Paylaş
İkincisi; Deniz Baykal ve ulusalcı ekip, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığına karşı bir isyan bildirisi yayımlayacaktı da Kılıçdaroğlu’nun sert bakışlarından mı çekindiler?
İsyan toplantısı denilen olayın başını çekenlerden CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk aradı, ikisini de yanlış bildiğimizi söyledi.
Nasıl yani, Dersimli Kemal Kılıçdaroğlu’na Kasımpaşalı imajı giydirmek için yürütülen bir PR faaliyetinin ürünü mü bütün bunlar, uydurma mı hepsi?
* * *
Ne isyan bayrağı açmak için toplanmışlar, ne ayrı bir aday çıkarmayı düşünmüşler, ne de bir bildiri ile tepkilerini ilan etmeyi kararlaştırıp sonradan vazgeçmişler.
Bir hışımla kalkıp sert kayaya toslayınca da yoldan dönen kimsecikler yok velhasıl ortada...
Yaptıkları, Ekmeleddin Bey’in parti kurullarından saklanan adaylığını kendi aralarında değerlendirmekten ibaretmiş.
Atlatıldıkları için kızgınlar ama kazan kaldırmak başka şey. Birbirlerini gaza getirmek şöyle dursun, anladığım kadarıyla kendi kendilerini frenlemişler.
Ha, o defter kapandı mı, hayır...
Edindiğim izlenim şu:
Rahatsızlıkları hâlâ sürüyor, CHP çizgisi dışından bir adayı içlerine sindirmiş değiller, kendilerinden habersiz iş çevrilmesine tepkileri ilk günkü gibi diri... Kopan fırtınada bir dinme, yatışma filan yok... Parti içindeki Ekmeleddin Bey çatlağı da öyle hot zotla giderilebilecek cinsten değil...
Fakat bu hot zot eden, haşin mi haşin, bir bakış attı mı çoluk çocuğa gürültü patırtıyı kestirten, “CHP’de ikilik çıkarılmasına izin vermem” diye gürleyip parmağını salladı mı yaramazlık düşünenlerin aklını başına getirten, Kasımpaşalı gibi eli maşalı, sözünün üstüne söz söyletmeyen, racon adamı Kılıçdaroğlu imajını sevmişe benziyor medya.
Önüne gelen her gazeteciye işin aslının bildikleri gibi olmadığını söylemekten Ali Rıza Öztürk’ün dilinde tüy bitmezdi başka türlü.
İşine gelmediği için duymuyor kimse...
Kılıçdaroğlu’nun, bütün haşmetiyle höt deyip bastırdığı bir isyan girişimi olarak yazılıp çizilmeye devam ediyor hikâye.
* * *
Şöyle ballandırılıyor:
Ekmeleddin Bey’i aday gösterme konusunda şahsen risk almış, arkadaşlarının fikrini ve rızasını sormadan kendi başına karar vermiş, kimselere danışma gereği duymamış... Bu emrivakiden hoşnut olmayıp huysuzlananlara da daha maraza çıkarmaya yeltenir yeltenmez höt nidasıyla gözdağı vermiş... Bir sözü yetmiş caydırıcı olmaya, isyancılar hemen caymışlar, oturmuşlar oturdukları yere, CHP’de asayiş yeniden sağlanmış...
E şimdi bu Kasımpaşalı kompleksi değil de nedir?
Sabah akşam diline dolayıp sonra da ‘tek adam’cılığa özenmek, ‘Dediğim dedik’ havası basmaya çalışmak değil de nedir bu?
Hani bu tarz yönetim ve üslup kötü bir şeydi!
Paylaş