Serdar'sız, Sinan'sız ilk Çelik filmi!

YENİ Çelik'li Arçelik reklamını izlemişsinizdir. Bu film Serdar Erener'siz ve Sinan Çetin'siz ilk Çelik filmi.

Öğrendiğimize göre Y&R/Reklamevi ‘‘Siz çekin’’ diye Sinan Çetin'e öneri götürmüş ama Çetin, ‘‘Bu kez beni affedin’’ demiş. Nedeni bilinmiyor.

Yeni reklama gelince. Arçelik yeni geliştirdiği en az enerjiyle en iyi performans sağlayan buzdolabı teknolojisi ile Avrupa Komisyonu'nun düzenlediği European Energy+ yarışmasında birincilik ödülü almış. Bu ödülü Arçelik'in ‘‘Avrupa'nın En İyisi’’ olduğunun kanıtı olarak duyurmak istiyor. Stratejik olarak Çelik'in böyle bir ödülün duyurulmasına aracılık etmesi doğru karar.

Ödülün içine yedirildiği öykü şöyle: Çelik ve Sırrı ödülü almak üzere Almanya'ya gidiyorlar. Sırrı alınan ödülü Hobby Jöle ambalajıyla karıştırdığı için havalanında kaybediyor. Sonra bir anons, ödül bulunuyor, Çelik'e teslim ediliyor. Reklamda gördüğünüz yeri Köln Havaalanı’nda sanıyorsunuz değil mi? Değil işte! Reklamda gördüğünüz resmen Sabiha Gökçen Havaalanı. (Siz de haklısınız ama. Anadolu Emeklilik lokanta, bir disko çekmek için Şangay'a gidince, ekranda ne yazsa inanıyorsunuz değil mi?)

Yeni Çelik reklamının tamamına bakarsanız mizahi kırılma noktalarının önceki Çelik reklamlarına göre daha fazla olduğunu görüyorsunuz. Yeni reklamda Sırrı'nın yanında diğer ortam karakterleri de esprilere katılıyor. Bu da reklamın tekrar izlenme değerini yükseltiyor. Serdar Erener'in bir televizyon reklamında en fazla değer verdiği faktörün tekrar izlenme değeri olduğunu biliyoruz. Yakın çalışma arkadaşları Serdar'ın sırlarını keşfetmiş galiba! Hatta niye yalan söyleyeyim bu filmde biraz da boynuz kulağı geçmiş gibi... Yapım kalitesi de yüksek. Önümüzdeki günlerde çok eğleneceğiz çok... Bu reklamı ‘‘devam’’ filmi gibi görüp öyle notlamakta fayda var. Y&R'nin başardığı işi küçümsememek lazım.

(Reklam Ajansı: Y&R/Reklamevi Rating: * * * * *).

NOT: Yeni filmin yapmı şirketi Anima, yönetmeni Mehmet Kurtuluş'muş.

Farkı yaratan Serdar mıydı

GEÇEN
hafta Y&R/Reklamevi'nden ayrılanların kurduğu Alameti Farika isimli reklam ajansına Y&R'den geçen markaların isimlerini vermiştim. Bu hafta da Y&R'de kalan markaları vereyim: Arçelik, Borusan Otomotiv, Burger King, Hacı Şakir, Palmolive, Lady Speed Sticks, Colgate, Axion, Ajax Fabuloso, Falım, First, Land Rover, Mini Copper, Kosifer Oto, Danone, Danette, Danino, Tikveşli, Filiz Barilla, Hugo Boss, Milka Tobleron, Pınar Hindi, Pınar Dondurulmuş Ürünler, Pınar Sos, Pınar Mayonez, Sunny, Yataş, Meziz, Paşabahçe, Fida Film, Turkcell kurumsal müşteri kampanyaları ve kazı konuş kartı aktiviteleri.

Y&R/Reklamevi'nin Serdar Erener'in yerine atanan Genel Müdürü Arzu Ünal, Serdar Erener'in gidebileceğini hiç aklına getirmemiş. Erener daha önce de defalarca büyük patronlarla pazarlığa oturmuş ama her seferinde pazarlık mutlu sonla bitmiş. Bu yüzden de Erener'in ajanstaki panoya iliştirdiği veda mektubu onun için sürpriz olmuş. Serdar Erener'in müşterilerine yazdığı veda mektubu da. Y&R çalışanları bu mektuba biraz içerlemişler. Özellikle de bu mektuptaki şu cümlere: ‘‘Bundan sonra ajansın kreatif liderliğini kim yapacak maalesef bilmiyorum. Tuvaletindeki pisuvarından en büyük kampanyasına her şeyle ilgilendim. O kahramanlar çocuklarım benim iyi bakın.’’

