Bilen bilir

BAZEN üzer insanı. Çoğu zaman sevindirir. Mutlu eder. Gururlandırır. Bir erkeğin en çok haz aldığı anlardan biridir takımının galip gelmesi.

Haberin Devamı

Kazanmak duygusunu tatması. Fenerbahçe taraftarına bu duyguyu çok cömertçe tattırır. Son maçta, son dakikada, son anda kaybetse bile aslında kazanan taraf olduğu duygusunu verir taraftarına. O yüzden güçlüdür bağları. O yüzden yarıştığı her kulvarda en güçlü rakibini seçer kendisine. Hep en yükseği hedefler. Başarılı olsa da olamasa da...

/images/100/0x0/55eb5d34f018fbb8f8bc570a

F.Bahçelilik zordur

Fenerbahçelilik bir bağdır. Birlik olmaktır. Bütün olmaktır. İyi günde, kötü günde ter akıtanların arkasında durmaktır. Fenerbehçeli olmak bazen öfke sınırlarını zorlamaktır. Emre olmaktır. Hırçınlaşmaktır. Sinirlendirilmektir. Karta teşvik edilmektir. Yobo olmaktır. Alt yapıda gencecik oyunculara bildiklerini öğretmektir. Alex olmaktır. Varlığıyla da yokluğuyla da rakiplerine dert olmaktır.
Aykut Kocaman olmaktır. Her alanda camiayı ayakta tutmaya soyunmaktır. Fenerbahçelilik zordur. Başka duygularından farklıdır. Çünkü başkalarından farklı olduğunu hissetmektir. Kaybettiğin anda güçlü olmak, ayakta kalmaktır. Fenerbahçelilik bazen sevinçten, bazen üzüntüden, bazen de biber gazından ağlamaktır...

Umut olmaktır

Haberin Devamı

Fenerbahçelilik zor günlerin duygusudur. Tutuklu başkanından, cebinde para olmayan işsizine dek umut olmaktır.
Sahaya atlayan da, polise saldıran da Fenerbahçe’yi tutabilir. Ama Fenerbahçelilik onlar için asla yanına yaklaşamayacakları bir duygudur.
Fenerbahçelilik yeni doğan bir çocuk gibidir. Yaşamını değiştirir insanın. Her gülücüğü çemberin içinden geçen bir baskettir. Her ağlayışı sizi ona daha çok yaklaştırır. Fenerbehçeliliğin anlamını sadece ama sadece yüreğinde hissedenler bilir.

Yenmek ve yenilmektir

Fenerbahçelilik adil olmaktır. Hak edene hak ettiği kupayı vermesini sağlamaktır. Fenerbahçelilik Silivri’deki her kesimden tutukluların arasındaki belki de en güzel, en tatlı atışmaların nedenidir. Derbidir, kongredir, heyecandır.
Fenerbahçelilik 3 Mayıs’tır, 6 Kasım’dır, 16 Mayıs’tır, 3 Temmuz’dur. Yenmektir, yenilmektir. Bazen yaşamın kendisidir, bazen bir adım ötesi...  Fenerbahçelilik bulutlu bir havaya benzer. Yaşamın kaynağını gizlese de bereketi çoktur.
Bilen bilir...

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eb5d34f018fbb8f8bc570c

DUVAR YAZISI!

GALATASARAY çok istediği bir şampiyonluğu, ezeli rakibinin sahasında aldı.. Bu başarıda emeği geçen herkes mutlaka büyük sevinç içinde.. Başta Fatih Terim olmak üzere bütün futbolcuları ve teknik kadroyu kutluyorum.. Yöneticilerin de önemli katkısı oldu şampiyonlukta.. Biber gazından nefes alamaz hale gelenlerden biri olarak o günü hayatım boyunca unutamayacağım.. Galatasaray’ın şampiyonluk sevincini doyasıya yaşaması, çok bekleseler de, kupalarını almaları önemliydi.. Ama uzun süre unutamayacağım bir başka olay daha yaşandı Kadıköy’de.. Galatasaraylılar soyunma odasının duvarlarına yazı yazdılar.. Bu davranışlarını hiç hoş karşılamadım.. O statta Fenerbahçe’nin elinden şampiyonluğu, Fenerbahçeli bir Başbakan’ın talimatıyla da şampiyonluk kupasını almaları zaten çok anlamlıydı.. Bu konuda Ünal Aysal’dan bir özür bekliyorum.. Dilerse başka bir anlamda daha kupa almış olur Galatasaray.. Dilemezse sadece benim gibi bazı futbolseverlerin yüreğini yaralamış, fanatizme de hizmet etmiş olur..

Haberin Devamı

Kortun gücü

Galatasaray basketbolda müthiş bir sezon geçiriyor.. Yendiği iki takım Final Four’da final oynadı.. Futbol takımı şampiyon oldu.. Voleybolda bayanlar İtalyan rakibine yenilerek Avrupa’da ikinci oldu.. Birçok dalda önemli adımlar attılar.. Son önemli adım da İpek Şenoğlu ile tenis okulları konusunda anlaşmaları olmuş.. Tenisi ülke bazında yaymak ve çocuklarımızın oynayabileceği bir spor haline getirmek için çok önemli bir adım bu.. Teniste yakın gelecekte çok daha başarılı olmak zorundayız.. Tenisin önemi sadece bir spor dalı olmanın çok ötesinde.. Nadal-Federer çekişmesi sanki yarım yüzyıl öncesinin Muhammed Ali-Fraizer rekabeti gibi.. O zamanlar boks gücün simgesiymiş, şimdi tenis.. Neden mi? O kadar sert ve hızlı servis atmak, 5 saate yakın aynı ritmi sürdürmek tüm spor dallarının üstünde de ondan..

Yazarın Tüm Yazıları