Fatih Terim her yerde çalışır!

Kazanmak için bazen kendini kaybeder.. Sahada, soyunma odasında, basın toplantısında, antrenman sahasında inanılmaz görüntüler
verebilir.. Tıpkı sahada varını yoğunu ortaya koyan bir futbolcunun yaptığı gibi..
Terim’in son zamanlarda yaşadığı sıkıntı ortada.. Kalbinde taşıdığı kulüpte onu istemeyenler, hatta başarısız olmasını dileyenler var.. Olabilir.. Koltuk, sandalye, minder, hatta kulübe tatlı gelir herkese.. Savaş büyür,
kızışır.. Sonunda olan büyük bir camiaya olur.. Fatih Terim, Milan’ı çalıştırdı.. Fiorentina’yı çok kısa sürede çok iyi yerlere getirdi.. İtalya’da çok seviliyor.. Fatih Terim, Türk Milli Takımı’nı iki kez çok iyi konuma taşıdı.. Euro 2008’de tüm dünyanın alkışladığı, ‘Türkler atmadan maç bitmez’ yorumunu yaptıran bir takım ortaya çıkardı..

GEREKLi YERDE, GEREKENi YAPAR

FATİH Terim büyücü değil.. Sihirbaz değil.. Bir çalıştırıcı.. Ça-lış-tı-rı-cı.. Bu kelime çok önemli.. Çünkü bu kelimeyi tam olarak karşılayabilecek çok kişi bulamazsınız bu dünyada.. Çok çok önemli isimler alırsınız teknik direktör olarak.. Belli bir menajerle çalışıyordur.. Sürekli talep eder.. Kafanız karışır..
Fatih Terim, bir Anadolu insanı.. Ülkesini, vatanını, toprağını bilir.. Oradan yetişen değerlerin dilinden anlar.. Kimin nasıl hizaya geleceğini çok iyi bilir.. Gerektiği yerde sertleşir, gerektiği yerde ağabey olur, baba olur.. Ve en önemlisi.. Onu istemeyebilirsiniz.. Ama bilin ki Fatih Terim, Galatasaray’dan ayrılırsa dünyadaki tüm kulüplerde çalışabilir.. Rakiplerinin en büyüğü de dahil olmak üzere.. Bunu aklınızdan hiç çıkartmayın..

iNANAMADIM...

Alp Koralp, Bursa’da avize üretimi yapan bir dostum.. İnternetten bir video yollamış bana.. Kaleci antrenmanı.. 7 dakikadan biraz fazla sürüyor.. İzledim ve gözlerime inanamadım.. Türkiye’de hiçbir kalecinin böyle çalıştığını düşünmüyorum..

İŞTE O KALECİ ANTRENMANI

1-Antrenör kalecinin bir metre önünde duruyor ve çok hızlı bir şekilde tenis toplarını kalecinin avuç içine atıyor..
2-Kaleci minyatür kalenin önünde gol yememeye çalışıyor.. Şutların tamamı çok yakından ve sadece bacak arasına doğru atılıyor.. Önemli olan çok çabuk şekilde bacak arasını kapatmaya çalışmak..
3-Antrenör kalecinin arkasında yarım metre kadar yüksekliğe çıkmış.. Yandan top atılıyor.. O da kendine atılan topları kalecinin kafasının aşağısına doğru atıyor.. Kaleci topları görmeden elleriyle önlemeye çalışıyor..
4-Kaleci üç ayrı kişiyle çalışıyor.. Üçü sırayla ve çok çabuk şekilde 1 metre mesafeden topları atıyor.. Kaleci hepsine müdahale etmeye çalışıyor..
5-Yine üç kişi topları atıyor.. Ama bu kez ikisi yukarıdan ellerine doğru atarken aynı anda biri ayaklarına doğru pas veriyor.. Kaleci hepsine yetişmeye çalışıyor..
6-Bu kez sadece iki top ve antrenör var.. Çok kısa mesafeden sürekli toplar yer değiştiriyor.. Kaleci topları tutmadan geri veriyor.. Hem kaleci hem antrenör sürekli ileri geri gidiyor..
7-Antrenör küçük toplarla kaleciyi 2 metreden avlamaya çalışıyor.. Kaleci, ufaltılmış kalede çabuk hareketlerle kurtarışlar yapıyor.. Bunlar videonun 2 dakikalık bölümü.. Diğerlerini bulun izleyin derim..

IŞIKLI BAHÇE...

‘FENERBAHÇE deplasmanlarda neden kazanamıyor’ diye sordu dostlar.. Güldüm.. ‘Bursa’da kazandı ya’ dedim.. Sorunun deplasman ya da iç saha olduğunu sanıyorlar.. Sorunun oyuncu bazında olduğunu düşünüyorlar.. Birçok kişi de
sorunun teknik adamdan kaynaklandığı düşüncesinde.. Oysa sorun basit.. Kaybetmekten korkan kaybeder.. Fenerbahçe.. Bu kelimenin anlamı iyi bilinmeli.. İçinde Fener olan Bahçe.. Işıklı Bahçe.. Orada baskı olmalı, pres olmalı.. En önemlisi hücum olmalı.. Daha önemlisi hiç bitmeyen bir destek olmalı.. Orası Kadıköy değil.. Fenerbahçe.. Bunun farkına varabilirse o çimlere basanlar.. Fenerbahçe, Kadıköy’de hücum gücünü üç-dört vites artırırsa, deplasmanlarda da hiç kimse Fenerbahçe’yi ‘Kolay’ görmez artık.. Denklem basit.. Korkarsan kaybedersin.. Unutma Fenerbahçeli..