Türkiye Cinsellik Araştırması 2005’in soruları hazırlanırken Neyyire Özkan, Ayşen Gür ve TNS Piar ekibi oldukça eğlenceli zamanlar geçirdik.
Ortaya çok kapsamlı ama uygulanması da bir o kadar zor, uzunca bir soru formu çıktı.
Bu haliyle Türkiye’de bir ilk.. En kapsamlı ve Türkiye örneklemiyle çok doğru uygulanan bir cinsellik araştırması..
Türkiye’de kadına ya da erkeğe ‘Sevişirken kameraya alıyor musunuz?’ gibi soruları açıktan açığa sormak kolay değil.. Bu nedenle araştırma başladığında her türlü önlem alınmasına rağmen ‘tabu’ soruların reddetme oranını artıracağından oldukça endişeliydim..
Daha araştırma başlar başlamaz TNS Piar’ın anketörlerinin ne oranda reddedildiklerini yakından kontrol ettim. Korktuğum başıma gelmedi..
TNS Piar, araştırmanın daha başından itibaren çok iyi yönetti ve reddetme oranlarını çok aza indirdi. Bu kadar çok ‘tabu’ sorunun sorulduğu bir araştırmada % 38’lere varan reddedilme oranı kesinlikle yüksek bir oran değil.
Sanmayın ki sorulara yanıt vermeyenlerin yerine başka anketler yapılmadı. Kota örneklemesi yoluyla reddedenlerin yerine benzer özellikteki yeni denekler bulundu ve onlarla görüşmeler yapıldı. Böylece araştırmada 17 ilde ulaşılması gereken 2900 kişiye ulaşıldı..
Alanda denekler çok iyi yönetildi. TNS Piar yaklaşık 200 anketörle, 26 gün gibi kısa bir sürede alan çalışmasını bitirdi ve bulguları Hürriyet’e ulaştırdı. Bulgular Neyyire Özkan ve ekibi tarafından bir bilim adamı titizliğiyle analiz edildi. Önemli sonuçlara ulaşıldı.. Emel Armutçu da bu sonuçları yayına hazırladı.. Size ‘armut piş ağzıma düş’ okuması kaldı.
Okuyorsunuz değil mi?
Okuyun okuyun.. Cinsellik konusunda ne kadar cahil bir toplum olduğumuz konusunda çok ama çok ilginç sonuçlar var. Cinsellik konusunda erkeklerin Mars’tan ve kadınların Venüs’ten geldiği konusunda da..
Türk kadınının hayatı boyunca cinsel ilişki kurduğu erkek sayısı kaç biliyor musunuz? Sadece 1.9.. (Türkiye’de kadınlar 0.9’luk erkeği nereden buluyorlar demeyin bu bir ortalama, o yüzden küsuratı var.) Ya erkeklerin cinsel ilişki yaşadığı kadın sayısı? Ortalama 11..
Başka sorum yok..
Loula Zaklama demişti ki..
İşi iyice ilerletip Türkiye’deki bazı köşe yazarı arkadaşlarımızla da ‘pen friend’liğe başlayan El Kaide zihniyeti, bu kez Mısır’ı bombaladı. Pazar günü Cüneyt Uzunoğulları Hürriyet’te Mısır’ın defalarca teröre maruz kaldığını ama Mısır turizminin pes etmediğini yazdı.
1997 yılında gerçekleştirilen Luxor saldırısında 60 turist ölünce Mısır turizmi çok yara almıştı. Turist sayısı dibe vurmuştu.
Cüneyt’in de yazdığı gibi Mısırlı işadamları o dönemde Mısır’ın tanıtım stratejisini oluşturmak amacıyla bir araya gelerek, bir iletişim şirketi ile anlaştı. Hem Mısır devlet adamları hem de halkla ilişkiler şirketi Mısır’ı eski güzel günlerine döndürme konusunda çok başarılı oldular.
Mısırlı işadamlarının anlaştığı halkla ilişkiler şirketinin sahibi Loula Zaklama üç hafta önce IPRA’nın (Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği) 50’nci yıllık kongresine katılmak üzere İstanbul’a geldi. Marketing Türkiye’nin ‘Mısır’ı yeniden nasıl yarattınız?’ sorularına da şöyle yanıt verdi:
‘Krizler yaşadık fakat bunlar negatif imaj olarak algılanmadı. Mısır’ın her zaman pozitif bir imajı vardı. İki kere kriz yaşadık turistlere karşı. Bunlarda da tüm dünyadan özür diledik ve çok daha gelişmiş bir güvenlik sistemi kurduk. Terörizm dünyanın her yerinde ve terörizmle tüm dünya olarak savaşmalıyız. Bu sadece Mısır’ın sorunu değil, tüm dünyanın sorunu. Benim görevim yaratılan güvenlik ortamının iletişimini sağlamak oldu. Bir imaj değiştirdiğimi düşünmüyorum. Altını çizerek söylüyorum.
Mısır’ın imajı değişmedi. Yaptığımız imajın iletişimiydi. Mısır’ın zaten imajı vardı, biz sadece iletişimini sağladık. Mısır’ın kültürü var, sahilleri var, turistik yerleri var ve yatırım yapılabilen önemli yerlerden biri.’
Bakalım son saldırıdan sonra Mısır’ın turizm gelirleri azalacak mı? Azalırsa devlet adamları yine Loula Zaklama’nın şirketi ile anlaşacaklar mı? Anlaşırlarsa bu kez Zaklama neyin iletişimini yapacak? Güven ortamının?