama basketbol takımı Avrupa’da hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor. Daha doğrusu Aydın Örs bu takımı bir türlü toparlayamıyor. Tecrübesine, bilgisine diyeceğim yok. Bir basketbol uzmanı da değilim. Ama Efes Pilsen Avrupa’nın en güçlü takımlarından Olympiakos’u yenerken, Fenerbahçe ligde Selçuk Üniversitesi karşısında zorlanıp, Avrupa Ligi maçlarında 20 sayı fark yiyorsa durup düşünmek gerek.
Fenerbahçe Ülkerspor bir an önce takım olmalı.. Herkes eline geçeni potaya sallamamalı. Savunma bir büyük takıma yakışır şekilde yapılmalı.. Yaş ortalaması düşürülmeli. Atletik bir takım oluşturulmalı..
En azından kalan maçlarda 100. yılını kutlayan bir takım olduğunun farkında olarak mücadele etmeli Fenerbahçe.. Kaptanından koçuna kadar..