2010’un takımı

FENERBAHÇE kupada finale kaldı. En azından camia için bir teselli kaynağı var artık.

Gelecek sezon için de çalışmalar yürüyordur herhalde. Kimlerin gideceğini, kimlerin kalacağı elbet çok önemli. Ama Mayıs’taki kongrede Aziz Yıldırım’ın seçilip seçilmeyeceği, seçilirse Aragones’le devam edip etmeyeceği belirsiz.

Kim başkan olursa olsun, kim teknik direktörlüğe gelirse gelsin Fenerbahçe’nin kadrosunda "devrim" yapması şart. Daha genç, daha çabuk ve daha hızlı oyunculardan kurulu bir takım haline gelmesi gerek Fenerbahçe’nin.

Sercan, Özer, Mevlüt, Kayserisporlu Eren Güngör, Gaziantepspor’un sol kanat oyuncusu İsmail, Bursasporlu Volkan Şen Fenerbahçe’ye kazandırılmalı.. Yedek oturabilecek, kontratak oyununa yatkın, ucuz ve genç bir Afrikalı oyuncu alınmalı.. Appiah tarzı oyunun her bölümünde etkin yabancılar hedef seçilmeli.. Savunmada Önder’e daha çok güven verilmeli.

Fenerbahçe’nin değerinin henüz farkına varmayan Kazım başka takıma kiralanmalı.. Ve en önemlisi 2010 yılının planları yapılırken takım "Alex" tipi bir yılıdızın üzerine mi inşa edilecek, yoksa "Arshavin" benzeri gerçek bir dünya yıldızı mı bulunacak, bunun kararı verilmeli..

Güiza, Giricek, Bilings

DANİEL Güiza dünyanın en önemli ikinci liginin gol kralıydı, Türk futbol tarihinin transfer rekoruyla Fenerbahçe’ye geldi.. Gordan Giricek Utah’ta Mehmet’le birlikte oynamış, Hırvat basketbolunun idol isimlerindendi. O da çok büyük rakamlara Fenerbahçeli oldu.. Voleybolda büyük atılım yapan sarı-lacivertli kulüp ABD milli Takımı’nın yıldızı Brook Bilings’i alırken de hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı.

Güiza bekleneni veremedi.. Giricek henüz bekleneni veremedi.. Bilings İst.B.Belediye ile oynanan final serisinde hayal kırıklığı yarattı. Bu isimleri tartışmak gereksiz.. Ama bu kadar para harcanan yıldızlardan verim alınamıyorsa bir yerlerde bir sorun var demektir.

Yıldızları emanet ettiğiniz çalıştırıcılarla o yıldızların uyumu başarıyı getirir.. Fenerbahçe’de ya teknik kadroların seçiminde hata var ya da transfer edilen yıldızlarda.. Sorunun ne olduğunu bulup, milyonlarca dolarların boşa gitmesini engellemek de yöneticilerin işi olsa gerek.

Arda Turan’a...

ARDA lütfen sakin ol.. Galatasaray’ın amigosu olmaya çalışma, kaptanı ol.. Sahaların kabadayısı rolüne bürünme, bizim Messi’miz ol.. Kenarlarda köşelerde top kovalama uğruna enerjini harcayıp durma, cezaalanına girip sonucu değiştiren adam ol.. Cezaların adamı olma, Fair-Play ödüllerinin vazgeçilmezi ol.. Amansız olma, akıllı ol..

Rıdvan’ın, Sergen’in dediklerini yap, yaptıklarını yapma.. Yediğine, içtiğine, uykuna dikkat et, sinir sistemini alt üst etme.. Yaptığın hatalarda, attığın yumruklarda sırtını sıvazlayanları değil, kulağını çekenlerin samimiyetine güven..

30 yılda senden daha büyük yıldız adaylarının nasıl kaybolup gittiklerini gören birinin bu nasihatlarını ister dinle, ister kulak arkası et.. Ama kendine yazık etme!

Sevilla hatırası...

HÜRRİYET Spor’un çalışkan muhabiri Süleyman Arat’ı 2 yıl önce tanıdım. Tanıdığım en zor insanlardan biri.. Ama aynı zamanda en mertlerinden. Süleyman geçen yılki Sevilla maçında çok talihsiz bir olay yaşadı. Fenerbahçe kafilesini görüntülemek isterken havaalanındaki bir İspanyol polisiyle tartışmış.

Tartışmanın boyutları Süleyman’ın gözaltına alınmasına kadar gitmişti. Sonuçta Süleyman’ın 5 yılı aşkın bir süre İspanya’ya girişi yasaklandı. Olayın tamamının görüntüleri Süleyman’da mevcut. Malum İspanya’yla spotif ilişkilerimiz maksimum düzeye çıktı. Aragones, Güiza, Josico, Del Bosque, Nihat, Necati, Ersen Martin, Aurelio, Ersan İlyasova gibi önemli isimler iki ülkede görev yapıyor. Sürekli İspanyol takımlarıyla eşleşiyoruz. Süleyman Arat gibi dürüst ve çalışkan birinin "anlık bir tartışma" sonrası İspanya’ya girememe cezasıyla karşılaşması büyük haksızlık.

Kadıköy’deki Fenerbahçe-Partizan maçında büyük olaylar çıkaran Sırp gazeteciler hiçbir sorun yaşamadan ülkelerine döndüler. Yıllar önce de Sabah gazetesinin muhabirleri benzer bir tartışma sonucu para cezasına çarptırılmıştı.

Yurt dışında benzer sorunlar yaşayan çok sayıda vatandaşımıza destek olan ve sorunlarını çözen Dışişleri Bakanlığı yetkililerimizden ve İspanyol Konsolosluğu’muzun bu konuda Süleyman’a yardımcı olmaları gerek.. Önümüzdeki hafta onunla birlikte hem bakanlık hem konsolosluk hem de Futbol Federasyonu nezdinde girişimde bulunacağım. Herkesin duyarlılığını bekliyorum..
Yazarın Tüm Yazıları