Ali Ece

Janssen etkisi

24 Eylül 2017
İLK 15 dakikada tempolu, çekişmeli bir maç izledik.

Fenerbahçe, 3 sezondur ilk kez bir derbide bu kadar dikine ve ofansif açıdan “Kadıköy ayarı”nda başladı. İlk gole kadar top Fenerbahçe’ye geçince, Valbuena ve Giuliano daha çok merkezdeki Janssen’e yaklaştılar. Bu, Beşiktaş’taki ilk sezonunda Şenol Güneş’in Atatürk Olimpiyat’taki derbi galibiyetinde başarıyla uyguladığı hücum formülüydü.

Bu kez ise başta Quaresma olmak üzere Beşiktaş’ın öndeki oyuncuları Cenk’e uzak kaldıkları için ilk yarıda alışılmış kalitesinin altında bir Beşiktaş izledik. Quaresma’nın çalım atamayınca sinirlenip oyun disiplini ve konsantrasyonunu kaybetmesi en zayıf noktası oldu. Medel de ilk penaltı pozisyonunda sertliğin dozunu ayarlayamadı.

İki bireysel hata ve kötü bir kolektif ilk 45 performansının sonunda kademeye giren ise Beşiktaş’ın bu sezonki en başarılı oyuncusu Cenk oldu. Cenk, takımı eksikken gösterdiği oyun aklıyla skoru olmasa da en azından rakiple kendi takımı arasındaki oyuncu sayısını eşitleyen hamleyi Neto karşısında yaptı.

VİDEO MU HAKEM Mİ?

Şenol Güneş, 2. yarı başında oyuncu yerine oyunu değiştirmeyi tercih etti. Hocanın kendisi atılana kadar bu oyun ve sonraki oyuncu değişikliği, Beşiktaş’ın oyununa olumlu etki yaptı. Sonrasında Kocaman’ın Alper hamlesi ile oyun dengelendi.

Asıl fark yaratan ise Janssen’in santrforculuğu ve hakem kararlarıydı. Yardımcı video hakem olsa belki oyun yine bu kadar dururdu ama en azından Ali Palabıyık bu kadar da tartışılmazdı.

MAÇIN ADAMI: JANSSEN

VINCENT

Yazının Devamını Oku

Solundan uçan kartal

19 Eylül 2017
CANER’in ortası “Sarı Fişek”in hücum repertuarının klasiklerinden. Ya Caner’i oraya topla getirmeyecek ya da o tip ortaları yapacak açıyı vermeyeceksin. Yoksa maça 1-0 yenik başlarsın çünkü Cenk Tosun çok yoğun çalışarak gol repertuarını sürekli geliştiren bir forvet.

- Cenk’in ön direğe koşusu Mario Gomez’inkileri hatırlatan bir gol aklının ürünü. Havadaki topa gelişine hafif falsolu vuruşu da bir o kadar akıllıcaydı. Bu tip pozisyonlarda Serkan Kırıntılı gibi bir kaleciyi çaresiz bırakmak her santrforun harcı değil.

- Beşiktaş’ı öne geçiren gol çok iyiydi ancak ilk yarının kalanında özellikle Adriano çıktıktan sonra Beşiktaş goldekinin yarı kalitesinde bile pozisyonlar geliştiremedi. Porto dönüşü bu yorgunluk anormal değil. Fakat oyuncuların bireysel açıdan yorgunken daha kolektif oynayarak yorgunluğu daha az hissetmeleri yerine sürekli bireysel şovlara yönelerek daha da yorulmaları anormal!

SONU GOL OLUNCA  ÇALIM DAHA GÜZEL

Bu tip yorgunluk durumlarında ya daha fazla rotasyon yaparsın ya da takımın boyunu daha kısa tutarak oynarsın. 2. yarının ilk 20 dakikasında Porto deplasmanındakinin tam tersi bir Beşiktaş vardı. Takımın boyu uzadıkça uzadı, bir süre geriye bile yaslandı. Lakin daha önceki iki üç pozisyonda hep yanlış tercih yapan Quaresma, uzun süredir Beşiktaş formasıyla en iyi şutunu çekince attığı gol öncesindeki çalımlarının da değeri iki katına çıktı!

