Futbolda her türlü sonuç vardır. Hiçbir maç oynanmadan kazanılmaz. Ama Fenerbahçe bu noktadan şampiyonluğu verirse, lig tarihinin en büyük sürprizini de gerçekleştirmiş olur.
HERKESİN birbirine sorduğu bir soru var: "Fenerbahçe Denizli’yi yenebilecek mi?" Galatasaraylılar da, diğer takım taraftarları da bu sorunun yanıtını en az Fenerbahçeliler kadar merak ediyor.. Denizlispor’un kaybettiği taktirde büyük ihtimalle küme düşeceği için Fenerbahçe’nin şampiyon olması zora girmiş gibi gözüküyor ilk bakışta.. Ancak, biraz daha gerçekçi bir yaklaşımla bu maçın favorisinin açık açık sarı lacivertli ekip olduğunu görüyoruz..
Önce istatistiklere bir göz atalım.. Bu iki takım bu sezon biri lig, ikisi kupada olmak üzere toplam 3 maç yapmışlar. Fenerbahçe 3 maçı da kazanmış, 13 gol atıp 2 gol yemiş..
Kilit adam Alex
Fenerbahçe bu sezon ligin en çok gol atan ve en az gol yiyen ekibi.. Aynı zamanda ligde oynadığı son 10 maçın 9’unu kazanmış sadece Vestel Manisa’ya boyun eğmiş..
Sarı lacivertli ekip oyuna baskılı başlar ve gol bulursa bu maçı kazanması daha da kolaylaşır. Fenerbahçe’nin bu sezon ilk yarısını önde kapattığı hiçbir maçta puan kaybetmemiş olması dikkat çekici.
Gelelim Fenerbahçe’nin sahaya nasıl bir onbirle çıkabileceğine.. Alex çok formda.. Hem kendisi gol pozisyonuna giriyor, hem de arkadaşlarına nefis paslar veriyor. Geçen sezon Denizli’de Denizlispor’un Fenerbahçe’yi 2-0 yendiği maçta Tomas, Alex’le adam adama oynamış ve Fenerbahçe’nin can damarını adeta tıkamıştı. Ancak, Alex o dönemde o kadar formda değildi. Şimdi tutması daha zor halde.. Bir de ölü toplardaki başarısını eklerseniz, maçın kilit adamının Alex olacağını söylemek yanlış olmaz..
* * *
Fenerbahçe savunması, Trabzon’da ya da Beşiktaş’la oynanan kupa finalinde olduğu gibi zaman zaman çok önemli kademe hataları yapıyor. Bunda rakiplerin iyi oluşunun mutlaka etkisi var. Denizlispor’un bu iki takım kadar etkili atak geliştiremediği ortada. Ancak, F.Bahçe savunmasının da Appiah’ın kanada çekildiği maçlarda göbekten kolay delindiği bir gerçek..
Aurelio-Appiah ikilisinin göbekte oynaması, erken gol bulma düşüncesindeki Fenerbahçe’de çok iyi şut çeken ve orta yapan Mehmet Yozgatlı’nın sağ kanada yerleştirilmesinde fayda var. Önceki gün Şansal Büyüka ve Oğuz Tongsir’le sohbet ederken Şansal Abi,"Önder sağ kanada çekilip, Servet stoper oynarsa Fenerbahçe duran toplarda büyük üstünlük sağlar" yorumunu yaptı. Aynen katılıyorum.
Ve son olarak "Anelka mı, Nobre mi?" sorusuna gelince.. Anelka bu maçta beklenmedik bir patlama yapabilir.. Ancak, Nobre kesinlikle Fenerbahçe’nin oyun düzenine daha uygun bir oyuncu. Alex’le iyi anlaşıyor, rakiple iyi boğuşuyor. Tek handikap, yaklaşık 3 haftalık sakatlık sürecinden sonra form tutup tutamamasında. Bu maça Daum nasıl bir onbirle çıkar bilmiyorum.. Ama Rüştü-Önder,Servet,Luciano,Ümit Özat-Mehmet Yozgatlı,Appiah,Aurelio,Tuncay-Alex,Nobre şeklindeki bir onbirin Denizli’den kazanarak döneceğini tahmin ediyorum..
