Ve Kılıçdaroğlu Şişli’deki kavgaya el koydu

ŞİŞLİ Belediyesi’nde rezillikler ayyuka çıktı; olay gazete sayfalarına, mafya raconlarına, oradan ta Amerikalara taşındı.

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu ise dün itibariyle hâlâ bir şey yokmuş gibi yapıyor.
En son, Habertürk gazetesine şunu söylediği duyuldu:
“Şişli konusunu ben farklı çözeceğim. Nasıl olduğunu şu aşamada söylemem ama yakında çözünce görürsünüz...”
Neylersiniz ki bu müjdeli haberi verdiği gün, yeni başkan Hayri İnönü ile eski başkan Mustafa Sarıgül ve oğlu arasındaki ‘hâkimiyet’ kavgası çoktan kontrolden çıkmıştı.


* * *


İpleri koparan gelişmeyi biliyorsunuz.
Hayri Bey’in eşi Nazlı İnönü dayanamayıp perdeyi yırttı. Perşembe günü Hürriyet’te zehir zemberek bir röportajı yayınlandı.
Neler demiyordu ki... Mustafa Sarıgül’ün Hayri Başkan’ı küfür kıyamet sıkıştırmadığını mı... Belediye meclisindeki gücüyle başkanı bloke edip çalışamaz hale getirmediğini mi... “40 yıllık siyasi kariyerimi mahvedersen seni yaşatmam” kabilinden ölüm tehditleri savurmadığını mı... Karısını ‘aldırmak’la, Amerika’daki çocuklarını parayla mafya adamlarına vurdurmakla korkutmadığını mı...
Yok yoktu röportajda...


* * *

Haberin Devamı


Nazlı İnönü çaresizlik içinde kıvranıyor, son bir umutla şöyle sesleniyordu: “Demokrasilerde makamlar babadan oğula geçer mi, hem de belediye başkanlığı gibi bir makam. Nerede görülmüş?
Hayri’yi devirip yerine oğlu Emir Sarıgül’ü geçirmek istiyor...”
Bu ifşaattan sonra CHP ileri gelenlerinden ne beklersiniz?
İnfial değil mi?
Büyük bir öfke patlaması değil mi?
Nazlı Hanım’ın korkudan gidemediği, geceleri uyuyamadığı evinde nöbet tutmalar değil mi?
İnönü ailesinin etrafında kenetlenmeler, demokrasiye ve Şişli halkının oylarına sahip çıkmalar değil mi?
‘Dağ başı mı burası kardeşim, yalnız mı gördün de İnönü’leri gözüne kestirdin, eşkıya şehre mi indi’ diye çıkışmalar, mağdurun yanında yer almalar, can güvenliklerini temin için polis ve savcıyı harekete geçirmeler değil mi?...
Hayır, öyle olmadı işte. CHP adına ortalığa düşen yöneticisinden düz milletvekiline hemen herkes Nazlı İnönü’nün sözlerini tevile, düzeltmeye, tersyüz etmeye, olmadı yalanlamaya girişti.


* * *


Nazlı Hanım’ın isyanı boğuldu boğulacak, olay kapatıldı kapatılacakken Hayri İnönü’nün sesi yetişti imdada. “Korkmuş ve tedirgin bir annenin sözleridir” dedi...
Kendisine atfedilen ‘tehdit yok’ şeklindeki beyanların Emir Sarıgül’e yönelik olduğunu, eşininse Mustafa Sarıgül’den bahsettiğini söyledi.
Yani eşini tekzip etmesini bekleyen siyaset esnafını yanılttı, aksine arka çıktı, teyit etti, ifşaatını onayladı...
Ve testi kırıldı, bin parçaya bölündü...
Mustafa Sarıgül’e gelince, tehdit iddialarını yalanladı ve dava açıyor.
Oğlu Emir Sarıgül de belediye başkan yardımcılığından istifa etti ve iddiaları yargıya götürecek...
Ortalıkta dolaşan şöyle de bir dedikodu var: Sarıgül ailesi bunu yanlarına bırakmayacak, başkanlığı seçimle gelen Hayri İnönü’ye yedirmeyecek... Bu taktik geri çekilişten sonra muhteşem bir dönüş planı yapıyorlar. Dizginleri ellerinde tuttukları belediye meclisinde bütçeyi onaylamayarak başkanı düşürecekler...
Doğrusunu-yanlışını bilemem. Ama bu saatten sonra Şişli Belediyesi’nde hiçbir entrika beni hayrete düşürmez. Geri dönüş senaryosu da yabana atılacak gibi değil yani, olur mu olur.


* * *

Haberin Devamı


CHP Genel Merkezi’nde Kılıçdaroğlu’nun makam odasında bitecek bir çekişme, önce yaka paça sokak kavgasına dönüştü, şimdi de karakolluk oldu. Geç ve yanlış müdahale yüzünden...
Ancak artık karakolda da bitmez, son durak adliye olacak.
Kılıçdaroğlu ise hâlâ çanak çömlek patlamamış gibi yapıp ‘bize söyleyemeyeceği farklı bir yöntemle’ Şişli’deki krize el koymaya hazırlanıyor.
E hadi hayırlısı bakalım...

Yazarın Tüm Yazıları