Demirel’in cenazesinde Sezer neden yoktu?

Hâlâ aynı fikirdeler mi, Sezer kadar diğerlerini de mazur görüyor ve anlayışla karşılıyorlar mı? Yoksa Sezer’in çok istediği halde mazereti nedeniyle katılamadığını ama diğerlerinin o fotoğrafa girmemek için mahsus cenazeden kaçtıklarını mı düşünüyorlar?
Bu arada hangi mazeretleri geçerli sayıyor, hangilerini saymıyorlar?
Sezer’in tutumuyla mesela kalantor burjuvazimizin taziye tutumu arasındaki farkı da belki bu vesileyle bize açıklayabilirler.

* * *

Rahmetli Demirel’in cenazesine İstanbul burjuvazisinin ilgi göstermemesi, komşum Özkök’ü isyan ettirmişti. Büyük patronların ya vefasızlık ya da korkaklıktan cenaze fotoğrafına girmediklerini düşünüyordu. Ardından ne bir taziye ilanı veren olmuştu gazetelere, ne de hizmetlerini minnetle yâd eden bir kodaman çıkmıştı.
Özkök’ü okuduktan sonra dönüp Meclis’teki uğurlama fotoğrafına bir daha baktım. Cumhurbaşkanı Erdoğan orada. Ondan önceki cumhurbaşkanı Gül orada. Aynı karede saf tutuyorlar...
Başbakan Davutoğlu’ndan CHP lideri Kılıçdaroğlu ile MHP lideri Bahçeli’ye... Meclis Başkanı Cemil Çiçek’ten eski başbakanlardan Tansu Çiller’e herkes katafalkın önünde dizilmiş. Siyasi partilerden tek temsil edilmeyen HDP...
Ancak katılımdaki eksiklik HDP’den ibaret değil. Demirel’den sonra göreve gelen 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de yok fotoğrafta. Köşk’ü elinden devralmıştı ama selefini uğurlamaya gelmemiş...
Bir daha baktım fotoğrafa. Katafalkta yatan, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in naaşı. 11. Cumhurbaşkanı Gül saygı sunmak için orada. 12. Cumhurbaşkanı Erdoğan hatırasına hürmeten orada. Fakat halkada bir kopukluk var, 10. Cumhurbaşkanı Sezer arzı endam etmemiş...

* * *

Geceden bir özel hastaneye kaldırıldığıyla ilgili haberler çıkmıştı. Tam da o gece... Hastane açıklamasında endişelenecek bir durum olmadığı, genel sağlık kontrolü yapıldıktan sonra sabaha taburcu edileceği söyleniyordu. Sezer’in sağlığıyla ilgili daha sonra bir haber alınamadı. Bu da kendini toparladığı anlamına geliyor.
Peki neden o sabah Meclis’teki devlet törenine katılmadı?
İki ihtimal var. Ya doktordan raporlu olduğu için ya da Demirel’in katafalkı önünde Erdoğan ve Gül’le birlikte görüntü vermek istemediği için.
Ya ondan ya bundan katılmadı diyelim. Fakat selefinin vefatı üzerine iki satırlık bir taziye mesajı da mı yayımlayamazdı? İslamköy’deki törene İbrahim Tatlıses bile çelenk yolladı, hadi oraya da gidemedi, Sezer bir çelenk de mi yollayamazdı? Ben rastlamadım, ona da mı bir manisi vardı?

* * *

Burjuvazinin, Demirel’den yakınlık ve alaka esirgemesini ya Erdoğan korkusuna ya vefasızlığa bağlıyor komşum. Belki onların da bazıları o gün raporluydu, belki onların da geçerli bir mazereti vardı? Eski cumhurbaşkanları kadar zenginlerin de hastalanma hakkı, kerli ferli sermayedarların da rapor alma durumu olamaz mı?

Kelepir iktidar sevdası

HÜKÜMET kurma görevinin resmen verilmesine, partiler arasında görüşme trafiğinin başlamasına bile kalmadan koalisyon müzakereleri tıkanma noktasına geldi. Türk siyasetinin büyük başarısıdır. Kürsülerden, gazetelerden, TV’lerden atışarak seçenekleri bir bir öldürüyorlar.
Güya demokrasi uzlaşma kültürüydü. Güya en sağlıklı hükümetler koalisyon hükümetleriydi. Güya iktidarı paylaşmayı biz de artık öğrenmeliydik. Güya Almanlar ‘büyük koalisyon’ modeliyle yıllardır gül gibi geçinirken bizde de bir merkez sağ-merkez sol ortaklığı neden olmasındı. Koalisyonlara bugünden tezi yok alışmalıydık vs...
Zorla olmuyor işte. Senin siyasi kültüründe kimse elindekiyle yetinmiyor, payına düşen hisseye, sandıktan partisine çıkan role razı gelmiyor.
Herkesin gözü, oy gücünün alabileceğinden fazlasında. Onun için de yetkisinin çok üstünde siyaset yapıyor, hakkından fazlasını istiyor.
Kelepir iktidar arıyor bizim siyasiler, kazanılmamış başbakanlık istiyor, hakkaniyetli bir iktidar paylaşımı değil. Öyle olmasa, masaya oturmadan önce muhataplarının elindeki temsil yetkisini ucuzlatmaya, değerini düşürmeye bu kadar çalışırlar mıydı?