‘Oyun bozma’ oyunu

Nasıl? Sırası gelen Kılıçdaroğlu’na, geriye gerçekçi bir koalisyon ihtimali kalmadığı gerekçesiyle hükümeti kurma görevini vermeyerek...
Bir başka başlık: Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oyununu bozdu.
Nasıl? CHP’nin, Anayasa gereği Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kurulacak bir seçim hükümetine kıyamet bile kopsa girmemesi ve bakan makan da vermemesi yönündeki ilkesel kararıyla...
Bir başlık daha: MHP, sinsi bir oyunu çok fena bozdu.
Nasıl? Cumhurbaşkanı Erdoğan kafaya koymuştu, ne pahasına olursa olsun ülkeyi erken seçime götürmek istiyordu, oyun planı da tıkır tıkır işliyordu. Fakat Bahçeli bunu gördü ve AK Parti’yle koalisyona da, AK Parti’li azınlık modeline de, HDP’li seçim hükümetine de ‘Hayır’ demek suretiyle darmaduman...
Bir başkası da şu: HDP, iktidarın kirli oyununu acayip pis bozdu.
Nasıl? Demirtaş’ın, Suruç katliamından sonra ‘iş başa düştü, arş hevaller’ komutu göndererek halkı bulunduğu yerde kendi güvenlik önlemlerini almaya, ‘öz savunma’sını geliştirmeye çağırmasıyla...
Bir de şu var: Bahçeli, bölücü terör örgütünün kanlı oyununu tek darbede bozdu.
Nasıl? Böyle devam ederse Türk milletinin nefsi müdafaa aşamasına geçip bizzat devreye girmek zorunda kalacağını dosta düşmana bildirerek...
Bir tane daha: Davutoğlu, muhalefetin oyununu mükemmel bozdu.
Nasıl? CHP’yle istikşafi mahiyette, MHP’yle seçim amaçlı, HDP’yle de nezaketen çok güzel görüşmeler gerçekleştirip ‘Koalisyonu Erdoğan istemedi, Davutoğlu da oyaladı’ şeklindeki yıpratıcı yakıştırmaları milletin gözü önünde boşa çıkararak...
Sondan bir önceki haberin başlığı: Demirtaş, erken seçim oyununu daha baştan bozdu.
Nasıl? Erken seçimin lafını bile etmenin demokrasiye ve milli iradeye saygısızlık olacağından hareketle HDP’nin, sorumluluk almaktan da ‘ülkenin hükümetsiz kalmaması için’ Meclis çatısı altında rolünü oynamaktan da kaçınmayacağını söyledikten sonra... ‘Öz yönetim’ ilan etme yarışına girenlerin oyununa ‘köy, mahalle ve ilçelerin kendi hükümetlerini kurup kendi kendilerini yönetmesi’ bağlamında hak ve destek vererek...
Ve son başlık: Bahçeli, erken seçim oyununu üst üste hem de kaç kere bozdu.
Nasıl? Partisi, ülkenin hükümetsiz kalmaması için değil elini, gövdesini dahi taşın altına sokmaya hazırken MHP’li bütün hükümet seçeneklerini tek tek imkânsızlaştırıp AK Parti’yle CHP’ye koalisyon yaptırtmaya çalışarak... O da elenince ‘erken seçim maazallah içsavaşa sürükler’ diye en son sıkıyönetim ilanı eşliğinde erteleme isteyerek...

* * *

Sahnelenmek istenen bir hasis plan, bir karanlık oyun hep vardır bizde. Bu planı deşifre edip oynanmak istenen şeytani oyunu bozmak da ‘iktidar kavgası’nın aktörlerine düşer.
Bunun üzerine kuruludur bizdeki güç mücadelesi. Siyasetçilerimiz, sürgit oyun üstüne oyun bozarlar o yüzden. Ömürleri oyun bozmakla geçer.
Bozamadıkları oyunu da seçmene havale ederler. Onların güç yetiremedikleri yerde millet devreye girer ve kendi adamlarına operasyon çekenlerin oyunlarını sandıkta yere çalar alimallah.
En büyük oyun bozucu millettir yani. Allah’ın inayetiyle tabii. İşi budur, bekler bekler, her seçim vakti sandıkta oyun bozar.
7 Haziran’da da bozmuştu. Kısmetse şimdi bir kez daha bozacak.
Siyaset tamamen bir ‘oyun bozma’ oyunudur böyle, serde bozmaca da vardır bozulmaca da.
Yalnız mevcut bozum havasından çıkaramadığım; nihai oyun bozucu, 7 Haziran’da yaptığını beğenmedi de kendi oyununu mu bozacak? Yoksa 7 Haziran’da yaptığını beğenmeyip bozanların oyunbozanlığını mı bozacak?