Galatasaraylı ve çocuk olmak varmış..

İki üç gündür Sheraton Çeşme’deyim. Otele girişte kocaman bir pano dikkatimi çekti: ‘Galatasaray Spor Okulları Yaz Kampı..’.

Ne olduğuna çok dikkat etmedim, geçtim. Çeşme’yi, Alataçatı’yı, Sheraton’u yaşamaya başladım. Baktım, zaman zaman önümden gruplar halinde 10-15 yaş arası çocuklar geçiyor. Nasıl güzel eğleniyorlar, nasıl güzel oynuyorlar anlatamam. Zaman zaman koşuyorlar, zaman zaman futbol, zaman zaman su topu.. Üstlerinde bazen Galatasaray formaları..

Çok özendim..

Çok da merak ettim. Hemen başlarındaki hocalardan birini, Atıl’ı bulup işin iç yüzünü öğrendim. Galatasaray Türkiye’de ilk kez Galatasaray Spor Klubünün antrenörleri ile 8-16 yaş arası Spor Okulları ve Yaz kampı düzenliyormuş.. Çocuklar öncelikle Futbol ya da Basketbol ana branşlarından birini seçiyorlarmış. Bu ana branşta her gün 10 kişiye bir antrenör düşecek şekilde çok sıkı ders alıyorlarmış. Bunun yanında yüzme, voleybol, tenis, su topu ve sörf dallarından ikisini seçip, yine her gün bu iki dalda antrenman yapıyorlarmış..

Otelde Atıl’dan başka dört antrenör vardı. Hepsi de çocuklarla nasıl yakından ilgili.. Çocuklar ‘gak’ diyorlar antrenörler orada, ‘gık’ başka tarafta.. Çok hoşuma gitti.. Kimin aklına geldiyse helal olsun.. Bu zamana kadar akılları neredeydi diye de düşünmeden edemiyor insan tabii ki..

Atıl’a ‘Kaç dönem var?’ diye sordum. Aklımda küçük himini.. ’Gelse kampa nasıl delirir’ diye düşünüyorum. Ne de olsa daha küçükten damarlarında sadece sarı kırmızı kan dolaşacak şekilde eğitim aldı. Bir de damardan Galasaraylılık eğitimi alsa fena mı olur! Neyse ki dört dönem daha varmış. 4, 13, 22 Ağustos ve 1 Eylül’de başlayacak.

9 gece 10 gün tam pansiyon.. Galatasaray’ı kursu pazarlama taktikleri konusunda da kutladım. Hem özel telefon numarası var: 0-212-444 1905 (son dört rakama dikkat!) Hem de özel internet sitesi: www.gsyazkampi.com.

Avea, Lipton Ice tea, Güneş Sigorta, Canon, Oral B, Spalding, Mikasa, Ulusoy ve Gurme markaları da yaz kampının sponsorları..

Telefonu tercih ettim. Burçin isminde bir görevli karşıma çıktı. Gayet nazik bir şekilde her türlü bilgiyi verdi.. Küçük himiniyi 13 Ağustos dönemine kaydettirdim. Anında da cebinden bilgi vermek için aradım. Havalara uçtu.. İki gecedir gözüne uyku girmediğine eminim.. Ağustos’un 13’üne kadar da gireceği şüpheli. Çocuk olduğunuzu ve böyle bir kampa katılacağınız düşünsenize.. Keşke çocuk olsaydım..

Görkem’le konuşmamı bitirdikten sonra büyük himini aradı. ‘Ne o baba Görkem’e kıyak..’. ‘Yapacak bir şey yok kızım’ dedim.

‘Yapacak bir şey yok.. Büyümeseydin!’

Keşke hiç büyümeseydik! Öyle değil mi?

35 RCK 73.. Yuh sana..

Çeşme Sheraton’da ‘Mutlaka Aqua Termal’i görün’ diye tutturdular. Otelden 10 dakikaymış. Sıcak su havuzu, yanında deniz, batan güneş, elde Mohito’lar.. Tarif hemen hemen bu.. Çekici geldi tabii ki.. Çıktık yola..

15 dakika sonra dar toprak bir yola girdik. Biraz gittikten sonra da yol tıkandı. Baktım önce 35 RCK 73 plakalı bir Mercedes.. İçinde iki genç.. 18 bilemediniz 20 yaşlarında.. Direksiyondakinin elinde uzun ince bir içki bardağı çekiyor.. Yol açıldı.. Seninki içkisini içerek ilerliyor.. ’Yuh!’ dedim ya, ‘Yuh!..

Bu ne korkusuzluk.. Bu ne cesaret.. Bu ne aldırmazlık..

İki saat Aqua’da kaldık.. Direksiyondaki genç de havuzdaydı.. Elinden iki saat boyunca içki düşmedi. Geri dönüş yolunda da rastlaştık.. Yine direksiyonda.. Yine elinde içki bardağı.. Bu kez ‘Yuuuuh’ diye haykırdım.. Üçüncü sayfa haberleri gözümün önünde uçuştu: ‘Eğlenceden dönen iki genç virajı alamayarak kamyonun altına girdi!’

Direksiyon başında bu kadar gözü kara olmak için ölümden korkmamak lazım.. Hadi gençler yaşları gereği ölümü umursamıyorlar diyelim, polisten de mi, yakalanmaktan da mı korkmuyorlar! Neden acaba? Sevgili Çeşme Emniyet Müdürü Çeşme’de farklı bir trafik kanunu mu yürürlükte?
Yazarın Tüm Yazıları