10 Mart 2005 tarihli Kelebek’te ‘Kutlarım’ köşesinde şu satırları yazmıştım:
Kenter’i, son oyununa sadece dört sıra izleyici toplayabildiği için kutlarım. Yılmaz Erdoğan’ın son oyununa geçen hafta ikinci defa gittim. İğne atsan yere düşmüyordu. Neden acaba? Müşfik Kenter yakınacağına neyi nasıl tanıttığına iyi bakmalı...
Devlet Tiyatroları’nın İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Trabzon, Sivas, Konya sahnelerinde görev alan sanatçılar, olayı abartıp ortak bir mektup kaleme almışlar. Ortak mektup şöyle:
‘Hürriyet gazetesinde 10.03.2005 tarihli yazınızda ‘Kutlarım’ başlığıyla kendinize konu edindiğiniz sayın Müşfik Kenter ve sayın Yılmaz Erdoğan’ın tiyatrolarının seyirci potansiyellerine ilişkin görüşlerinize dikkat çekmek üzere düşüncelerimizi sunarız: Açıktır ki ülkemizde sanatsal etkinliklere yönelik eleştiri, yorum yapabilecek alanında yetişmiş insan sayısı azdır. Bu, sanat yapan insanlar için de sağlıksız bir durum teşkil etmektedir. Zira sanatı kendisine konu edinen bir kişi aynı zamanda sanat alanının içinde bulunur ve bu alanda bulunmak, sanatsal olan ile sanatsal olmayan ayrımını yapabilmemize yol açan parametreleri idrak edebilmiş olmaktan geçer.
Yazınızda böyle bir yorum mevcut değildir. Tiyatro sanatını seyirci sayısına indirgemek ve bu yolla değerli sanatçı ve hocamız Müşfik Kenter’in ders çıkarmasını beklemekse amacınız, bu ancak saygısızlık ve sığlık olarak olarak adlandırılabilir.
Bir büyük medya kuruluşunda yazan, düşüncelerini milyonlarca insana ulaştırabilen bir iletişim profesörü olarak, bundan böyle değerli sanatçılarla ilgili yorumlarınızda daha dikkatli ve seçici olacağınızı umuyoruz.
Başarılar dileriz.’
Emin olun çok dikkatli ve seçici oluyorum. Lütfen yukardaki yazıda ne yazdığımı bir daha okuyun. O yazıda kim sanatçı kim değil ayrımı var mı? Müşfik Kenter’in sanatına en ufak bir saygısızlık var mı? Söz ettiğim bir tiyatronun idari yönetimiyle ilgili bir konu. Bir oyunun tanıtımı. Müşfik Kenter’in son oyununa az sayıda kişinin gittiğini biliyor. Peki oyunun adını bilen var mı? Gündeme getirdiğim konu buydu, olayı saptırmayalım. Kimin sanattan anladığı, kimin anlamadığı, izleyicisi sayısı ile sanat arasındaki ilişki, Müşfik Kenter sanatçı da Yılmaz Erdoğan değil mi başka konular.. Onları da başka bir yazılarda ele alırız. Tiyatroya gönül veren tüm amatör profesyonel sanatçıların geçmiş Dünya Tiyatrolar Günü kutlu olsun...
Kenan Doğulu hayranları
Geçen hafta ‘Kenan Doğulu Tarkan’a çalım atamaz, kulvarları farklı’ demiştim. Ken hayranlarının mesaj bombardımanına tutuldum. Bakın Ken hayranları neler diyor:
Tarkan da kim?
Yazınızda Tarkan’ın marka olduğundan bahsetmişsiniz doğrudur. Bu ülkede Tarkan daha çok karizmasıyla göklere çıkartılmıştır. Çeşitli sponsorlarla çok iyi reklam yapmaktadır. Sahne performansı iyi olduğu için insanları çekmektedir. Bunlara hiçbir lafım yok. Bir de işin iç yüzüne bakın, Tarkan’ın kaç tane ürettiği bestesini dinleyebildik. Sahnede eline hangi enstrümanı aldı ve bize bir müzik ziyafeti çekti. Üretmeyen insan yok olmaya mahkumdur. Gelelim Tarkan’a çalım atamaz dediğiniz Kenan Doğulu’ya... Kenan 13 yıldır başarı grafiğini hep yükseltti. Çünkü bu ülkede üreten, ürettiğini sunabilen ve insanları eğlendirebilen dört dörtlük sanatçılardan biridir. Son olarak da Kenan’ın hiç kimseyi sollamak gibi bir niyeti yok, sadece zamanı geldiğinde yapması gereken işleri yapıyor. Eminim İngilizce albümde de başarılı olacaktır. Olmasa da en azından deneyecek. Türkiye de onu destekleyen çok ciddi bir kitle var, gitsin yapsın başarılı olursa gururlanırız, olamazsa da biz yine buradayız, onun yanındayız. (Canan Kahveci)
Tarkan’ı rahatsız etti
Kenan Doğulu ve Tarkan hakkındaki karşılaştırmanızdan ötürü sizi eleştirmek istiyorum. Kenan Doğulu bu güne kadar gözünü en yükseklere dikseydi bunu çoktan başarabilirdi bunu biliyoruz. Kaldı ki Kenan Doğulu Türkiye’nin en popüler sanatçılarından biri. Kimle adı anılsa o kişi ünlü oluyor. Türkiye’nin en önemli söz yazarı ve bestecilerinden biri ve en önemlisi Türkiye nin en iyi sahne sanatçısı. O yüzden ben Tarkan’ın Kenan Doğulu’nun bu hızlı yükselişinden rahatsız olduğundan yüzde yüz eminim.
(Ozan Yiğit)
Tarkan sadece vokal
Tarkan sadece iyi bir erkek vokal. Ancak Kenan, solistliği olsun gitar çalışı, piyano ve klavye çalışı olsun Tarkan’a parmak ısırttıracak bir sanatçı. Bunu siz de Kenan Doğulu’nun bugüne kadar çıkardığı albümleri alıp bir kere dinleyerek görebilirsiniz. (Alperen Yalçın)
Ayağını sallamakla olmaz
Artık lütfen Tarkan denilen, kendi ülkesinden habersiz ve sürekli birilerine çamur atan (ki bu çoğu zaman Kenan Doğulu oluyor) biriyle Kenan’ı karşılaştırmayın. İngilizce albüm hazırlığında olan Kenanımızın ilerlemesini engellemeye çalışsanız da onun arkasında dev gibi hayran kitlesi olduğunu belirtir, bunu başaramayacağınızı garantilerim. İki ayağını sallayıp dans ediyormuş gibi görünmekle sanatçı olunmuyor. Ayrıca özellikle belirttiğiniz ‘ULAŞILMAZLIK’ bir sanatçının artısı değil ancak eksisi olabilir. (Özge Serper)