2. golden sonra Beşiktaş oyun iştahını resetledi. Beşiktaş ne kadar Porto yorgunuysa, Konya da o kadar Marsilya yorgunuydu. Yalnız Caner ve Babel sanki haftanın 7 günü 7 ayrı maçta oynayacaklarmışçasına hırslarıyla tetikledikleri oyun akıllarını sahaya yansıtmaya devam ettiler. Babel uzun yıllar sonra gerçek potansiyel yeteneğini sergilediği bir takımda oynamanın keyfini oyununa yansıtıyor. Caner ise topuk sakatlığının acısını futbol topundan çıkartıyor. Atiba’nın istikrarını, dakikliğini, her türlü kolektif arızayı gidermesini anlatabileceğim yeni kelime kalmadı. Eski yazılarda defalarca yazdıklarımı tekrarlamamak için izninizle “Atiba gibi Atiba” demekle yetiniyorum. Medel de bu tip maçlarda stoperde de işe yarayacağını herkese gösterdi.

MAÇIN ADAMI: CANER-BABEL

- Üstteki yazımda anlattığım nedenlerden dolayı Caner Erkin ve Ryan Babel, ‘maçın adamları’ olmayı fazlasıyla hak etti. Kanatları çok iyi kullanan ikilinin takıma katkısı büyük.

 

Yazının Devamını Oku

Devler Ligi'nde dev gibi oynamak

14 Eylül 2017
PORTO kendi ligindeki ilk 5 maçta hiç gol yememişti.

Çünkü Şampiyonlar Ligi bambaşka bir seviye!

Bana bu iddialı cümleyi yazdıran ise Tosiç hariç Beşiktaş’ın ilk yarıdaki Devler Ligi yüksek standardındaki performansıydı.

Şampiyonlar Ligi’nde en fazla sezon forma giyen kaleci olan Casillas’ın Portekiz Ligi’ndeki 450 dakikalık gol yememe keyfi, ilk 28 dakikadaki Beşiktaş hücum performansıyla adeta kabusa döndü.

Talisca, Porto’nun savunma önünde tek çapa Danilo çift santrfor arkasında Torres’li 4-4-2’sinin merkez orta 2’lisinin verdiği defansif boşluklardan çok iyi yararlandı, golünü de attı.

Yazının Devamını Oku

Oyuncusu eksik aklı fazla

10 Eylül 2017
ŞENOL Güneş, haklı olarak Porto maçını da hesaba katarak ilk 11’de rotasyon yaptı. Güneş, milli maçlar için lige verilen arada yoğun bir şekilde hücum setlerini çalıştırtmış, yeni oyuncuları takımın ideal oyun planına akort etmeye çalışmış.

Negredo halen yüzde 100 fit olmasa da ilk yarıda pivot santrforculuğu ile arkadaşlarına kaliteli servisler yaptı. Ancak arkadaşları, savunma arkasına attıkları topları, oyun temposu açısından zirvede olmayan Negredo yerine, her türlü daha hızlı savunma arkasına sarkabilen oyuncular olan Babel ve Lens’e atmalıydılar.

O noktada kolektif olarak bir pas tercihi yanlışı vardı.

BAZI MEVKİLER REVİZE EDİLMELİ

Atiba olmayınca, Şenol Hoca, yerine Medel’i de tercih etmeyince savunma ile hücum arasında takımın boyu gereğinden fazla uzadı. Merkez orta 3’lü, 50 değil 70 metrede oynamak zorunda kaldı. Milli maçın kahramanı Oğuzhan’ın yorgunluğu katlandı. Penaltı atışında, Oğuzhan kariyerinin en kötü vuruşunu yaptı.

Toşiç ise çok daha kötüsünü yaptı. Sarı kartı olan stoper, kazanma şansı yarı yarıya olan ikili mücadelede yere yatarak müdahale riskini almaz, almamalı, biraz kafayı çalıştırmalı! Şenol Hoca da Medel’in asıl yeri önlibero da olsa stoper olarak Toşiç’ten de Mitroviç’ten de daha iyi oynayabileceğini hesaba katmalı. Konu mevkilerden açılmışken Biliç’ten sonra Şenol Güneş de Necip’i sağ beke devşirme riskini almamalı: Takıma da Necip’e de yazık!

