Paylaş
Önceleri hep Adnan Menderes’in darağacında biten kara yazgısına benzetilirdi.
“Dikkat et, akıbetin Menderes gibi olmasın” diye aba altından sopa gösteren çok olurdu. Dost acı söyler kabilinden uyaran, sureti haktan gözükerek nasihat edenden geçilmezdi.
Gel zaman git zaman, Menderes’in darağacında sallanırken çekilen fotoğrafının işe yaramadığı, aksine ters teptiği fark edildi.
Yüzüne o uğursuz fotoğrafı sallayıp durmak bırakın Erdoğan’ı uslandırmayı, daha da bileyliyordu. Kitleler üzerinde umulan etkiyi uyandırmak şöyle dursun, Erdoğan’ı ‘yedirtmemek’ üzere arkasında daha sıkı bir kenetlenmeye yol açıyordu.
Derken bundan vazgeçildi fakat, Tayyip Erdoğan’ı ıslah etme amacından milim çark edilmedi.
İlk günkü inat ve ısrarla onu caydıracak yeni örnekler arandı.
En son, eski Almanya Cumhurbaşkanı Wulff’un kötü sonu gözüne sokuldu. Hazır 17 Aralık fırtınası esiyor, dört koldan karabasan gibi üstüne çökülmüş, belki bu kez caydırıcı olur, yılar da pes eder sonunda diye... Çullanıldı ama nafile...
Baskılara ve dolduruşlara direnemeyip çarçabuk havlu atmıştı Wulff. Çok geçmeden pişman oldu, kazıklanmıştı, ‘İstifam hataydı’ diye kitap yazıp döndü, Erdoğan yine bildiği yoldan dönmedi.
Wulff, 720 avro rüşvet almak ve gücünü kötüye kullanmakla suçlanmıştı. Siyasi kulislerde, Almanya’nın kudretli ve ihtiras küpü Şansölyesi Angela Merkel’in hışmına uğradığı, potansiyel rakip görüldüğü için medya ve yargı rüzgârı marifetiyle ekarte edildiği konuşuluyor.
***
Wulff örneği çökünce imdada bu kez Sarkozy’nin kötü akıbeti yetişmesin mi Hızır gibi!...
Fransa’da, eski Cumhurbaşkanı Sarkozy yeniden adaylığa hazırlanıyordu ki yolsuzluk ve çıkar için nüfuzunu kötüye kullanmak suçlamasıyla gözaltına alındı.
Meğer, iktidardaki rakiplerinin de bilgisi dahilinde telefonları dinleniyormuş.
Cumhurbaşkanı da seçilse paçayı kurtaramayacağı, oradan indirilir indirilmez yakasına yapışılacağı, 15 saatlik bir sorgunun ardından çekilen Sarkozy’nin yüz ifadesinden daha iyi nasıl anlatılabilirdi Erdoğan’a...
Mesaj yerine ulaşmıştır muhakkak. Erdoğan’ın tırsıp gereken dersi artık çıkarması bekleniyor.
***
Erdoğan’ın başına gelenler ve getirilebileceklerle de örtüştürülüyor haliyle Sarkozy’nin kaderi.
Şöyle basit birkaç detay atlanarak tabii; Fransa’da ‘Paralel Yapı’ gibi bir garabetin bulunmaması, vesayetçi yargı ve polis unsurlarının siyasi kumpas girişimlerine rastlanmaması, Sarkozy’nin yasadışı ses kayıtları ve tapelerinin üstelik henüz Elize Sarayı’nda otururken yayınlanmaması, ayrıldıktan sonra yayınlamaya cüret edenlerin de mahkemelerce cezalandırılması, kayıtların internetten yargı kararıyla kaldırılması, iktidardan düştükten sonra bile çıkar amaçlı suç örgütü kurmak gibi absürd bir ithamla karşılaşmaması filan sayılmaz yani...
Yine de adalet sopasının, siyaset tarafından önünü kesmek için kullanıldığını söylüyor Sarkozy.
Bizde ‘devrisabık yaratmak’ dedikleri şey. Eski iktidar sahiplerini yargılama yöntemlerinin sayısız örnekleriyle doludur yakın tarihimiz.
Sabık cumhurbaşkanlarından Celal Bayar ile Yassıada ve Yüce Divan görmüş nice başbakanların ibretlik akıbetleri duruyor Erdoğan’ın önünde.
Demirden korkan trene binmez, kuştan korkan darı ekmez... Dar ağacından korkan siyasetçi, biri bayramlık biri de idamlık iki beyaz gömlekle gezmezken... Erdoğan’ın cesareti kırılabilecek mi, siyasi kariyeri çok fena bitirilebilecek mi bakalım.
Paylaş