* * *
Bütün bu analizin ardından işin bir de kadro derinliği boyutu var. Denizli kadrosunu düşünün. Hangi futbolcuyu alıp Fenerbahçe’nin ilk onbirine koyarsınız? Çoğu kişinin yanıtı "Hiçbirini" şeklinde olacaktır.. Bir de başka açıdan yaklaşalım.. F.Bahçe’de bu sezon 7-8 dakika forma şansı bulan Zafer Biryol, Denizlispor da olsa banko oynamaz mıydı?
Veya Semih, ya da Serkan,Selçuk. Futbolda her türlü sonuç vardır.. Hiçbir maç oynanmadan kazanılmaz.. Ama F.Bahçe bu noktadan şampiyonluğu verirse, lig tarihinin en büyük sürprizini de gerçekleştirmiş olur..
Buzları eriten maç
PERŞEMBE günü Avrupa’nın liderleri futbol sayesinde bir kez daha bir araya geldi. Bu kez sert tartışmalar, ekonomik konular, gerilim yoktu.. Futbolun büyüsü onları da sarmıştı.. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan eski bir futbolcu..
Kasımpaşa’da oynarken ben seyredemedim. Ama seyredenler iyi futbolcu olduğunu söylüyorlar. Liderler maçından biraz ağır kaldı. Şık bir gol attı ama genelde forvette gol pası bekleyen bir havası vardı.
Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim ise sahanın en iyilerinden biriydi. Hem gol attı, hem de attırdı. Ancak rakip tarafından düşürüldüğü bir pozisyon var ki, parke zeminde Allah korusun başına bir sakatlık gelebilirdi.
Bu maçın bir başka önemi de aralarının kötü olduğu söylenen Recep Tayyip Erdoğan ile Fatih Terim’in çok sıcak görüntülerle dostluk mesaji vermeleriydi. Demek ki, iki önemli isim arasındaki buzlar erimiş veya bu maç nedeniyle eritilmişti..
İşte sağbek
TOPLA çok çabuk.. Topsuz oyunu çok iyi biliyor. Çok rahat adam geçiyor.. Nefis paslar veriyor.. Harika ortalar yapıyor.. Korkusuzca rakibinin üzerine gidip kaleye şut çekiyor.. Bir bekten daha ne beklersiniz?
Evet, önceki gece UEFA Kupası’nı kazanan Sevilla’nın sağbeki Daniel Alves’ten bahsediyorum.. Sevilla, Middlesbrough’yu ezerken, sahanın en iyilerinden biriydi Brezilyalı sağ kanat oyuncusu. Milyonlarca doları gözden çıkartıp 35’ine gelmiş şöhretler peşinde koşanlar, herhalde 6-7 milyon doları böyle bir adama verirler mi bilmem?
Ama Alves Türkiye’de olsa seyrine doyum olmayan bir takım oyuncusu kazanılmış olur, tıpkı Appiah gibi.
Tavşan Mustafalar
YILLAR önce Rausch zamanında Fenerbahçe’de Mustafa Arabacıbaşı isimli bir forvet vardı. Lakabı da ’Tavşan Mustafa’ydı.. Rausch onu genelde yedek bırakır, işler kötü giderken sahaya sürerdi. Mustafa da ya gol atar, ya da asist yapar ve maçı çeviren isim olurdu. Ardından basın Rausch’a, "Böyle bir adam yedek bırakılır mı?" diye yüklenirdi. Mustafa ilk onbire girer ama fazla bir varlık gösteremezdi..
Hasan Kabze ve Semih’i izleyince aklıma hemen Tavşan Mustafa geliyor.. Bu iki oyuncu oyuna sonradan girdiği hemen her maçta büyük katkı yapıyorlar ama bir türlü ilk onbir başladıkları maçlara damgalarını vuramıyorlar.