Onlar Selahattinci arkadaşım

NASIL oluyor da ‘O silahlı adamların, o bahar etkinliğinde ne işi vardı’ demiyorlarmış...

Haberin Devamı

Nasıl oluyor da devletin meşru silahlı gücüyle saatlerce aralıksız çatışan gayrimeşru bir silahlı unsuru, mağdur taraf gibi gösteriyorlarmış...
Nasıl oluyor da bir bahar şenliğinde güvenlik tedbiri alan jandarma, provokasyon yapmış sayılıyor... Fakat bahar şenliğine, elinde uzun namlulu silahlar ve ağır cephaneyle gelen PKK’lılar, provokatif saldırıya uğramış gibi gösteriliyormuş...
Nasıl oluyor da elinde silahla propaganda çalışması yapmaya gelen PKK’lılar değil de... Onlara müdahale eden asker, iktidar partisine oy toplamakla, silahlı seçim çalışması yapmakla suçlanıyormuş...
Nasıl oluyor da askerle silahlı çatışmaya girenler değil de asker silah kullandığı için suçlanabiliyormuş...
Nasıl oluyor da PKK’lılar askere kurşun sıkınca asayişi, düzeni, barışı bozmuş olmuyor... Ama jandarmanın asayiş birlikleri karşılık verince barışı bozmuş, savaşı kışkırtmış oluyorlarmış...
Aklı karışmış, saf saf soruyor arkadaşım.
* * *
Dünün marka barış gönüllüsünden ateşli askeri çözümcüsüne, devletçi aydınından gedikli hümanisti ve antimilitarist solcusuna... Nasıl oluyor da tek ses, Kandil’in ağzıyla konuşuyorlar? Askere karşı PKK’yı tutuyorlar, nasıl yani?
Bu siyasi metamorfoz, bu silahlı mücadele savunusu, bu başkalaşmadan beter savruluş nasıl mümkün oldu?
Yaklaşsın da anlatayım arkadaşıma...
Değil mi ki Tayyip Erdoğan’ı durduracak tek şey HDP’nin barajı aşmasıdır. Ancak o zaman AK Parti istediği sayıya ulaşamaz...
Değil mi ki yüzde 35 dahi alsa, Erdoğan’ın başkanlık hesabını bozacak faktör olamıyor CHP. Meclis’teki sandalye dağılımında radikal bir oynama sağlayamıyor...
Değil mi ki Tayyipfobikler açısından 7 Haziran’da anlamlı bir fark yaratacak tek şey, HDP’nin yüzde 10 eşiğinden içeri atlamasıdır...
Değil mi ki Meclis aritmetiğini AK Parti aleyhine keyfiyetli miktarda değiştirecek biricik senaryo budur...
Değil mi ki AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önündeki neredeyse tek potansiyel engel HDP’dir...
Değil mi ki HDP’nin Meclis’teki grubu ne kadar büyürse AK Parti’nin konforlu çoğunluğundan o kadar sayı düşer...
Değil mi ki AK Parti’yi frenleyemese bile yavaşlatacak, Erdoğan’ın hızını kesecek bir siyasi seçenek varsa o da HDP’dir...
Değil mi ki Erdoğan’ı, kendileri için PKK’dan daha tehlikeli bir tehdit olarak görenlerin varlığı inkâr edilemez...
Değil mi ki Erdoğan’dan, PKK’dan daha çok nefret edenler var...
Değil mi ki Erdoğan’ın kazanmasındansa, PKK’nın kazanmasını bin kere tercih edecekler mevcuttur aramızda...
İşte bu yüzden arkadaşım, onlar bu seçimlik Selahattinci.
* * *
Ve bütün bunlara rağmen arkadaşım... Ben de Selahattinci olmaya varım.
- Ağrı Diyadin’de 5 değil bir PKK’lının öldürüldüğüne...
- Askerle çatışanların, terörist değil gerilla olduğuna...
- Orada 4 değil 8 askerin PKK kurşunuyla yaralandığına...
- O yaralı askerlerin, AK Parti’nin oyu artsın diye aslında orada ölüme terk edildiklerine...
- Onların imdadına HDP’lilerin yetişip bu planı boşa çıkardığına...
- Yaralı askerleri kurtaranların silah arkadaşları ve yardıma gelen Diyadinliler değil de HDP’liler olduğuna...
- HDP’lilerin, PKK’lılara değil de askere canlı kalkan olmaya geldiklerine...
- Olayın baştan sona bir kurgu, bir mizansen, maksatlı bir tertip, bir savaş çıkarma provası olduğuna...
- HDP’ye oy kaybettirip barajın altında bırakmak için PKK’nın ateşkesi bozmaya zorlandığına...
Velhasıl arkadaşım, Selahattin Başkan’ın yaydığı her türlü komplo teorisine, abuk sabuk demeden inanmaya hazırım.
Yeter ki şunu da desin, diyebilsin: Yahu, eşkıyanın elde silah köye, mezraya, şehre inmesine nasıl göz yumsun jandarma. Dağdan inin ama silahlarınızı bırakarak inin siz de. Bu tür provokatörlerin eline istismar edecekleri fırsatlar vererek bizi niye zorda bırakıyorsunuz.

Yazarın Tüm Yazıları