Paylaş
Oysaki onun yaptığı ülkemize dünya ikinciliğini, Antalya’ya da Türkiye üçüncülüğünü getirmekti. O henüz 15 yaşında başarısı da bırakın ayakta alkışlamayı, onu daha da yüceltmek gerekirken konuşmasındaki mütavaziliği beni yıktı; geçti...
Tayland’ın başkenti Bangonk şehrinde düzenlenen Muay Thai Yıldızlar ve Gençler Dünya Şampiyonası’ndan dünya ikinciliğini kazanan Tac Koleji 10’uncu sınıf öğrencisi milli sporcu 60 kiloda yarışan Sultan Ünal’a yapılan ayıbın şokunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
**
- Antalya Polis Spor Gücü Kulübü adı altında yarışmaya katılan Sultan Ünal’ı, Tayland dönüşü Antalya havalimanında karşılayan bile olmuyor.
- Eski Emniyet Müdürü Cemil Tonbul’a zafer sevincini paylaşmak için gittiği ziyarette Sultan Ünal’a bir başarı plaketi ve kol saati veriliyor. Ayrıca şampiyona öncesi özel forma verileceği sözüne rağmen sadece plaketle çıkıyor odadan genç şampiyon... Bir plaket ve bir kol saati...
**
Sonra mı?
- Antalya Valisi Sayın Münir Karaoğlu’na yine zafer sarhoşluğuyla giden genç Sultan, Vali’den aldığı yarım altın ile ayakları havada sevinçle çıkıyor... Ne de olsa yarım altın!.. Sevincin küçüğü büyüğü olmaz hani!..
- Ardından antrenörü Yasin Urlu’nun gözetiminde bu kez de Kepez Kaymakamı Sayın Hamdullah Suphi Özgödek’e yine zafer
sevinciyle gidiyor; Sultan... Orada da kendisine bir plaket veriliyor. Buraya kadar her şey çok güzel...
Gel gelelim sonrasına...
- O antrenör Sultan’dan, Vali Karaoğlu’nun verdiği yarım altını ziyaret öncesi alarak Kaymakam Özgödek’e veriyor. Kaymakam Özgödek de genç sporcuya aynı yarım altını tekrar veriyor. Yanlış duymadınız Vali Karaoğlu’nun verdiği yarım altın bu kez Kaymakam tarafından tekrar Sultan’a veriliyor. İşte bu bir sporcunun kaybettiği an değil de nedir? Yani yokluk üzerine kurgulandığında dizleri üzeri düştüğü an değil mi?... Bir şekilde spor hayatının finalidir; bence...
**
Sonra mı?
- Antalya Polis Spor Gücü Kulübü adına ringe çıkan Sultan, bu kez de Muratpaşa Belediyesi Başkanı Ümit Uysal’ı ziyarete gidiyor. Makamında Sultan’ı tebrik eden Başkan Uysal da, genç kıza bir numune reçel, kalem ve defter veriyor. Yanlış duymadınız; numune reçel!...
Sultan’a Antalya Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü yetkilileri ise hiç davette bulunmamış bile.
Daha anlatmaya devam eden şampiyon Sultan’a ‘dur’ demek zorunda olduğumu hissettim. ‘Anlatma artık’ diyerek yutkunduktan sonra böylesi bir ayıbın altından nasıl çıkılabilirdi ki; dedim kendi kendime... Bakın bu ziyaretler asla çat-kapı değil; önceden haber verilerek yapılıyor. Diyelim ki; habersiz gidildi. Yine de Sultan’ın anlattıkları hiçbir kurumun çatısı altına sığmaz; diye düşünüyorum.
**
Hani koca koca modern spor tesisleri yaptıkça geliştik sananlara sözüm... Sözün özünde ne kadar taş binalar yapsanız da; sonrasında bu yapılan o binaları daha hizmet vermeden çökertmek değil mi? Hani hep derler ya başarı ödüllendirilince değer kazanırmış... Elbette, hediyenin ölçütü olmaz ama burada bir şampiyondan bahsediyoruz. Şampiyon, üstelik dünya ikincisi...
Olsun Sultan, Antalya olarak sana ödülümüz, bir kol saati; iki plaket, tekrar tekrar verilen bir adet yarım altın...
Sen yine de bizim Antalya gururumuz ol olur mu?
Paylaş