Beşiktaş bir kez daha Toşiç’in “Futbolda kontrolsüz hırs, hırs değil zarardır” formülünü anlayamamasından dolayı 10 kişi kaldı. Lakin futbolda oyun aklı ve yetenek kalitesi her türlü eksiği örtebilir. Dün de maçın tek golünde Oğuzhan ve Babel, Hollanda altyapısı işi tek pas, doğru karar, doğru açıdan doğru vuruş kalitesiyle bunu gösterdiler.

MAÇIN ADAMI: DANY

BEŞİKTAŞ tarihinin en sevilmeyen stoperi

Yazının Devamını Oku

Bir açılırsa onu kimse tutamaz

9 Eylül 2017
Janssen, Van Persie gibi solak ve hem ayak, hem kafayla düzgün gol vuruşları yapabilen bir oyuncu. Fenerbahçe’de gölgesinde kalacağı bir Harry Kane yok, gole gidecek verkaçlar yapabilecği Valbuena var...

Fenerbahçelileri ihya eden Van Hooijdonk gibi aslında 4 isimli Hollandalı golcülerden birisi Vincent Petrus Anna Sebastiaan Janssen. Kadıköy’e daha da büyük beklentilerle gelip çok büyük hayal kırıklığı yaratan Van Persie gibi solak. Belki Arsenal’deki Van Persie gibi spektaküler bir top tekniğine sahip değil ancak Janssen de soluyla, kafasıyla daha sade de olsa düzgün gol vuruşları yapabilen bir oyuncu.

KETÇAP GİBİ GOL KRALI

Janssen, Tottenham’a Alkmaar tarihinin en pahalı oyuncusu olarak giderken bonservisine ödenen 22.1 milyon Euro’nun tek sebebi gol vuruşları değildi. Hatta, Hollanda Ligi’nde gol kralı olacağı sezonun ilk maçlarında tek gol dahi atamamış, ancak kapağı ilk açılınca dökülmeyen ketçabın arkasına vurup akmaya başladıktan sonra durmaması misali sezonun ikinci yarısına 20 gol birden sığdırmıştı.

Tottenham’ın hocası Pochettino, Janssen’i kadrosuna katarken “Tam da bize gereken, yerden akışkan kısa pas oyunu için biçilmiş kaftan bir santrfor” demişti. Belki hızı Premier Lig’de başarılı olması için yetersiz kaldı ancak Fenerbahçe kadrosunda şu anda gölgesinde kalacağı bir Harry Kane yok! Janssen, belki çok hızlı, yırtıcı bir forvet değil ancak gerektiğinde kanatlara deplase olan Valbuena gibi top ustalarıyla gole gidecek verkaçları çok iyi yapabilecek bir oyuncu.

En değerli özelliklerinden birisi, yerden topla buluşturulduğunda çok iyi top saklaması ve o topu işleyerek etrafındakileri ofansif açıdan beslemesi. Kenar ortalarına da iyi kafa vuruşları yapabilen biri. Ancak sırtı dönükken sürekli ayağına top atılması gereken bir isim. Fernandao’ya atılan havadan doldur boşalt topları Janssen’in bir süre sonra oyundan düşmesine neden olabiliyor.

JANSSEN’E GÖRE FORMAT GEREK

Brezilyalı Ronaldo’dan beri o kadar genç yaşta ilk kez Janssen Hollanda’da bir sezonda 25’ten fazla gol atmayı başarmıştı. Çünkü Alkmaar ceza alanına sürekli top taşıyan ofansif merkez orta sahalar kullanıyordu.

Toplam özellikleriyle Türkiye Ligi forvet yetenek ortalamasının üstünde yeteneklere sahip olan

Yazının Devamını Oku

3 soru 3 cevap

6 Eylül 2017
1. SORU: İlk 11’deki revizyonu nasıl buldunuz?

LUCESCU yapması gereken ofansif hamleyi yaptı. Ukrayna maçındaki oyunumuz, o maçtaki ilk 11’imiz kadar kötüydü. Hırvatistan’a karşı kazanmak için bu kadroya ihtiyaç vardı.

