Deri Tanıtım Grubu, Ümit Zaim başkanlığında Türk derisini markalaştırmaya çalışıyor. Kampanyanın Türkiye ayağında ünlüler kullanılıyor.
Cem Boyner, İshak Alaton, Hıncal Uluç, Tuncay Özilhan, Demet Akbağ, Hülya Koçyiğit kamera karşısına geçip, Türk derisinin Türkiye içi tanıtımına modellik yapıyorlar. Modellik yapan isimlerden biri de Gülben Ergen.
Şirin Sever ‘Niye Gülben Ergen var da Hülya Avşar yok?’ diye sormuş Ümit Zaim’e. Ümit Zaim’in yanıtı şöyle:
‘İkisi de aynı kulvarda. Gülben’le anlaşınca iki kişi istemedik. Kavga çıkarttırma şimdi...’
Zaim kavga çıkartmış bile. Gülben Ergen’i ve Hülya Avşar’ı aynı kulvarda koşturarak.
Oysa hem Avşar, hem Ergen aynı kulvarda olmadıklarını söylüyorlar.
Zaim ise onları aynı çerçeveye sokmuş, Avşar’ın da Ergen’in de farklılaşma stratejilerini bir güzel halletmiş!
Keşke doğruyu söyleseymiş Ümit Zaim. Deseymiş ki: ‘Şu sıralarda dayak, boşanma derken Avşar biraz imaj kaybetti, Ergen daha şirin, sempatik ve sevimli duruyor, riske girmek istemedik.’
Doğrusu bu değil mi?
Sibel Can’daki değişiklik
Sibel Can, Miami’den dönmüş. Oradaki evi kasırgadan zarar görmüş. Evi yenileniyormuş. Okuduklarım bunlar. Ama dikkatimi çeken ve meraklandıran, daha çok Sibel Can’ın görüntüsü...
Sibel Can eski Sibel Can değil. Tamam, saçını Miami’de yaptırmış ama fotoğraflardaki başka bir Sibel Can. Daha büyük suratlı, daha iri, daha farklı yüz ifadeli bir Sibel Can.
Kabul ediyorum, üç çocuk annesi ve farklı bir Sibel Can’a ulaşılması çok doğal ama... Kısa bir süre önce gördüğüm Sibel Can böyle değildi. Tanımlayamadığım bir şeyler var. Ne oldu Sibel Can’a? Niye bu kadar değişti?
Yılmaz Erdoğan: Devlet memurları Kürtçe öğrenmeli
Yılmaz Erdoğan’ın Organize İşler’i gösterime girmek üzere... Tanıtım kampanyası da bütün hızıyla devam ediyor.
Bu kapsamda Vatan’dan Elif Ergu ile röportaj yapmış. Konu gelmiş gelmiş Kürt kimliğine kadar dayanmış.
O da ‘Benim gibi adamlar her şeyi konuşmalı’ deyip çekmiş kılıcı, Kürt sorununu, ortaya karışık Organize İşler arasında çözmüş!
Demiş ki: ‘Kürtçe dil kurslarına kimse gitmedi deniliyor. İngilizlere Kürtçe kurs açarsanız giderler mi?’ Ergu sormuş:
‘Kim Kürtçe öğrenmeli?’
Erdoğan’ın yanıtı şöyle:
‘Türkiye’de Doğu’da görev yapanlar Kürtçe öğrenmeli. Hatta Kürtçe bilene fazla maaş verilmeli.
Bilmiyorsa hayatın bir noktasında orada bir insana özürlü muamelesi yaparsın!’
Bunlar güzel, değişik fikirler ama niye açığa çıkmak için Organize İşler filminin hemen öncesini bekliyorlar.
Kürt kimliği konusunda tezi olan her zaman konuşur, yazar, çizer. Röportaja çıkmak için Organize İşler’in gösterimini beklemez.
Bekliyorsa da konuyu Organize İşler’le sınırlı tutar ki Organize İşler’e gitme kararını böyle tartışmalı konular etkilemesin.
Ya şimdi biri kalkıp ‘Batı’daki Kürtler de Türkçe öğrenirse neden olmasın derse?’
Yani şakadan...
Tehlikeyi anlatabildim mi?
Keyifli bir yanıt
‘Kaya Çilingiroğlu hálá gündemde, niye, ne özelliği var?’ diye sormuştum. Çilingiroğlu’ndan ‘Merakınızı gidermek istiyorsanız, bir randevu talebinde bulunursunuz, merakınızı gidermekten keyif alırım’ şeklinde bir e-posta aldım. Böylece Kaya Çilingiroğlu’nun niye bu kadar gündemde olduğunu anlamış olduk.