Paylaş
AK Parti, açılmamış bir kapatma davasının sorumlusu olarak kaybedecekti. Otoriterliği, muhalefete tahammülsüzlüğü ve ceberutluğu da tescillenmiş halde...
CHP ile MHP ise bir kapatma davasına gerçekte maruz kalmadan kapatılmış kadar olacak, mağdur olmadan mağdur görünüp kazanacaktı. Hep AK Parti’ye çalışan şu ‘mağduriyet’ çarkı tersine dönecek, biraz da onların değirmenine oy taşıyacaktı...
Pek kıyak bir mağduriyet senaryosuydu velhasıl. Düğmeye, paralellerin Twitter fenomeni basmıştı, paralel istihbarat havuzunun hesabından dedikoduyu o vermişti yayına.
Kılıçdaroğlu kaçırır mı? Pası havada kapmış, seçim üzeri ilaç gibi gelen hayali bir mağdurluk çalımına doğru koşuyordu.
Düz mantığa göre mükemmel bir plandı; tıkır tıkır işleyecek, halk her zamanki gibi mağdurun yanında saf tutacak, CHP ile MHP sandıktan gırla tepki oyu kaldıracaktı...
* * *
Ama bu kıyak mağduriyet hesabında dikkate alınmamış küçük bir boşluk ortaya çıktı. Açılmamış bir kapatma davası açılmamıştır ki açan bir antidemokratik rejim olsun ortada. Kapanmamış bir parti de tabiatıyla kapanmamıştır ki mağduriyet yaşamış olsun...
Bedeli ödenmemiş bedavadan mağduriyete tamah eden CHP ile MHP, sonuçta AK Parti’ye bedava bir kahramanlık fırsatı hediye etti.
Tek bir hamleyle, aleyhindeki siyasi kurguyu lehine çevirdi AK Parti. Meydan okudu, “Gelin, temelli parti kapatma hükmünü Anayasamızdan çıkaralım, kapatma davası açılmasını da Meclis iznine bağlayarak zorlaştıralım, var mısınız” dedi. Güzelim kurguyu tek fiskede çökertmeye yetti...
Kapatma tehdidi altındaki bir parti olsanız üstüne atlamaz mıydınız bu teklifin? Henüz olumlu bir cevap verdiklerini duymadım. Birkaç cılız söylenme, geçiştirici üç-beş samimiyet lakırdısı filan. Bundan ibaret muhalefetin tepkisi...
Paralel bir trolün çıkardığı dedikoduya, önünü arkasını hesap etmeden cumburlop atlayanlar, çakıldı kaldı. Kulaklarının üstüne yatıp anayasayı değiştirme teklifini duymazdan geliyorlar şimdi.
Fakat AK Parti, teklifini lafta bırakmıyor, Meclis Başkanlığı’na da sundu. Peşlerini sandığa dek kovalayacak demektir.
* * *
Ucuz siyasetin yahnisi bu kadar oluyor. Muhalefet, bir Twitter trolünün zokasını yuttu. Paralel projenin üstüne atladılar, AK Parti’nin mağduriyet rolünü elinden alacaklardı. Üste bir de kendileri mağdur rolüne girecekti ki nur üstüne nur, bal üstüne kaymak... Yattıkları yerden kapacaklardı aslan payını, oluk oluk akacaktı oylar...
AK Parti, arkası kesilmeyen kapatılma baskıları ve tehditleri altında, nihayet fiilen de açılan bir kapatma davası sayesinde büyümemiş miydi?
Değil mi ki statüko ezdikçe büyüdü, vurdukça büyüdü, mağdur ettikçe büyüdü... Muhalefet de aynı yolla büyüyebilirdi.
Hem de kapatılmadan, kapatılmış bir parti gibi kaymağını yiyeceklerdi. ‘Gerçek olamayacak kadar enfes’ demediler. Hiç düşünmeden bastılar cayırtıyı. ‘Kapatıldık, kapatılıyoruz’ diye...
Bilmesem, AK Parti’nin oyununa geldiklerini söylerdim. Elleriyle bir zafer ikram ettiler AK Parti’ye. Yeni bir kapatılma davasıyla karşılaşsa bu kadar yarardı. Üstelik seçime 3 ay kala...
“Aşırı hırs sefalet sebebidir” denildiğini okumuştum.
Ama acaba “Tamahkâr siyasetin sonu felakettir, mutlaka hüsranla biter” diyen de olmuş muydu daha önce?
Paylaş