Paylaş
IŞİD melanetini palazlandırmada aslan payı, Irak’ın mezhepçi eski Başbakanı Maliki’ye düşer elbette. Ama hemen arkasından da ABD gelir. Maliki’nin Sünni Arap aşiretlerini ayaklandıran Şii tutuculuğuna ve zorbalıklarına bile bile göz yumduğu için. Ona da şüphe yok.
Obama ve ekibi, Musul şokundan sonra, bütün suçu Maliki’nin kayırmacı ve ayrımcı politikalarının üstüne atıyor. IŞİD’e Irak’ta zemin kazandıran Sünni öfke patlamasının müsebbibi diye...
Peki Suriye’deki zeminin sorumlusu kim, müsebbibi yine Maliki mi?
* * *
İtiraf mevsimi açıldı, her gün birbirinden parlak yeni ifşaatlar geliyor.
IŞİD’in ayaklarının altındaki halıyı kimin serdiğine ve oradan nasıl çekileceğine dair son birkaç itirafı aşağıya topladım.
Değerli komşum da buraya dikkat kesilsin, Cin Ali fişi gibi hecelenerek okunacak hata itirafları bunlar.
* * *
IŞİD’i kimin yanlışları mı ortaya çıkardı, faraza...
İngiltere Başbakanı Cameron söylesin:
“Suriye’de, IŞİD’in gelişmesine neden olan zalim diktatör Esad’dan, tüm halkı temsil edecek yeni bir hükümetin oluşturulması için bir geçiş sürecine ihtiyaç vardır. Esad çözümün değil, sorunun bir parçasıdır.”
(BBC siyaset editörü Andrew Marr’ın sorularına cevaben)
* * *
IŞİD konusunda kim yanıldı, Türkiye mi, ABD mi dersiniz?
Bizzat Başkan Obama’nın ağzından dinleyelim:
“Amerikan istihbaratı, IŞİD’i zamanında hafife aldı. Irak ordusunun bu örgütle savaşma yetenek ve iradesini de gözünde abarttı... IŞİD, Suriye’deki kaostan yararlanarak büyüdü...”
(CBS televizyonu 60 Minutes programından)
* * *
IŞİD, gözü dönmüş savaşçılarını nereden mi temin ediyor?
Buna da Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklık getirsin:
“BM’deki Güvenlik Konseyi oturumunda özellikle yabancı savaşçılar üzerinde hassasiyetle duruldu. Burada Türkiye biliyorsunuz devamlı bir ithamla karşı karşıya idi. Fakat herkes orada itiraf etti ki; işte Fransa, 1000’e yakın kendilerinden buraya geldiğini, aynı şekilde İngiltere 600 civarında kendilerinden geldiğini, Avrupa’nın Almanya da dahil birçok ülkesinden buralara yabancı savaşçıların geldiğini... Tabii bunların bir turist edasıyla gidip daha sonra, bölgeye girdikten sonra orada silahlandıkları anlaşılıyor. Böyle bir süreci kendi ifadeleriyle de ortaya koydular...”
(New York’tan dönüş yolunda gazetecilerle mülakatından)
* * *
IŞİD’le çarpışma stratejisinde bir kara harbi planlaması, uçuşa yasak bölge ve tampon bölge olacak mı?
Mikrofon şimdi de ABD Savunma Bakanı Hagel ve Genelkurmay Başkanı Dempsey’de:
“Uçuşa yasak bölge ve tampon bölge olasılıklarını tartıştık ve Türkiye’nin gereksinimlerini konuşmaya devam edeceğiz. Belli bir aşamada tampon bölge gerekebilir ama bugünden yarına değil...
Kara unsurları olmadan IŞİD’in sadece hava saldırılarıyla yenilgiye uğratılmayacağını biz de biliyoruz...”
(New York Times’ın “ABD, sivilleri Suriye’nin hava saldırılarından korumak için bir uçuşa yasak bölge düşünüyor” başlıklı haberinden)
* * *
IŞİD, elindeki ölümcül silahları nasıl mı tedarik etti?
Söz, bir kez daha Cumhurbaşkanı Erdoğan’da:
“Maliki ordusu kaçtığında oradan da ne yazık ki Amerika’nın verdiği silahlar maalesef IŞİD’in eline geçti. Bunu kendileri de biliyorlar, bizim yanlışımız diyorlar...”
(ABD dönüşü yaptığı basın toplantısından)
* * *
Amerikan Dışişleri Bakanı Kerry CNN’de ne anlatıyordu:
“Esad’ı devirme çabaları başladığında, ‘Arada çürük elmalar olsa da, önemli olan Esad’a karşı savaşmalarıdır’ diye hesap yapanlar vardı. Esad’ı devirdikten sonra bu çürük elmalarla ilgilenileceği düşünülmüştü. Fakat bu çürük elmalar giderek daha tehditkâr hale geldi...”
Kerry’nin “Çürük elma hesabı yanlış çıktı” lafından Türkiye’yi suçladığı sonucuna varan zehir hafiyeler, Obama’nın o yanlışlığı üstlenmesine neden sağır, ulusalcılık ve vatanseverliklerinin ağır basmasından mıdır?
Paylaş