Ya Akkaya’nın Paris’te kalış süresi bir yıla uzasaydı!
Hiçbir dizide dişi kedi bile kalmayacak mıydı!
Bir de anlamadığım bir şey var. 60 gün ayrılık erkeğe dokunuyor da kadına niye dokunmuyor? Sadece ayrı kalan Kudret Sabancı mı?
Biliyorum çok soru soruyorum. Ne yapayım, sormazsam çatlıyorum...
İnternet ölçümüne itirazım var...
Tahmin ederseniz ki internetten ne kadar okunduğumuz ölçülüyor...
Ama benim bu ölçümlere itirazım var.
Çünkü bu ölçümler yanlı.
Neye yanlı? Site açıldığında üst bölümde ismi görülen yazarlara yanlı...
Bazı yazarlara gelmek için 42 kere farenin tıklanması ya da yandaki çubuğun bir süre kaydırılması gerekiyor.
Tabii ki bu yanlılık "fanatikler" için sorun değil. Onlar sevdikleri yazarı okumak için gerekirse bin kere takla bile atarlar.
Sorun yüzer gezer okurlarda... Yüzer gezer okurlar, üst bölümde yer alan yazarların yanlarında ilgi çekici başlık görürlerse oraya dalıp aşağılara inmeyebilirler...
Yapılacak şey, her sayfa açılışında başka bir yazarı ön sayfada göstermek. Teknolojik olarak bu mümkün. Doğrusu da bu...
"Gazetenin tamamıyla kağıt döneminde, yazarlar nöbetleşe ön sayfada yer almıyorlardı ki" dediğinizi duyar gibi oluyorum.
Yanıtım hazır: Kağıt üzerinden ve internetten gazete okuma farklı davranışlar gerektiriyor bir, o dönemde birebir köşeyazarı okunulurluğunu ölçen bir mekanizma olmadı ki iki, keşke olsaydı üç!
Anlatabildim mi?
Komik savunma...
Kudret Sabancı’nın "Dizinin başarısını çekemeyenler, yönetmeni ve baş kadın oyuncu üzerinden bel altı vuruş yapıyorlar" şeklindeki açıklamasını çok tuttum...
Hani neredeyse "Dizinin başarısını çekemeyenler bizi zorla jipe kapatıp Sanem Çelik’le öpüştürttü" diyecek ama ağzı varmıyor.
Kudret Sabancı evli, Sanem Çelik biliyor.
Kudret Sabancı evli, Kudret Sabancı da biliyor.
Hem Kudret Sabancı hem de Sanem Çelik Türkiye’de yaşadıklarını da biliyorlar.
Türkiye’deki toplumsal linç mekanizmalarını da...
Magazin basınının nasıl çalıştığını ve çalışabileceğini de...
Tüm bunları bilip, ortalık yerde magazincilere basılıp(!) sonra da "Dizinin başarısını çekemiyorlar" açıklaması yapmak, biraz pişkinlik olmuyor mu! Oluyor... Hatta komik bile oluyor. Hatta çok komik...
Pardon sayın Başbakan...
Başbakan, Büyükanıt konusunda hükümete yüklenen köşe yazarlarına yanıt verdi: "Hükümet ile askeri karşı karşıya getirmeyin..."
Pardon, hükümet zaten askerin karşısında değil miydi!
Yıllardır her Yüksek Askeri Şura toplantısında ordudan "dinci" diye atılanların kararlarına "şerh" koyan kimdi!
"Askerin yanındaymış gibi" yapan hep medya mıydı?
Takke bir kez daha düşüp bırakın keli, beyin görününce niye şimdi mızıkçılık yapıyorsunuz?
A grubu yanılgısı
Bazıları SES değişkenine göre A grubunda olanların sadece "enteller" olduğunu sanıyor.
Oysa "dantel" olup da A grubu olmak mümkün... Ortaokul mezunu, sanayici, mal varlığı sağlam biri pekala A grubu olabilir.
SES sadece toplumsal konumu ölçmez, ekonomik durumu da hesaba katar... Birleştirir, ortaya entel-dantel çıkarır.
Ne demek istediğimi anlamak isteyen Türkiye’ye bir baksın...