FETÖ’nün PKK’ya cinayet teklifi

Başta yanaşmamışlar.

Fakat şimdi bizzat siyasi suikastlar tertiplediklerine, davulla zurnayla üstlendiklerine göre...

Acaba siparişi kabul ettiler ve anlaşma yürürlükte mi diye düşünmeden edemiyorum.

Kaynağım, teklif götürüldüğü bilgisinin devlet tarafından istihbar edildiğini söyledi.

Ancak kabul edildiği ve hayata geçirilmekte olduğu yönünde bir bilgi de var mı devletin istihbaratında?

Orası şimdilik meçhul.

* *  *

AK Parti teşkilat yöneticilerini hedef alan eylemlere girişecekleri, örgüt duyurularından biliniyordu.

Medya mecralarında açık açık haber veriyorlardı.

Güya sömürdükleri belediyelere kayyum atanmasına misilleme yapıyorlar.

Ama bu, caniliğe kılıf uydurmaktan başka bir anlam taşımıyor.

Terörün ve siyasi cinayetlerin dün de haklı bir mazereti olamazdı, bugün de yok.

PKK, bu alçaklığa niye başvurduğunu hiçbir bahaneyle açıklayamaz.

Felaket tellallığı yapmak istemem.

Fakat PKK gibi hunhar bir şebeke, FETÖ gibi gözünü karartmış bir yapıyla şeytani bir ittifaka girdiyse... Alçaklıkta sınır tanımayan, daha sansasyonel, daha infial uyandırıcı cinayetler tasarlanıyor demektir.

Allah fırsat vermesin.

BYLOCK SİYASİLERE UZANMIYORSA UZANMIYORDUR

MECLİS’te FETÖ darbesini araştırmak için kurulan komisyonda gürültü patırtı dinmiyor.

Muhalefet, daha başlar başlamaz komisyon başkanı Reşat Petek’e kafayı taktı.

Geçmişte FETÖ’ye güzelleme yapmış, sonradan kumpas olduğu anlaşılan davaları savunmuş, bu yüzden o başkan olamazmış vesair.

*  * *

Gerçek başka oysa.

Hangi AK Partili başkan seçilseydi muhalefet, üç aşağı beş yukarı aynı gerekçelerle karşı çıkacaktı.

Gerekçe ve argüman üretmekte zorlanmayacaklardı.

Öyle ya... Ergenekon davaları sürecinde aktif olup da darbeciler ve cuntacılarla hesaplaşmayı savunmamış bir AK Partiliyi nereden temin edeceksiniz?

Paralel Yapı’nın içyüzünü görmeden önce sempati besledi diye Reşat Petek’e yüklenmek hakkaniyetli değil...

Muhalefet milletvekilleri de bal gibi farkında bunun ama siyaseten öbür türlü davranmak işlerine geliyor.

* *  *

Ortak duruş ve dayanışma ruhu kayboluyor.

FETÖ’yle mücadele üzerinden birbirini yıpratma savaşı alıyor yerini.

Muhalefet iktidarı, iktidar da muhalefeti suçluyor.

Geçmişte iktidarı da muhalefeti de kullanmayı, gizli ajandasına alet etmeyi başarmış sinsi bir örgüt söz konusuysa...

Kimsenin kimseye söyleyecek sözü olmamalıydı.

Kimsenin eli diğerinden daha üstün değil çünkü.

* *  *

Tartışma ilerlediğinde laf, darbenin siyasi ayağına, AK Parti ve hükümet içindeki uzantılarının korunup kollandığına getiriliyor.

200 bine yakın ByLock kullanıcısından söz ediliyor. 14 milyon mesaj ele geçirilmiş. Ama doğrudan bir siyasi uzantıya rastlanmamış.

Darbenin siyasi ayağı denecek bir bağlantı tespit edilememiş.

Yani havanda su dövüyor muhalefet.

* *  *

Madalyonun ters yüzüne bakalım.

CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun darbeden haberdar olduğu, siyasi ayağını oluşturduğu filan gibi suçlamaların aslı astarı var mı sanki?

Olsa, çoktan ByLock’tan çıkardı kokusu.

Ucuz polemiklere kurban edilmeyecek bir mücadele duruyor ortada.

Siyaseten araçsallaştırmak uğruna, bunu sulandırmaktan kaçınmazlarsa çok yazık.