Paylaş
UNUTMAYALIM ki, bumerang kendilerine dönünce “En çok tutuklu gazetecisi olan ülke Türkiye’dir” feryadı basanlar, en çok gazeteci tutuklatmaya teşne, gazeteciler tutuklandığında da dünya âleme karşı bunu en çok savunan gazetecilerdi. Başlarına gelince sarıldıkları ‘özgür basın’ sloganları, onun için candan, içten ve inandırıcı görünmüyor, bu bir...
Bugünlerde ‘özgür basın’ kampanyası yürütenler; kitap yazmayı, haber ve yorum yapmayı örgütlü suç kapsamında görebilen, yasakçılığın ve sansürcülüğün dibini bulmuş, daha düne kadar hapsi istenen gazeteciler listesi yayınlayan bir pratikten geliyorlar. Bu iki...
Ağızlarını Kopenhag kriterlerinden, AB standartlarından falan açanlar, paralel yapılanma gibi bir ucubenin hangi AB ülkesinde örneği olduğunu söyleyemiyorlar. Bu da üç...
Bu üç mesele adlı adınca bir yere oturtulmadan tartışma sağlıklı bir zeminde ilerleyemez.
* * *
Özgürlük ve demokrasi konularında AB’nin, ABD’nin çifte standartlarına takılmak ciddi zaman kaybı... Tutarlılık beklenemez, çünkü zaten ne özgürlük ne demokrasi konusunda her zaman, her yerde geçerli tek bir standartları hiç olmadı...
CIA köstebeği Snowden’in sızdırdıklarını imha için İngiliz Guardian gazetesini basıp bilgisayar disklerini un ufak etmek... CIA’in sırlarını ifşa ettiği için AP ajansının telefonlarını dinletmek... Benzer gerekçeyle New York Times’ın muhabirine mahkeme emri çıkarmak... İngiltere’de telekulak skandalına karıştığı için medya imparatoru Murdoch’ın gözdesi Rebekah Brooks başta, gazete yöneticilerini tutuklayıp yargılamak... Milyonlar satan News of the World gibi 200 yıllık bir İngiliz gazetesini kapanmak zorunda bırakmak... Frankfurt’ta, bir suç ihbarı üzerine Kanal 7 Avrupa binasını ağır silahlı Alman terörle mücadele timleriyle basmak vesaire vesaire... Yerine göre bunlar basın özgürlüğüne ters düşmeyebiliyor.
Hakeza... Türkiye’de bazı gazeteciler paralel kulaklarca çatır çatır dinlenir, hapsedilir, hapisle tehdit edilirken görmezden gelmek AB normlarına aykırı değildir. Amerika da bu durumdan kaygı duymayabilir.
Ama yine Türkiye’de gazetecilerin hapsedilmesine, hapisle tehdit edilmesine çanak tutan başka bazı gazeteciler gözaltına alındığında hop oturup hop kalkabilirler. Amerika’yı, Avrupa’yı derin bir kaygı alabilir.
Hepsi imkân dahilinde...
* * *
Başta söz verdiğim gibi tutarlılık aramayacağım. O faslı geçtik, yeni bir fazdayız.
AB’nin Ankara’daki Maslahatgüzarı Bela Szombatı, Brüksel’deki patronlarına şu basit gerçeği hatırlatıversin yeter...
AB içinde ortak standartlardan ve herkesi bağlayan değişmez bir değerler manzumesinden söz etmek giderek zorlaşıyor.
Bakın İngiltere’de muhafazakâr hükümet, seçmenine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden çekilmeyi vaat ediyor. Özellikle de terörle mücadele konusunda AİHM kararlarını tanımayacaklar. “İngiltere, Strasbourg’dan yönetilemez. AİHM hâkimlerinin politik içtihatlarına uymak zorunda değiliz, bizim şartlarımızı ne bilecekler, kendi göbeğimizi kendimiz keseriz” diyorlar...
AB içinde, insan hakları mahkemesinin kararları ve standartlarının ulusal hukuklara üstünlüğü konusunda bile yollar ayrılırken... Türkiye’de hükümetten, Brüksel’deki AB komiserlerinin hem de yargısal direktiflerini derhal yerine getirmesini beklemek akıllıca mı?
* * *
ABD Büyükelçisi John Bass’tan da küçük bir ricam olacak. Ülkesinin Dışişleri Sözcüsü Psaki, “Hükümete muhalif olmak tezgâh kurmak değildir, ikisini karıştırmamak lazım” demiş.
Ama kumpas kurmak da muhalif olmak değildir, bunları da karıştırmamak gerekmez mi?
Tahşiyeciler olayının buram buram kumpas koktuğunu, meselenin muhaliflik değil kumpas şüphelerinin soruşturulup aydınlatılması olduğunu bayan Psaki’ye belki siz söylerseniz anlar. Hatta seleflerinizden James Jeffrey’in Tahşiyeciler operasyonu gerçekleştiğinde, şüphelilere El Kaideci süsü verilmesine rağmen Washington’a... “Polisteki irtibatlarımızla konuştuk, bunlar aslında El Kaideci değilmiş, suçlamaların ispat edilmesi zor” diye ‘yanlış alarm’ raporu geçtiğini... Ve Wikileaks belgeleri arasında o kriptolu yazışmanın da sızdığını, yani artık Google’ın bile bu gizli gerçeği bildiğini bildirirseniz, ayrıca yardımı dokunabilir...
* * *
Artık hazırsanız; ezasını, cefasını çokça çektiğimiz ‘darbeye zemin hazırlamak’ şeklindeki ‘suç tanımlaması’ndan sonra, ‘kumpasa zemin hazırlamak’ fiilinin karşılığını da tartışmaya geçebiliriz.
Paylaş