Bu sene bir gezenti olduk, bir gezenti olduk sormayın. Ya da sorun. Niye sormayacaksınız? Sordunuz bak, anlatıyorum...
Bu kez istikamet Asmalı Konadokya Bölgesi... Pardon Asmalı Kapadokya Bölgesi... Yine pardon, bayağı böyle saf Kapadokya Bölgesi idi. Nevşehir, Ürgüp, Avanos, Göreme falan işte...
Adından mıdır nedir, hani 'Göreme' ya, bu yaşa geldik buraları görmek nasip olmamıştı.
Bizi Kapadokya’lara, Ecmel'le büyük himini Gülce'nin 'Asma' krizi mi sürükledi ondan kesin emin değilim.
Hem 'Ağam da ağam' diye bir karesini kaçırmadan Asmalı'ya takılıyorlar, hem, 'niye izliyorsunuz şu feodal diziyi' deyince, ana-kız o entel dantel tavırlarını takınıp dudak üstüne dudak büküyorlar.
Yine de ben bu geziye güdülenmemizin arkasında bir kadın parmağı olduğunu hissediyorum.
Son günlerde Ecmel bana 'Atıf ağam!' diye seslenmeye başladı da...
'Ağa' olmak hoşuma da gitmiyor değil hani.
Gezi planımızı çıkarırken 'haşat olmadan' gitme gibi bir alternatif doğdu. Değerlendirdik. Kendimizi, cuma akşam beşte THY'nin bilmem kaç seferi ile Kayseri'ye doğru yol alırken bulduk.
Size bir ipucu vereyim. Eğer sevdiğiniz saydığınız ünlülerle, işadamlarıyla tanışmak görüşmek, selamlaşmak, onlara sırnaşmak istiyorsanız cuma akşamüstleri Atatürk Havaalanı’nın gidiş holünde bir yerlere konuşlanın, boş çıkmazsınız.
Niye mi? Bu saatlerde Bodrum, Marmaris, Antalya, İzmir uçakları ünlüden geçilmiyor da ondan.
Öğreten baba olmak zor
'Bu geziye uçakla gidelim' kararını aldıktan sonra fark ettik ki, harala gürele içinde küçük himini Görkem'e (10) hiç 'Uçma' deneyimi yaşatmamışız.
Görkem, uçuş saatine kadar uçuş ve uçaklar üzerine dünyadaki bütün soruları sormadıysa, ben de bütün sorulara 'öğreten bir baba' olarak mantıklı yanıtlar vermediysem ne olayım!
En son 'Uçuş sırasında pilotun çişi gelirse direksiyonu kime verir?' sorusuna bile 'Yavrum onların çoğu eski Türk askeridir, biliyorsun Türk askeri, yemez, içmez uyumaz bu nedenle pilotların da çişi gelmez' dedim. İnanabiliyor musunuz? Bir baba daha ne yapsın?
Görkem uçağa biner binmez pencereye yapıştı ve bir daha da onu pencereden alamadık. Ta ki uçak yükselene ve normal seyrinde gidene kadar.
Ecmel, Gülce ve ben ise 'Asmalı Konak Yolu'nda' belki de son önemli konu üzerine tartışmaya giriştik: Asmalı Konak nasıl bitecek!
Büyük himini 'Bahar'ı öldürecekler, Seymen Ağa'yı da vuracaklar' diyor...
Ecmel 'Bahar ölürse tadı kaçar, asla öldürmezler' diyor.
Ben ise 'Bahar lenf kanserinden ölecek, Sümbül kalp krizinden tahtalı köyü boylayacak, Seymen mayına basıp telef olacak, Zeynep'le Salih de elele tutuşup kendilerini asacaklar' diyorum. Asmalı Konak ya... (Bu son size biraz gaddarca gelebilir ama en azından ben böyle istiyorum.)
Biz böyle tartışadururken küçük himini pencere ile ilişkisini kesip sinirli bir halde bize döndü: 'Bu ne biçim uçak ya! Ne gittiği belli oluyor ne gitmediği. Ben de uçak deyinde hız yapacağız sanmıştım' dedi ve ekledi: 'Keşke arabayla gitseydik, babam daha hızlı gidiyor.'
Bir tahmin daha: Bahar dizi sonunda ölmeyecek, ABD'ye tedaviye gidecek, sonra sinemada ölecek. Öyküyü anlatan Zeliş çıkacak. Zeliş yazar olacak, Asmalı Konak öyküsünü kitap yapacak. Nasıl?
Perissia Otel'e yerleştik
Kayseri'ye akşam yedi gibi indik. Sanmayın ki İstanbul-Kayseri uçakla iki saat. TK bilmem ne sayılı uçağımız bir saat rötarlı kalktı da o yüzden geciktik.
İner inmez transfer minibüsümüze binip Ürgüp'e doğru yol almaya başladık. Kayseri Ürgüp yolu gayet güzel. Elli dakika içinde kalacağımız otelin lobisinde idik. Hangi otel mi? Tabii ki söyleyelim Perissia.(0-384-341 29 30).
Kapadokya taraflarında konaklama sıkıtısı yok. Otel, motel, pansiyon bol. Perissia bölgenin sayılı dört yıldızlı otellerinden biri. Tahincioğlu Ailesi'ne ait. Bir Perissia da Antalya'da var. Meraklısına duyurulur...
Otelle ilgilenmiyorlarmış ama... Profesyonel yönetime devretmişler, oteli bu yöneticiler işletiyorlar.
Otelin önündeki alınlıkta bir şirketin bayrağı indiriliyor, diğer şirketinki göndere çekiliyor. İnsanlar öbek öbek otelin lobisinde çene yapıyorlar.
Şirketlerin Ürgüp'te ne işi mi var? Geleneksek bayi toplantıları ve personel eğitim toplantıları 'Asmalı Konak' nedeniyle Kapadokya taraflarına kaymış görünüyor.
Perissia'nın havuz başında yemek atmosferi çok iyi. Tatlıları da çok lezzetli. Yemekler için biraz daha çalışılması gerekiyor. Az bir gayretle başarılı sonuç alınabilir.
Otel çalışanları iyi niyetli, bir dediğinizi iki etmiyorlar ama biraz daha personel eğitimine ağırlık verip, İstanbul otellerinin 'her şey müşteri için' konseptine geçilse iyi olur. Otelde gazete yok örneğin, çok mu zor iki gazete bulundurmak!
(Kapadokya gezi notları bitmedi. Haftaya kaldığımız yerden devam. Otelde başka neler var? Balonda ne oldu? Hepsi haftaya...)