Arzu Ünal
'a ‘‘Peki farkı yaratan Serdar değil miydi? Çelik'i, Özgür Kız'ı, Bonus Adam'ı, Selo'yu, Cola-Turka'yı Serdar yaratmadı mı?’’ diye sordum. Ünal, ‘‘Reklam işi bir takım oyunu. Biz hata yaptık. Şirketin CEO'su, yaratıcı direktörü ve sözcüsü aynı kişiydi, bu nedenle her şeyi o yapıyor görünüyordu’’ dedi. ‘‘Ama siz de para kazanıyordunuz, sesiniz çıkmıyordu’’ dedim. Ünal, ‘‘Öyle ama hataydı. Biz bu karakterlere hiçbir zaman Serdar'ın yarattığı karakterler olarak bakmadık. Önemli olan kurumlardır. Bu karakterler Y&R'de yaratılmıştır. Yaratılmasında payı olanlar da hálá ajansımızdadır’’ diye ekledi.

Arzu Ünal, Serdar Erener'den sonra reklam ajansı içinde daha demokratik bir yönetim tarzını benimsediklerini ve reklamcılık işinde şahıslardan çok kurumların önemli olduğunu kanıtlayacaklarını söyledi: ‘‘Serdar, takdir ettiğim mükemmeliyetçi bir insan, ama aynı zamanda çok güçlü bir kişilik, zaman zaman kendinden başka kişiliklerin baskın olmasına izin vermiyordu. Şimdi takım oyunu oynuyoruz, herkes işleri daha çok sahipleniyor. Y&R asla Türkiye'den ayrılmayı düşünmüyor. Müşteriler ayrılsa da eleman ihtiyacı olmasa da herkese 12 ay iş garantisi verdiler.’’

Arzu Ünal
, söylediğine göre artık Sinan Çetin, Y&R/Reklamevi'nin tek yetkili yönetmeni olmayacakmış. Sinan Çetin dahil her yönetmenle çalışacaklarmış. Serdar Erener'in protesto ettiği Kristal Elma'ya da bu yıl katılacaklarmış. Ünal'a son olarak ‘‘WPP haklarını (müşterilerini) korumak için Alameti Farika aleyhine herhangi bir hukuki süreci başlattı mı?’’ diye sordum. ‘‘Başlatmadı’’ dedi. ‘‘Ama mutlaka bir bildikleri vardır, bir şeyleri bekliyorlardır’’.

Arzu Ünal'la yaptığım konuşmanın satır aralarından çıkardığım WPP'in herhangi bir hukuki süreci başlatmayacağı yolunda. Alameti Farika ve Y&R'nin ortak müşterileri var ve WPP bu müşterileri ürkütmek istemiyor. Diğer çıkardığım sonuç da şu:

Serdar Erener ve Arzu Ünal bir elmanın iki yarısı gibilermiş. Şimdi eski dostlar hafiften düşman olmuş. Her ajansa da gökten yarım elma düşmüş. Bilin bakalım kim çıkacak kerevetine? Star mı? Takım oyunu mu?

Karizma çizdiren reklam

BAZI
reklamları varolan reklam uygulamalarıyla da reklam kuramlarıyla da çözemiyorum. Örneğin Chevrolet'in ‘‘Aa! Chevrolet!’’ kampanyasını. Siz bile bile karizmasını çizdiren marka gördünüz mü? Ne diyor basın reklamında Chevrolet? Herkesin Chevrolet'i olabilir, Chevrolet devasa Amerikan arabası değildir, Chevrolet sanıldığı gibi çok pahalı değildir, Chevrolet sizin olabilecek bir efsanedir! Ne zor değil mi Chevrolet'in işi. Millet en pahalı, en ulaşılmaz, en seçkin marka olacağım diye çalışır, o karizmayı çizdireceğim diye uğraşıyor. Bu haliyle de reklamlara ‘‘Karizmayı çizdiren reklam’’ diye bir tür ekliyor. Sorun yanlış inançlarla mücadele etmek olarak belirlenmişse başka ne yapabilir ki Chevrolet! * * * *.

Mikro fırın makro etki!

CUMA
günü Hürriyet'in 23'üncü sayfasında yayınlanan Elektrolüx reklamından söz etmeden geçemeyeceğim. Bir promosyon duyurumu ilanı. Elektrolüx çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, fırın kurutma makinesi ya da buzdolabı alana mikro dalga fırın hediye ediyor. Vaat mikrodalga fırın. Bu fırın reklamın tam ortasına öyle mikro bir şekilde yerleştirilmiş ki, reklamı görmeyene, vaadini okumayana aşk olsun. Yaratıcılık diye de ben buna derim işte. Tebrikler * * * * *.

Çekirgelik

Bir yıl süren terapiden sonra psikoloğum bana şöyle dedi: ‘‘Belki de hayat herkes için değil!’’

(Larry Brown)
Yazarın Tüm Yazıları