Sırayla evvel Allah da

CUMARTESİ günü, ‘Suriye’de ateşkes sağlanırsa PYD dokunulmazlık kazanacak, Türkiye’nin eli kolu bağlanacak’ dememle Türkiye’nin atağa kalkması bir oldu.

Haberin Devamı

Eli kulağındaymış demek...


Cenevre’deki barış görüşmeleri, çatışmalar durmadığı için tıkanınca... Ateşin karşılıklı kesileceği bir saldırmazlık rejimi üzerinde anlaşma sağlanmıştı.


Fakat bunun bir istisnası vardı.


Ateşkes, herkesin teröristliği konusunda uzlaştığı örgütleri kapsamayacaktı. Yani IŞİD’le Nusra’yı vurmak serbest olacaktı. Sadece diğerlerine dokunulamayacaktı.


Türkiye haricindeki tarafların terörist demediği PYD de bu korumadan yararlanacaktı haliyle.

 

* * *

 

Gelişmeler, Türkiye’yi şöyle bir açmaza sürüklüyordu.


PYD politikası, ateşkesin yürürlüğe girdiği andan itibaren duvara dayanacaktı.


Vursanız bir dert, vurmasanız başka bir dert...


Ateşkesten muaf tutulmayan bir unsuru vuran, ateşkesi bozmanın sorumluluğunu da üstlenecek, saldırganlıkla suçlanacaktı.

Haberin Devamı


Diğer tüm taraflar, çatışmasızlık döneminde IŞİD’e konsantre olurken Türkiye ayrı düşer, tek başına PYD’ye yönelirse...


ABD ve Fransa bile IŞİD’e karşı Rusya ve Esad’la aynı safta buluşabilirdi.


Öyle de oldu. ABD ile AB de PYD’yi vurmayı kesip kendileri gibi IŞİD’e yoğunlaşmaya çağırmadı mı Türkiye’yi?


İşte bu sıkışıklığı aşacak bir tedbir düşünülüp düşünülmediğini, ön alacak bir plan olup olmadığını merak etmiştim.


PYD’yi vurmak yasak kapsamına girdiğinde Ankara ne yapacak, nasıl bir çıkış stratejisi izleyecekti?


PYD’nin, IŞİD’le savaşıyor, sıcak takip yapıyor gerekçesiyle ilk fırsatta Fırat’ın batısına geçeceği ortadaydı.


Kırmızı çizgisi paspas gibi dala çıka çiğnendiğinde Türkiye nasıl tepki verecekti?


Artık anlamış bulunuyoruz. Ateşkesi takmayacak...


Kuşatmayı buradan yaracak, çatışmasızlığı delerek.


Ateşkes zırhı PYD’yi Türkiye’den koruyamayacak. Anladık.


Peki ya sonra?

 

* * *

 

PYD’yi vurduğunuzda sadece PYD’yi vurmuş olmuyorsunuz.


Başbakan Davutoğlu PYD’ye nasıl baktıklarını dün açık açık söyledi. Piyon, alet, maşa olarak görüyorlar.

Haberin Devamı


Zaten aksi bir kanaat Ankara’ya hâkim olsa bu noktalara gelinmezdi. Üst düzey bir yetkiliye, bundan aylar önce PYD’ye bakışlarının değişip değişmeyeceği sorulmuştu.


Güdümlü bir aktör olmak yerine, ancak bağımsız ve rasyonel bir aktör olmayı seçmesi halinde PYD’yle iyi geçinmeye ve birlikte çalışmaya hazırlardı.


Hükümet, PYD’yi Kandil’in, Esad’ın ve Rusya’nın güdümünde biliyor. O nedenle de politikasını değiştirmiyor. PYD’yi mimleyip gözden çıkardı.


Fakat Esad’a karşı en yakın müttefikleri ABD ve AB, aynı şekilde PYD’yi gözden çıkarmış değil. Karada kendi askerleri yerine IŞİD’le çarpışan bir piyade gücü onlar için. Hem hazırda duran bu kara ordusunu tamamen Rusya ve

Haberin Devamı

Esad’a kaptırmak istemiyorlar. Hem de ateşkese uysun diye Türkiye’ye baskı kuruyorlar.


Türkiye, PYD’ye karşı yalnız. Ama PYD yalnız değil. Onu kontrolüne almak için birbiriyle yarışan güçler var arkasında.


Güdümlü hareket ettiği için PYD kazanılamayacak bir aktör, bu doğru. Ancak aynı sebeple PYD’ye karşı kaybetme riski yok mu?

 

* * *

 

Türkiye, dişini gösterdi. PYD Fırat’ın batısına geçerse ateşkes filan takmayacak.


Ateşkes isteyen diğer tüm taraflar da buna mukabil, üç konuda birleşip Türkiye’yi sıkıştıracaklar. PYD ile IŞİD, PYD ile ateşkesi tanıma ve PYD ile barış görüşmelerinin başarısı arasında bir tercih yapmaya zorlayacaklar.


Türkiye’nin çıkarı, PYD’yi karşısına itmek yerine yanına çekmekteydi. Ne ki PYD, PYD’den ibaret değil. Ve Ankara, PYD’yi kazanmanın imkânsızlığında haklı.

Haberin Devamı


PYD’yi vurduğunda ise ABD, AB, Rusya, İran, ateşkes, barış müzakereleri; artık Arabistan, Katar ve ÖSO dışında ne varsa karşısına almış oluyor.

 

* * *

 

Savaşın dışında kalacak ama PYD’nin oldubittilerine, Esad’ın fiili dayatmalarına ve Rusya’nın emrivakilerine seyirci kalmayacaksınız...


Kâğıt üstünde 10 numara duran bu analitik ayrımlar, sahanın gerçeklerine, güç dengelerine ne kadar uygun?


Şu haliyle PYD politikası, dünyaya meydan okumaya dayanıyor. Türkiye ile PYD arasında bir seçime zorlamak için restleşiyoruz.


Onların hepsi de birleşmiş, Türkiye’yi IŞİD’le PYD arasında tercihe zorluyor.


PYD’yi durdurabilir miyiz demiyorum, obüs toplarının ağzında.

Haberin Devamı


Tek tek gelseler gücün süperlerini sırayla harcar mıyız da demiyorum.


Fakat bir hücum emriyle arkadakilerin topunu birden dize getirebilir miyiz? Orası biraz çalışılmalı sanki.

Yazarın Tüm Yazıları