Paylaş
Ama Atatürk Havalimanı’ndaki pasaport bankolarına koyacak 10 tane daha polisimiz olmadığı için turist kaçırıyoruz. Buyurun buradan yakın!
* * *
Belimdeki rahatsızlık nedeniyle 3 aydır seyahat edemiyorum, bu eziyete maruz kalanlar uyandırmasa haberim olmayacak. Atatürk Havalimanı dış hatlar gelişte pasaport kontrol kuyrukları aprona kadar uzamış.
Geçenlerde bir iş yemeğindeyim. Hemen herkes konumu gereği çok sık uçuyor. Ve içlerinde bu kuyruk çilesinden yakınmayan hemen hiç kimse yoktu.
Biri son uçuşunda çektiği kuyruk fotolarını cep telefonundan gösteriyor, tek kelimeyle rezalet...
Öbürü başından geçeni anlatıyor, manzara karşısında gözü yılıp kapıdan dönen tanışları olmuş, çok fena...
Sebep, bankoların hepsi aynı anda çalışmıyor. Çalışanlar da yavaş, hızlı yürümüyor.
Sonuç, özellikle uzun uçuşlardan sonra hiç çekilmeyecek bir izdiham... Ona eşlik eden bir başıbozukluk, bir organizasyonsuzluk, bir düzensizlik...
Terminale girer girmez kendini kuyrukta bulanlar, sıranın sonundan başına ulaşıncaya dek neyi beklediğini dahi anlamıyor, ne bir yönlendirme ne bir işaret... Yüzlerce metrelik, hatta abartı değilse kilometreye bile varan uzunlukta kuyruklar, ıstırap içinde saatlerce süren bekleyiş...
Hepi topu boş bankolara da pasaport polisi koymaya bakıyor. Fakat nerede o vizyon!
* * *
Hepsi birden faal olsa sorun kalmayacak, akıp gidecek oysa kuyruklar. Sorunun sahibi yok ki pasaport kontrolde yoğunlaşma başlar başlamaz müdahale edip tüm bankoları çalıştırsın.
Yolcu sel gibi yığılıyor, kontrol noktaları kilit fakat, hâlâ vaziyeti görüp boş bankoları açacak bir mesuliyet sahibi çıkmıyor.
Turizm sezonunun başında bizim en hareketli kapımızdan girişler felç. Yok mu gerçekten buna el atacak, meseleyi ciddiye alan bir devletli?
Bakanlığa anlatılmış, valiliğe bildirilmiş olsa parmaklarını bile kımıldatmazlar mı?
Kapımıza kadar gelen turistin geldiğine geleceğine pişman edilmesine kayıtsız kalmaları, elleri kolları bağlı oturup seyretmeleri mümkün mü?
Havsalam almıyor...
Biraz araştırdım, elektronik geçiş sistemi kuruluyormuş, bu ay sonunda faaliyete geçecek. Belki bir rahatlama getirecek...
Ancak pasaportu bizim sistemde tanımlanmamış yabancılar yararlanamıyor. Ayrıca cihaz sayılarının yetersizliği, kapasite sınırı ve başka kısıtlar sebebiyle bütün vatandaşlarımızın işini de göremeyecek.
İş gene eski usul bankolara kalacak, yani pasaport polisine...
* * *
Yanı başımızda Irak, Suriye yangın yeri. Milyonu aşkın mülteci barındırıyoruz. Başımızdaki bütün belalara rağmen el oğlu yine de korkmuyor, başka tarafa kaçmıyor, kalkıp geliyor.
Görünen o ki bu yıl yeni bir rekora koşarak 43 milyon turist çekmekte zorlanmayacağız.
Ama kapıya koyacak 10 tane daha pasaport polisi bulmakta güçlük çekiyoruz.
Gelin de yanmayın buna...
Bu berbat koşullarda memlekete turist yağsın, biz kapı geçişlerini adam gibi ayarlayamayalım... Var mı ötesi?
Ne kadar turizm politikası planlarsan planla, ne kadar tanıtıma para harcarsan harca, ne kadar ‘her şey dahil’ ucuzluğuna abanırsan aban, kaç tane plaja mavi bayrak kondurursan kondur boş!
Paylaş