Esma Sultan’ın ön kapısından içeri girip, binaya doğru yürümeye başladığımda "Niye yemedim içmedim Müslüm’ü dinlemeye geldim? Bu gelişte Murathan Mungan’ın adının rolü ne?" diye kendime soruyordum.
Binanın girişine ulaştığımda beni bu "lansmana" getiren şeyin "yeni bir şeyi ilk elden tanık olma" güdüsü olduğuna karar verdim. Bir bakıma, "Evet ya o gece ben de oradaydım sendromu" da diyebilirsiniz. Netekim o gece ben de oradaydım!
Merdivenlerden çıkıp, "iğne atsan yere düşmez" durumunu görünce anladım ki sendromumda yalnız değilim. Kalabalığı yarıp öne doğru ilerledim. Tanıdıklarla selamlaşmalar, öpüşmeler, "Nasıl gidiyor, ne işler" falan... Beklemeye başladım. Kısa bir süre sonra sahnede Murathan Mungan yerini aldı. Kısa bir "yaptık, mutluyuz" sohbetinden sonra sahneye Müslüm Gürses geldi. "Hepsi kendi çapında ünlü sanatçıların" eserlerinden yola çıkarak "Aşk Tesadüfleri Sever" adlı albümün hazırlandığını söyledi. Sonra başladı döktürmeye. Leonard Cohen’den, Bob Dylan’dan, Mehmet Teoman’dan...
Davetlilere baktım, hepsi mest. Hayran hayran dinliyorlar Müslüm Baba’yı. Dördüncü parçadan sonra albümümü alıp ayrıldım. Bu yazıyı yazana kadar en az 10 kere mucize albümü dinledim. Süper! Dinle babam dinle doyamıyorum. Bir rakı bir piyanonun üstüne bu kadar yakışır. Bu albüme kimin emeği geçtiyse sarılıyor, her iki yanağından da öpüyorum. Yeni Rakı’cıları da böyle bir projeyi destekledikleri için kutluyorum. Son yılların marka özünü destekleyen en başarılı projelerinden biri...
MFÖ’yü ise anlamam mümkün değil... AGU gibi bir albüm yap, Milupa sponsorluğunu kaçır. Olacak iş mi?
Kötü örnek
Deniz Akkaya’nın ve Teoman’ın kendilerini rezil eden sarhoş görüntülerini bir süredir ekranlarda izliyoruz. Hadi Teoman’ın zararı kendine... Ya Deniz Akkaya’nın ki... Sarhoş araba kullanıp, sonra da polisleri aşağıla! Trafik kanunu değişmeli ve alkollü yakalanan ünlü sürücülerin cezaları çok daha ağırlaştırılmalı. Bunun için de yeterli neden var. Hayranlarına kötü örnek oluyorlar.
İğrenç pankart
Galatasaray başarıdan başarıya koşarken, anımsayın Fenerliler da şapka çıkarıyorlardı. Fenerbahçe yönetimi, hem takımlarını başarıdan başarıya koşturup hem de bir yandan nasıl önüne gelenin nefretini kazanıyor anlamak zor. Önlerine bu iğrenç pankartı alıp bu soruyu oturup bir kere daha kendilerine sorsalar iyi ederler.
Fenerbahçe cumartesi akşamı, müthiş bir futbol oynadı ve Galatasaray’ı ezdi geçti. Bugüne kadar övdüğüm Gerets nasıl oldu da bu kadar yanlış kadroyla sahaya çıktı, nasıl bu kadar kötü bir taktik verdi, nasıl bu kadar ezik Galatasaray sahaya sürdü anlamadım. Sonuç çok rahatlıkla 8-0 olabilirdi, Allah kurtardı. Tüm Fenerlilere tebrikler. Fenerbahçe yönetimi hariç... Açılan o iğrenç pankart nedeniyle...
4 Fenerlinin açtığı bez afişte yazan iki sözcüklü küfürü olduğu gibi buraya taşırsam tahmin ederim mideniz bulanır. Türk futbol tarihinde sahalarda açılmış en iğrenç bez afiş bu. Bundan daha iğrencini görmedim, duymadım, Öğrendiğime göre de yaklaşık 20 dakika o haliyle açık kalmış. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’da hem bu afişin açılmasına hem de 20 dakika bu afişin açık kalmasına izin vermiş. Olacak iş değil. Anımsarsanız daha önce Aziz Yıldırım’ın yaptığı katkıları düşünerek "Saraçoğlu Stadı’nın adı Aziz Yıldırım stadyumu olarak değişse yeri" diye yazmıştım. Son maçtaki örgütlü küfür olayından sonra ise bu dileğimden ne yazık ki vazgeçiyorum. Son dönemdeki hareketleri ile Aziz Yıldırım yönetimi benim gibi, sadece maçlara odaklanıp, daha sonraki "futbol geyikleriyle" ilgilenmeyen birinin bile nefretini kazanmaya başladı. Bravo!
Tırtıl
Yaşam ilk ödül, sevmek ikinci ödül, anlamak ise üçüncü ödüldür