Paylaş
Gönlümden geçen budur. CHP de tek başına iktidarı önüne hedef koymak için henüz geç kalmış sayılmaz.
Ben bunu yazdıkça koalisyon seçeneğini öcüleştirmekle suçladılar. Asıl öcü, tek parti iktidarıydı. Cici olansa koalisyon...
Ben koalisyonlardan illallah edip yasayla imkânsızlaştıran İtalyanları örnek gösterdim. Karşıma, ‘grand koalisyon’ modeliyle gül gibi geçinip giden Almanya örneğiyle çıktılar...
Ben geçmiş koalisyon deneyimlerimizin hep istikrarsızlaşmaya bağlı acı çöküşlerle bittiğini hatırlattım. ‘Vesayetçiler koalisyon sever, çünkü zayıftırlar’ dedim. ‘Demokrasi uzlaşma kültürüdür, bizim de buna ihtiyacımız var arkadaş’ argümanına sarıldılar...
Ve CHP lideri nihayet benimle aynı noktaya geldi. Tatlı bir manevrayla koalisyon muhipleri safını terk etti.
***
NTV yayınında şunu açıkça deklare etti Kılıçdaroğlu:
“Koalisyon fikrine sıcak bakmıyorum. İçinde bulunduğumuz şartlar Cumhuriyet Halk Partisi iktidarını zorunlu kılıyor. Bir ülkede 17 milyon yoksul varsa, hangi koalisyon bu sorunu çözer...”
E bunun için çene patlatmıyor muydum ben de, farklı bir şey miydi söyleyegeldiğim?
Neyse ki bir anlayan çıktı.
Elbette ‘Bitmiştir, noktayı koydu, kendisini ve partisini bağladı, koalisyona kapıyı kapattı’ denilecek sertlikte bir tavır değil. Fakat Kılıçdaroğlu, eski pozisyonunda da değil artık.
***
Geriye, oy hedefini, tek başına iktidar perspektifine göre revize etmesi kaldı. Geç değil, hâlâ vakit var.
Fakat... AK Parti’nin yüzde 42-43’le Meclis’te tek başına iktidar çoğunluğunu yakalayamayacağı konuşuluyor. Simülasyonlar, sandalye dağılımı senaryoları malumunuz.
Böyleyken hâlâ yüzde 35 oy hedefiyle tek başına iktidar hayali kurulabilir mi? Rüyasında görse inanmaz insan.
Umudumu koruyorum, son hafta böyle bir sürpriz yapacak sanki Kılıçdaroğlu. Elini arttıracak, yüzde 35’in üstüne bir cesaret 10 puan daha koyacak...
Hiç değilse Davutoğlu gibi birinciliğine iddiaya girsin, liderliğini masaya sürsün ve CHP birinci parti çıkmazsa bırakacağını ilan etsin.
Biz de en azından ilk dört parti sıralamasını değiştirecek sahici bir meydan okuma görelim, nefes nefese bir rekabet heyecanı yaşayalım.
İkinciliğe baştan razı bir anamuhalefet partisinin tek başına iktidar iddiası, inandırıcı durmuyor. Başat partinin tahtını sallayacak bir zorlama, bir sıkıştırma yoksa alttan, ne konuşsan hava cıva.
‘SANDIKTAN OY ÇALINACAK’ EFSANESİ
KONDA Başkanı Tarhan Erdem’in adını ne kadar muteber buluyorsam, seçim güvenliği analizini de o kadar sorunlu bulmuştum.
Çünkü Amerika’nın Sesi’ne yaptığı seçim güvenliği analizi, kendi kendisiyle kavgalı bir analizdi. Baştan sona...
‘Hiç mi haklı olduğu bir yer yok’ diye soranlar oldu. Var, birden de çok üstelik. Ama bir dediği öbürünü götürüyor, aşağısı yukarısını tutmuyor.
***
Sorun, tutarlılığında.
Hem diyor ki mesela:
“Türkiye çapında sandıkta, sandığa atılan oylarda, o oyların sayım ve dökümünde çok büyük bir sakınca görmüyorum. Ama ben o oyun sandığa girişi öncesinde oluşması aşamasında çok önemli bir sorun görüyorum. Türkiye’de iktidar partisi ve özellikle de Cumhurbaşkanı ile etrafındaki teşkilat, maalesef seçim güvenliğini çok büyük ölçüde tahrip etti. Eşit seçim propagandası ihlal edildi...”
Hem de sandıkta bir katakulli dönebileceği efsanesini körükleyip yayıyor.
Özel bir tedbir alınmadıysa HDP’nin yüzde 11.4’le barajı geçeceğini tahmin ediyor.
Geçemezse oylarının başına sandıkta bir iş geldiğini, kısmen buharlaştığını anlamaz mısınız bundan?
Hani sandık güvenliği tehlikede değildi, kimsenin oyu sandıkta kaybolmazdı, sadece propaganda eşitliği bozulmuştu, tehlike oradaydı...
Dahası; KONDA’nın son araştırmasına göre, HDP’nin yüzde 11.4 oy almasını beklediklerini, ancak seçim araştırmalarında yüzde 1.8 ila 2 oranında hata payı olduğunu da raporlarına yazdıklarını belirtiyor.
Anketlerdeki yanılma payı nedeniyle HDP, pekâlâ yüzde 9.4 ile baraj altında da kalabilirmiş. Bunu ikrar eden de kendisi.
Efsaneyi bir büyütüyor, bir çürütüyor.
Analizinin bir gözü ‘Kalk gidelim’ diyor, diğeri ‘Otur oturduğun yerde’.
Hangisine bakacaksınız.
GÜNÜN HAİKU’SU
ANKETLERİ yıktı geçti.
‘Benim’ diyeni serdi geçti.
Bu seçim pek yaman.
Okur dizesi: Sandık sağlam, kafalar darmaduman
Paylaş