Paylaş
Kendilerinden olmayana kâfir deyip kanını helal gören bu kan dökücülerin haram helal diye bir derdi de yok.
Ama misilleme yapmak, korku salmak, dehşete düşürmek gibi bir derdi var.
Ama turistleri kaçırtmak, özellikle Arap turistlerin İstanbul’dan ayağını kesmek gibi bir derdi var.
Ama Türkiye’yi tekinsiz bir terör ülkesi olarak göstermek gibi bir derdi var.
Olmasa, ne diye sembolik bir zamanda, yabancıların sık gittiği simgeleşmiş bir eğlence mekânını hedef seçsinler ki?...
Batılı turist zaten ürkmüş, gelmeye çekinir olmuş.
Para yemeye gelen elde bir Arap turist kalmış, onun gözde gece kulübüne saldırıyorlar ki can korkusuyla bir daha gelemesin.
NEDEN REİNA?
Katledilen kurbanların aidiyetlerine bakın, çoğu Arap. Lübnanlı’sı, Suudi’si, Faslı’sı, Libyalı’sı orada.
Bugün Reina’cı Arapları hedef alan gözü dönmüş canilerin, yarın nargileci Araplara yönelmeyeceğini kim garanti edebilir?
Biz ise mesajın içeriğine bakacağımıza zarfına takılıyoruz.
Yılbaşı gecesi bir eğlence mekânına saldırdılar diye hemen dini motivasyonla açıklama eğilimindeyiz.
Yaşam tarzımıza bir müdahale mi, değil miyi tartışıyoruz.
Yılbaşı kutlanır mı kutlanmaz mıydı, Hıristiyan âdeti mi değil miydi gibi abes işlere sardırıyoruz.
Demiyoruz ki yılbaşı eğlencesinin hedef seçilmesi, yalnızca bir kılıf.
Demiyoruz ki yobazlığa, bağnazlığa saplanmış kara cahilleri kandıracak bir propagandadan başka anlam taşımıyor bu.
Demiyoruz ki laik yaşam biçimini tehdit altında hissedecek kesimleri de kışkırtmayı amaçlayan bir göz boyama bu.
Türkiye’yi yönetilemez, yenip içilemez, gezip dolaşılamaz, sokağa çıkılamaz hale getirmek istiyorlar demiyoruz.
Turizmi çökertmek, ekonomiyi batırmak istiyorlar demiyoruz.
Gettolarımıza çekiliyoruz onun yerine, mahallelerimize kapanıyoruz.
KOLAY LOKMA OLUYORUZ
Bu IŞİD melanetinin yanında Esad gibi bir katilin bile kötünün iyisine dönüştüğünü göreceğimize...
Sırtımızda bu hunhar kamçıyı şaklatanların, bizi Esad’a bile razı etmeye çalıştığını fark edeceğimize...
Katil sürüsünün bu katliamla tam da elde etmek istediği şeyi yapıyoruz.
Dini bağnazlık, IŞİD’in tetiklemek istediği bir propaganda zemini, bir insan kaynağı deposu...
IŞİD vahşeti de bölgemizi dizayn etmeye soyunanların kullandığı bir kamçı demiyoruz.
Ayrı gayrı düşmeden ‘Reina nasıl kolay hedef oldu’ diye sormuyoruz.
Bir ağız olup ‘nasıl gafil yakalandığımıza, canlarımızın yok yere nasıl öldürüldüğü’ne kafa patlatmıyoruz.
Ayarlarımızla kolayca oynanıyor, nasıl ele avuca geldiğimizi bile sorgulamıyoruz.
Terör örgütlerinin asıl amaçlarını, gerçek yüzlerini ucuz numaralarla saklayabilecekleri bir ortam doğduğunu unutuyoruz.
Birbirlerinin kamuflajını giyip rahatça iz saptırabileceklerini göremiyoruz.
Basit şablonlarla düşünüyoruz.
Reina’yı vurduklarında, kafadan laik yaşam biçimine saldırı diye alıyor bir kısmımız.
Allah korusun, nargileci vurulsa arkasında direkt laik terör örgütü arayacak öbür kısmımız.
Aynı şeytan bir gün IŞİD’çi kılığında Reina’yı, bir gün PKK’cı suretinde nargile kafe müdavimlerini hedef alamaz sanki.
BUKALEMUNLARA GÜN DOĞUYOR
Suikastçı düz liseliyse ya PKK’lı ya FETÖ’cüdüre... İmam hatipli çıksa ya IŞİD’li ya Nusracıya bağlamaya dünden hazırız.
Sanki imam hatipli tetikçi bulamazmış FETÖ...
Sanki Nusra, düz liseden canlı bomba devşiremezmiş gibi...
Allah kılıktan kılığa girebilen bukalemun cinsi iblislerin hilesine, aldatmacasına karşı zihinlerimize açıklık versin.
Paylaş