Kuş mu, kuş beyinli mi?

REGAL’in "pahalı markaları" tercih edenlere "kuş işte" dediği reklamı "reklamı denetleyen ortamların birinde tartışılıyor:

- Yine aynı şeyi yapıyor Regalciler. Resmen insanlara kuş beyinli diyorlar.

- Yahu nereden çıkarıyorsun "kuş işte" diyor adam..

- Ne demek istediği önemli. Eğer "pahalısını alıyorsan kuş beyinlisin" diyor.

- Sen böyle anlıyorsun..

- Herkes öyle anlıyor. Niye kuş gibi bir hayvanı seçmişler o zaman?

- Koyun mu olsaydı?

- Daha zeki bir hayvan? Örneğin köpek olabilirdi... Bir Golden mesela.

- Köpek olsa sorun olmayacak mıydı?

- Olurdu, o zaman da köpeklerine beyinsiz dendi diye köpek sahipleri ayağa kalkardı..

- Yani.

- Kuş gribi çok dikkat çekiyor ya o yüzden kuş kullanmış olmasınlar.

- Ben olsam kullanmazdım çünkü reklamdaki kuş sarı bir serçe ve Fenerlileri çağrıştırıyor!

- Kuş beyinli. Heh he...

- Sensin kuş beyinli! Hah ha...

Konuşmalar devam ededursun, Vestel Regal’in "ekonomik ürün" çağrışımlarını mükemmel tutarlılıkla pekiştirmeye devam ediyor. Regal reklamlarla pazardaki konumunu derinleştiriyor.

Futbol, AKP Malatyaspor El Fatiha!

FUTBOL ün, güç ve para getiriyor. Avrupa’da 15 milyar dolarlık bir cirosu var. Türkiye’de 1 milyar dolar dönüyor. Ama etkilediği alanlara, insan sayısına bakıldığında, Mastercard reklamındaki gibi söylersek, değeri paha biçilmez.

AKP "demokrasi de demokrasi" diye diye geldi. Futbol’un "güç ve para" çekiciliğine kapılarak federasyon başkanlığı seçimlerinde bile demokrasiyi katletmek için elinden geleni yaptı.

Yankıları devam ettiği üzere sonuç hezimet! Mağdur yaratıldı, sonucuna katlanıldı.

Spordan sorumlu devlet bakanı Mehmet Ali Şahin olanlardan ders almamış görünüyor ki, "federasyonda darbe" çağrılarını sürdürüyor.

İmam "darbe" deyince tabii ki cemaat de "baltaları kapıp savaşa koşuyor."

İşte açık bir örnek..

Malatyaspor Başkanı Hikmet Tanrıverdi "Haluk Ulusoy’a oy verdi, hatta bir de onun asil listesine girdi" diye Malatyaspor Yönetim Kurulu üyesi Metehan Berktaş’ı Malatyaspordan attı.

Çok demokratik değil mi?

Çooook. Türk tipi demokrasi!

Bizim gibi düşünmeyeni asın,yakın, yok edin!

Siyasetçi olarak futbolu düzenleyeceğin yerde sahaya inip oynamaya çalışırsan olacağı bu.

Sen siyasetçi olarak sahaya inmek istersen, kulüp başkanları da sana yaranmak için asar, yıkar, yok eder!

Meclise çıkmak için.

AKP hata yapıyor. ANAP gibi. Gidişleri tahmin ettiklerinden çabuk olacak.

Üç mükemmel kitap

BU
hafta size üç mükemmel kitap öneriyorum. Tembellik yapmayın, mutlaka okuyun...

İlki Stanford’lı iki gencin 1998 yılında kurduğu internet şirketi Google’ın öyküsü. Google Yahoo’yu nasıl yendi öğrenmek istiyorsanız David Vise’ın türkçeye yeni çevrilen kitabını okumalısınız. Google’cılar niye sadece Stanford mezunu,doktorları bilim adamlarını işe alıyorlar acaba?

Bu arada Yahoo’cuların da sadece hackerları, virüs yazıcıları ve şifre kırıcıları işe aldıklarını belirtelim. Aslında Yahoo ve Google’un yok aslında birbirlerinden farkları. Ama Google pazarlamada çok daha iyi. Bu yüzden hepimiz Yahoo’dan Google’a geçmedik mi? (Google, David A. Vise, Koridor 2005)

İkinci kitabın ismi Çin Inc..Her Türk vatandaşının, genci yaşlısı kızıl dev nasıl uyandı, akıl almaz bir hızla nasıl süper güce dönüştü anlaması lazım. Çin Inc’de eski gazeteci Ted Fishman Çin gezisinde çıkardığı sonuçları gözler önüne seriyor. Çin kapitalizmi dünyayı sarsmaya hazırlanıyor. Az kaldı. Darısı başımıza. (Çin Inc, Ted Fishman, Klan, 2005)

Üçüncü kitap penguenler arasından sıyrılıp nasıl tavus kusu olarak rekabet edebileceğimizi anlatıyor. İsmi Mavi Okyanus Stratejisi Öne geçmek için statükocu olmamak şart, her şeyin başı yaratıcılık. İşletmecilik eğitimi almayanlara biraz ağır gelebilir, önceden uyarayım. (Mavi Okyanus Stratejisi, W, Chan Kim&Renee Mauborgne, csa, 2005).

ÇEKİRGELİK

Olanaklı ve olanaksız arasındaki fark kişinin kendini o işe adamasında yatar.

Tommy Lasorda
Yazarın Tüm Yazıları