2. SORU: Oyuna müdahaleler galibiyetin kilidi mi?

TEKNİK direktör Lucescu bu kez Arda’yı çok ekonomik ve doğru zamanlamayla kullandı. Emre Mor ve Okay Yokuşlu hamleleri de doğru zaman ve doğru yerlereydi.

3. SORU: Eskişehir’deki tribünleri nasıl buldunuz?

Bandosuyla ve coşkusuyla tek kelimeyle harikaydı. Milli takıma maç oynanacak sabit bir stat arayan Federasyon, Eskişehir seçeneğini ciddi ciddi gündemine almalı.

Yazının Devamını Oku

3 soru 3 cevap

3 Eylül 2017
1.SORU: Ukrayna maçını ilk yarıda mı kaybettik?

Maçı ilk 11’imiz belli olduğunda kaybettik. Sadece cılız bir şut çektiğimiz ve rakip ceza alanında bir kez topla buluştuğumuz çok kötü bir ilk yarı oynadık. Ayrıca hakemler de kötüydü.

2.SORU: Fatih Terim olsa farklı olur muydu?

23 kişilik kadroda Dortmund’un stoperi Ömer yok, en iyi ön liberomuz Topal devşirme stoperde. Bundesliga’ya harika başlayan formunun zirvesindeki Nuri Şahin yok.

3.SORU: Sizce kalan maçlarda ne yapmalı?

Daha önceki maçlarda ne yapmadıysak onları yapmamız gerekiyor. Emre döndüyse yanına Oğuzhan tipi oyun geliştirecek pas futbolu oynayabilen bir isimle eşleştirmek gerek.

Yazının Devamını Oku

Bizi aptal yerine koyma Lucescu hocam!

1 Eylül 2017
“SADECE aptallar fikrini değiştirmez” şüphesiz çok zekice bir söz. 2001-2004 arasında Türkiye’de başarıyla eş anlamlı olan Lucescu’yu hatırlatan bir zekâ. Lakin insanın sadece kendisini zeki zannedip kalanları aptal yerine koymaya çalışması da bir o kadar tam tersi.

- Lucescu, Oğuzhan konusunda yaptığı hatadan dönüşünü açıklarken ne kadar etkileyici ise yardımcılarına atfedilen “Oğuzhan taktik anlayıştan dolayı kadroya alınmadı” sözünün üzerinde hiç durmaması bir o kadar anti-Lucescu cephesinin ekmeğine yağ süren cinsten.

BAK HOCAM SENİN PLATON NE DİYOR?

- Lucescu, Platon/Eflatun’u çok sever, sık sık ondan alıntılar yapar. Aynı Platon/Eflatun’un “Bilge insanlar söyleyecek bir şeyleri olduğu için konuşurlar. Bilge olmayan insanlar ise bir şey söylemek zorunda kaldıkları için konuşurlar” diye efsane bir lafı da var.

Lucescu’nun kariyerine, başarılarına, kişiliğine saygım büyüktür ancak bilen bilir, bilmeyen de öğrensin: Söz konusu Türkiye Milli Takımı ise değil Fatih Terim ve Lucescu, öz babamı bile tanımam! Oğuzhan’ın iki kader maçımızın kadrosuna alınmaması hataydı. Çok basit bir mantıkla fikrimi açıklamaya çalışacağım.

- Eğer taktik anlayıştan kasıt 2 merkez orta sahanın ilk 11’de yer aldığı 3-4-3 oynatmaksa, o zaman yine son iki sezonun en kötü Oğuzhan’ı son iki sezonun en iyi Ozan Tufan’ın yerine kadroda yer alır.

KULÜP TAKIMINDA HANGİSİ TERCİH EDİLİR?

- Dilerim yakın gelecekte Ozan Tufan düzelir, en azından Bursaspor’daki seviyesine geri döner. Ancak son iki sezonu kriter alarak Fenerbahçe Ülker Stadı’nın önüne referandum sandığı kurup “Fenerbahçe ile Beşiktaş, Ozan Tufan ile Oğuzhan Özyakup’u takas etsin mi?” sorusunu sorsak, sandıktan %99 “Evet” çıkar, %1’lik oyu da üşenmeyip oralara kadar gelen Fenerbahçe’nin rakibi olan takımları tutan taraftarlar verir!

Tekrar ediyorum, dilerim

Yazının Devamını Oku