Ekrem Bey’e hesap veriyorum

Sağ olsunlar, farkındalık geliştirmeye büyük katkıları var, o sitelerin düşünce üzerindeki polisiye hizmetleri inkâr edilemez, beni kendime getirdiler.
Köşe komşum Ertuğrul Özkök gibi, “Söyle bakalım o zaman, Tayyip Erdoğan dün öğlen ne yedi” düzeyinde bir cevabı, onlar olmasa nasıl üstüme alırdım.
Malum, Erdoğanların aynı apartmanda komşusuydum, ‘Kiracılıklarını yakinen bilirim’ dediğim için, muhterem komşum ‘O halde kira kontratlarını ibraz et bakalım’ demeye getirmesin miydi!
Ekrem Bey’de de heyheylenme düzeyi bu...

* * *

“6-7 Ekim provokasyonunda yakıp yıkanlarla ‘evlere ateş salma’ duaları müşterek mi Ekrem Bey” diye sorma gafletinde bulunmuştum. Budur olay...
Gerisini, Zaman gazetesi genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın ağzından dinleyelim.
“Siz önce kendi hesabınızı verin” başlıklı ‘ateş püskürmesi’ şöyle:
... Teorim şu; Cemaat’e sempati duyan insanlar MHP’ye, Saadet’e, BBP’ye; hatta Güneydoğu’da bazen BDP (HDP) adaylarına oy verdi; ancak o partilerden AK Parti’ye çok oy kayınca Cemaat oyları net görülmedi.
Bu söylediklerimden sadece BDP’ye ait olan kısmını alıp, diğer partilere dair söylediğim sözleri yok sayarak haber yapanlar yeri göğü inleterek ‘Cemaat BDP’ye oy vermiş. Bak itiraf etti’ diyorlar.
Cümlenin başını keserek gizli bir yalana teşebbüs edenlere bir-iki sorum var.
(Not: Yalan bunun neresinde ama Ekrem Bey, ‘Cemaat oyları Güneydoğu’da BDP’ye gitti’ dediniz mi, demediniz mi a mübarek...)
1- İnsanlar hür iradeleriyle kimi isterse ona oy verir ve veriyor. Zaten belediye seçimi partiden çok kişiye oy vermeyi gerektiriyor. Bu tarz neden sizi çok rahatsız ediyor?
(Not: BDP’ye oy vermenin beni rahatsız etmediğini açıkça yazmıştım, daha açık nasıl yazılır siz söyleyin Ekrem Bey...)
2- Madem BDP sizin dediğiniz kadar kötü; niye AKP, BDP ile bu kadar sarmaş dolaş?
(Not: BDP’nin kötü olduğunu ben mi söyledim Ekrem Bey; nerede, hangi cümlede? Gösterirseniz, yalancının kim olduğu da şakkadak anlaşılır, pek hayra geçer yani...)
3- PKK’nın her dediğine “Evet” deme mecburiyetinde kalan ve onca şantajı ve tehdidi yutkunarak savuşturan AKP, bu aşağılayıcı ilişkiye ayıp etmemiş oluyor da “herkesin vicdanına göre hareket etmesini” tavsiye eden Cemaat neden suçlu oluyor?
(Not: BDP’ye oy verdiği için Cemaat’i suçlayan, PKK’nın her buyruğuna evet diyen kim Ekrem Bey? Sadık rüyanıza girerek ‘oyları ikiye katlamanızı’ salık veren ak sakallı bir abi olmasın ayıp eden?...)
4- Doğu Perinçek ve ekibiyle birlik olup, Ergenekon zanlılarını arkasına alıp bütün cemaatlere karşı mücadele bayrağı açan AKP ayıp etmemiş oluyor; kendi iradesiyle BDP’li adaya oy veren adam neden büyük günah işlemiş oluyor?
(Ohoo Ekrem Bey, ne yaraymış sizdeki de bu kadar gocundunuz. Doğu Perinçek tarafından hem de neredeyse 20 yıl önce, basın toplantısıyla ismen tehdit edilmiş bir gazeteciyim. Fakat kendimi tanımasam ben de size inanacağım... Hangi AK Parti, hangi Cemaat’ten bahsediyorsunuz; hangi gayp âleminden sesleniyorsunuz siz yahu?...)

* * *

Bu da final vuruşu:
“Siz önce kimlerle ittifak kurduğunuza, müminlere karşı nasıl zalimce cephe açtığınıza bakın. Aynadaki haliniz sizin yüreğinize korku salıp iç dönüşümünüzden korkmuyorsanız gelin; özgür iradesi ile insanların sandıkta farklı parti ve adaylarına oy vermesinin esprisini size anlatalım...”
Ve son not: Korktum ve tiril tiril titreyerek kendime geldim vallahi Ekrem Bey. Anlatın anlatın, heyecanlı oluyor...