Paylaş
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın Lig TV’de yaptığı gündem belirleyen konuşmasından önce sevgili Şansal Büyüka’nın odasında Kadir Kardaş, Sinan Engin, Şekip Mosturoğlu, Mehmet Sümer ve Altan Tanrıkulu, Alex’i tartışıyorlardı. Başkan biraz gergindi. Alex’e karşı olan Tanrıkulu’ya “Yanlış kamuoyu oluşturuyorsun” diye sitem ediyordu.
Sinan Engin ise ayakta konuşan, futbolcusunu savunan Başkan’a hayran hayran bakıyordu. Başkan, şöyle dedi: “Alex’e kötü söz söyletmem. Fenerbahçe için çok büyük değer. O gitse, onun yerine bir Alex bulabilecek miyiz?”
* * *
Yukarıdaki paragrafı Alaettin Metin, Akşam’da yazmış. Benim başkana söylediklerimle ilgili tek kelime etmemiş. Ve beni Alex’e karşı olarak tanımlamış. Alaettin Abi senin gazetecilik anlayışınla benim gazetecilik anlayışlarımız zaten çok örtüşmüyor. Kusura bakma. Konuşmadan cımbızla çekip bu şekilde alıntılar yapman çok ayıp.
Yıldırım’a katılıyorum
Sayın Yıldırım’ın bana söyledikleri doğru. Özellikle Alex gibi değerlere
sahip çıkılması gerektiğine de katılıyorum. Ben ona, “Aziz Bey Alex’i çok seviyorum. Fenerbahçe tarihinin en başarılı yabancısı. Ona nikah şahidim
olmasını teklif ettim. Eşime Alex tribününden kombine aldım. Yazılarımda da ilk onbir oynasın ama yorulduğu zaman çıksın ya da yedek kaldığı zaman problem çıkarmamalı diyorum. Hatta gelecek sezon kalması bile düşünülebilir. Ama kritik maçların ikinci yarılarında oyundan düşüyor” dedim. Ve bu yüzden hep öne geçilmişken kaybedilen maçları, kupaları, turları anlattım. Başkan da kendi doğrularını söyledi. Ben yerine oynayabilecek Fenerbahçe içindeki bazı futbolculardan bahsettim. O da fikrini söyledi. Bunlar özel olduğu için yazmam, konuşmam. Sen yazmasaydın bu konuşmaları asla deşifre etmezdim.
Alex’e neden karşıyım
Ben Alex’e neden karşıyım. Son iki maç yazımı oku. Alex’e verdiğim notlar iki maçta da 9. Basındaki en yüksek notları vermişim. Yazılarımın ikisinde de Alex’i övmüşüm. Çünkü Alex iki maçtır Fenerbahçe’nin en iyisi. Alex’in savunma yapmasını, sağa sola koşuşturmasını falan da istemem. Sadece şunu sorarım hep. Alex kadar yavaş, topla süratlenemeyen ama bu kadar futbol zekası yüksek bir oyuncu dünyanın hangi üst düzey takımında var? Bu tezi ortaya koyduğum verilerle desteklerim. Ve sorarım 2008’de Alex Fenerbahçe’ye Şampiyonlar Ligi’nde final oynattıysa, neden ligde şampiyon yapamadı? Ya da o kupada 5 gol atan Deivid sıradan bir forvet değil miydi?
Önemli olan takımdır, Fenerbahçe’dir. Kişiler değil!
Herkesi eleştiririm
Fenerbahçe tarihinin en başarılı başkanı olarak gördüğüm Aziz Yıldırım’ı, çok inandığım Aykut Kocaman’ı, çok takdir ettiğim Alex’i, nikah şahidim Oğuz Çetin’i, çok sevdiğim Emre’yi, onu seyretmek için maçlarına gittiğim Hagi’yi, Rıdvan’ı, Sergen’i, Sağlam’ı, Güneş’i de performansları doğrultusunda eleştirir, uyarırım. Çünkü ben bu yüzden yazarlık yapıyorum!
Güzel gece
ÇARŞAMBA, Fenerbahçe Ülker’in Siena maçındaydım. Salonun doluluk oranı, seyircinin muhteşem tezehüratı, Spahija’nın oyunu mükemmel yönetmesi, oyuncuların performansı çok değerli bir galibiyet getirdi. Bu takımın, bu havayla final four oynaması gerek. Şampiyonluk söylemleri için çok erken. Oyuncuları bu şekilde baskı altına almaktansa Iverson’lu Beşiktaş’ı ciddiye almak, Efes’e 16 sayı geriden kaybedilen maçı hatırlatmak daha doğru bence.
Kral çıplak
ESKİ zamanlarda bir kral saraydan çıkıp bir kasabada tatile gitmiş. Bir ay geçmiş, kendisine önceleri büyük saygı gösteren komşu halk, “kral çıplak” diye bağırıp soyunuyorlarmış. Kral çok sinirlenmiş. Danışmanını çağırıp, “Ben çıplak değilim. Neden öyle bağırıyorlar?” diye sormuş. Danışmanı sıkıla sıkıla, “Efendim, haklısınız çıplak değilsiniz. Size söylemedik, ihtilal oldu. Kral değilsiniz. Yeni kralı çıplak gezerken görmüşler. Onun için öyle davranıyorlar” demiş. Beşiktaş’ta Schuster’in sezon başında nasıl geldiğini hatırlıyor musunuz? Basının en çağdaş kalemleri bile Schuster’in oyun anlayışını yerlere göklere sığdıramıyor, kendi içimizdeki çalıştırıcıları yerle bir ediyorlardı. Futbol bu sayın Schuster. Şu anda lider olsaydınız kral sizdiniz. Şimdi ne kadar Schuster’lik de yapsanız kral Mourinho, kral Ancelotti, kral Güneş, kral Sağlam. Aynı oyunla, sistemle, oyuncularla Avrupa Ligi’nde final oynayın. Yine aynı kişiler sizi “kral” ilan ederler. Topun çizgiyi geçmesini sağlarsanız kralsınız. Çıplak da olsanız kralsınız!
HAFTANIN SÖZÜ:
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol. (Hz.Mevlana)
Paylaş