Turiste ‘burada durun’ diyecek bakan kim?

Siz turizmciler, Antalya’da yerinizde oturun olur mu? Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu, turistlere ‘Burdur’da burada durun’ diyecekmiş!.. Tarihi, doğası ve golüyle atağa kalkması için... Sonrası malum zaten... İstemese de eli mahkum duracakmış turist!.

Eh cebi yanan azimli turizmciler siz yıllardır neden bunu akıl edemediniz ki...

Ankara’ya gidip defalarca değişen turizm bakanlarına ‘burada durun’ diyemediğiniz gibi, yıllardır zengin turist getirmeyi de başaramadınız.

Yazık; yazık hepinize... Bir de boşu boşuna ‘Zordayız, battık’ diye yıllardır tepki gösteriyorsunuz.

Halbuki ne kolaymış değil mi? Sadece çıkıp ‘burada durun’ diyecekmişsiniz!..

**

Bu kadarla da bitmiyor; sayın bakanın söyledikleri... Burdur Gölü’nün kuruması konusunda sorunun direkt kendisini ilgilendirmediğini ifade eden Bakan Eroğlu, kentin ‘Tabiat Master Planı’ hazırlatarak, yine her nedense kendini direkt ilgilendirmeyen turizm alanında neler yapacaklarını özel sektörle birlikte bir çalıştayda konuşacakmış!..

Acaba ben mi karıştırıyorum; yoksa bir gün önce turizm bakanı mı değişti yine?

Bu arada çok merak ettiğim bir konu var; sayın Bakan Eroğlu’nun Burdur Gölü’nün kurumasına çözüm için hazırlattığı 9 eylem planını direkt ilgisi olmadığı için Milli Eğitim Bakanlığı mı hazırladı?

Ne dersiniz?

 **

 Burası ne Adalar ne de Karşıyaka

Antalya’nın Kaleiçi semtine tamamen nostalji için diye birileri tarafından faytonculara durak tahsis edildi... Tamam varsın nostalji olsun...

Olsun da bu renkli renkli faytonların ne çevreye uygun, estetik bir görünümü var; ne de faytonları kullananların doğru-dürüst bir giyimi...

Üstüne üstlük bölgede atların çevreye yaydığı dışkı kokusu da ayrı bir rezillik.

**

Yani her türlü olumsuzluğa, vatandaşın tepkisine rağmen ‘inadına turizm, inadına siz burada faytonculuk yapacaksınız’ diyoruz. Bu kentteki belediye başkanları da görmez mi bu faytonların halini... Şekilsiz halleriyle, hayatımıza ‘modifiye’ olan bu faytonlara kim çeki-düzen getirecek?

Altı kaval, üstü şişâne olan bu modifiye faytonlarla turizm değil; adeta rezil oluyoruz. İsterseniz faytonculuk nasıl yapılır; İzmir Karşıyaka’ya ya da Adalar’a bir yetkiliyi gönderin de bu işi öğrensin...

Yani kürsülerden geleneklerimize sahip çıkıyoruz demek böyle olmuyor...

 **

Guardiola Eto’o’yu unutamıyor

 Manchester City’nin İspanyol teknik direktörü Pep Guardiola, bugüne kadar çalıştığı en iyi 11’ini belirledi. İspanyol teknik direktörle sadece 1 sezon geçiren Antalyaspor’un yıldız futbolcusu Samuel Eto’o, Guardiola’nın hafızasında yer etmeyi başarmış. Pep’in Eto’o yorumu ise gerçekten düşündürücü: “Doğru zamanda doğru yerde olmayı biliyor.”

**

Ver talimatı gelsin otobüsler...

Bölge temsilcimiz Hayri Dizerkonca’nın Antalya’da ‘Tek Tip Otobüs’ başlıklı yazısına harfiyen katılıyorum. Büyükşehir Belediyesi’nin, kamu taşımacılığında çalışan otobüslere ‘tek tip’ zorunluluğu getirmesi kesinlikle çok doğru bir karar. Ancak burada atlanan çok önemli bir nokta var ki; o da bu araçların kent içindeki şekilsiz yerlere yapılan duraklar nedeniyle trafikteki yoğunluğu daha da artıracağıdır. Yani 12 metrelik bu otobüsleri kente sokmadan önce yollarımızı ve otobüs duraklarımızı neden düzenlemek aklımıza gelmez ki!.. Ver talimatı gelsin otobüsler. Sonra da kes kurdeleyi... Baktın trafik sıkıştı; hemen bir kent çalıştayı oluştur çözüm ara...Kamu yararına yapılacak her hizmetin yanındayım. Ama bu kente hafif raylı tramvayı getirerek bugün çözüm ürettiklerini belirtenler, 5 yıl sonra şimdi İstanbul’da yapılacak hava raylıyı getirmediklerinden yakınacak mı? 

Hani ‘Avrupa’dan geri kaldık’ sözüyle seslenenlere sormak istiyorum: ‘İstanbul nere hemşerim?’