Paylaş
Sözü önce küçüğe söyleyelim ve Emre’yle başlayalım.. Ülkenin en iyi orta saha oyuncususun Emre.. Dünya’nın en iyi orta saha oyuncularından biri de olabilirdin.. Daha sakin, daha sabırlı olabilsen.. Ama seni olduğun gibi kabul edip, öyle sevmeye ve hatalarını söylemeye çalışan kesimden oldum hep.. Düne kadar.. Dün çok önemli bir maç oynadı Fenerbahçe.. Neden Fenerbahçe olduğunu gösterme maçıydı belki de.. Alex’siz vereceği tepkiyi görme maçıydı..
Geçen sezona dair iddiaları bir kez daha yanıtlama maçıydı.. Şampiyonluk yarışın avantajını sürdürme maçıydı.. Senin yaptığın o hareketin cezası kırmızı olmalıydı.. Hakem vermedi, veremedi.. 9 kişi Galatasaray’ın yenilgisi belleklerdeyken o hataları yapmamalıydın.. Mücadelen yine olsun.. Ama artık maçta kal Emre..
Alex’e mektup
İkinci mektup Alex’e.. Sana karşı hep dürüst olmaya çalıştım kaptan.. Dünkü hareketinin de kırmızı kartı gerektirdiğini düşünmüyorum.. Ama bu takım, bu taraftar ve bu camia sana bu kadar sarılmışken çok daha dikkatli olmalısın.. Beşiktaş maçında gösterdiğin müthiş performansın ardından gördüğün kart takımı biraz olsun sana bağımlı olmaktan uzaklaştırabilir.. Bu da inan saha içinde en çok sana yarar..
MHK Başkanı futboldan gelme.. Hakemlerle ilgili değerlendirmelerini televizyon kanallarında yapmasını, kendi hakemlerini sert şekilde cezalandırmasını doğru değil.. Dünkü maçı ya da Arena’daki karşılaşmayı Cüneyt Çakır yönetse ne olacaktı? Onu de yerden yere vuracak mıydı? Euro 2012’de olma yoluna taş mı koyacaktı? Son mektup Hiddink’e.. Neden diye sordum size bu satırlardan defalarca.. Yine soruyorum.. Azerbaycan’a iki maçta bir gol atan Mill Takım’da neden Caner yok, neden Mehmet Topuz yok? Kazım’dan ya da Aurelio’dan eksikleri neler?
Paylaş