Güvenli sürüş kültürü

Güvenli araba kullanmak bir kültür işi. ‘Ankara-İstanbul arasını beş saatte alana adam mı denir oğlum’ cümlesi, sanırım araba kullanmakla kültür arasındaki bağlantıyı bize çok rahat gösteren bir cümle.

Renault, ‘güvenli sürüş kültürü’nün ne olduğunu anlatabilmek için çok güzel bir kitap hazırlamış. Kitabın adı ‘Güvenli Sürüş Kültürü’. Kitap Fransa’da hazırlanmış, Türkçeye çevrilmiş. Kitabın içinde çok yararlı bilgiler var. Otomobil güvenliğinin anlamı, trafikte insani hatalar ve nedenleri, arabayı ve kendini kontrol etme yöntemleri, özgür sürücünün anlamı.. Çok sayıda ayrıntı ve çağdaş tasarım, kitabı çok okunur kılmış..

Tek sorun kitabın içinde yer alan bazı istatistiklerin Fransa’ya ait olması. Keşke kitap Türkiye’de yayına hazırlanırken bu istatistikler yerelleştirilseymiş. İşte o zaman tam ‘Bundan iyisi Şam’da kayısı durumu’ olurmuş..

Umarım kitabın yeni baskılarında Renault uyarımı dikkate alır.

Hazır Renault’nun kitabından söz açmışken, içindeki bir haberi verip uyarıda bulunacağım: ‘Finlandiya’da 10 Şubat 2004’te, ülkenin dev sosis üretim şirketinin veliahtı 27 yaşındaki M. Salonoja, saatte 40 km sınırı olan yolda 80 km ile radara yakalanınca yaklaşık 170 bin Euro gibi rekor para cezasına çarptırıldı. Finlandiya yasaları gereği tam tutarı 169.728 Euro olan ceza, sürücünün gelir düzeyine göre belirlendi.

Sürücü daha önce de 2000 yılında otoyolda saatte 200 km hız yaptığı için yaklaşık 40 bin Euro ödemeye mahkum olmuştu’ (Reuters).

Türkiye’de de bazı cezalar sürücülerin gelir düzeylerine göre belirlenmek zorunda. Ayda 1000 YTL kazanan biri ile 15.000 YTL kazanan biri için 90 YTL nasıl aynı caydırıcılığa sahip olabilir?

TRT hoyratça yok ediliyor..

‘Kale İçi’ diye bir dizi ismi duydunuz mu? Duymadınız.. Ne güzel! TRT’de yaz döneminde başlayan tek dizi. Ve sizin bu dizinin başladığından haberiniz yok. Belki uygun bir saatte olsa, kanallar arasında uyuşuk uyuşuk gezerken takılacaksınız, ama o da mümkün değil.

TRT’nin dahi yayın plancıları bu diziyi cumartesi günleri saat 19.00’a koymuşlar. Yaz sezonunda! Cumartesi cumartesi saat 19.00’da yeni bir dizi.. Hangi akla hizmet? TRT ratinglere üye, ama hálá programcılarının ‘grid’ denilen analizden haberi yok.

‘Kale İçi’, büyük emeklerle çekilmiş. Her bölümü 90 milyara mal olmuş, yaklaşık yüzde 60’ı reklam karşılığı ‘takas’ usulüyle çekildiği için zor şartlar altında 13 bölümü yedi ayda çekilebilmiş.

‘Kale İçi’nde Ankaralı oyuncular var. Dizi, gecekondu bölgesindeki yaşamı resmediyor. Dizide olaylar Ankara’da, Ulus’un Kaleiçi Mahallesi’ndeki sokaklarda, sur diplerinde, eski Ankara evlerinde geçiyor. Yoğun olarak insan ilişkileri ele alınıyor.

Aşk var, intikam var, gözyaşı var. Bir de dizide neredeyse her erkeğin iki kadını var. Dizi Ankara’da geçince iki kadın ‘standart’ diye düşünüyor insan.

‘Kale İçi’, Türkiye’yi Ankara’nın tarihi dokusuyla tanıştırma açısından çok önemli bir dizi. Dizi bir tarafta aşırı para kazanma hırsı, diğer tarafta da sarsılmayan komşuluk ve dostluk ilişkilerini vurgulayarak biraz da piyasa ekonomisi eleştirisi yapıyor.

TRT böyle bir diziyi duyurmayıp, yazın ortasında cumartesi günü saat 19.00’da yayınlayıp, sonra da parasızlıktan şikayet ediyor.

Yazık.. Çok yazık..

TRT elden gidiyor. TRT’yi birileri hoyratça yok ediyor. TRT sahipsiz..

Vah benim TRT’me vah..
Yazarın Tüm Yazıları