Davutoğlu nerede yanılıyor?

Bırakın bilfiil işlemeyi, silah bırakmak gibi bir kusuru işlemeye henüz ‘niyet’ten dolayı bile HDP-Kandil eşrafından özür ve açıklama bekleyenleri gördükçe şaşırıyor.
Daha yeni Kandil’e dek gidip mikrofon tuttular Cemil Bayık’a. Öcalan’ın silah bırakma çağrısında bulunmadığını, sadece niyet beyanında bulunduğunu söyledi o da. Talimat sayılmazmış ki... Müsterih olunmasını istedi, ‘maazallah terör bitecek mi yoksa’ korkusuyla ağza gelmiş yüreklere su serpti, Türkiye’ye demokrasi getirmeden bırakmayacaklarmış.
Keleşle oynamaya devam etmek için kelimelerle oynamaya devam yani.

* * *

Zannediyor ki Davutoğlu, herkesin üzerinde mutabık olduğu ortak bir ‘iyi’ anlayışı var. Bir şey iyiyse MHP’li için de HDP’li için de eşit derecede iyidir. Kötüyse AK Partili için ne ölçüde kötüyse CHP’li için de aynı ölçüde kötü.
Ve PKK’nın daha fazla insan öldürmemesi, herkesi sevindirecek ‘iyi’ bir şeydir...
Zannediyor ki Davutoğlu, bir şey için özür dilenecekse o devletle pazarlık uğruna bomba patlatmaktır, okul ve yurtları ateşe vermektir, çoluk çocuk demeden dağa kaldırmaktır, cana kıymaktır. Bunları yapmaktan vazgeçmek değil...
HDP ve Kandil sözcülerini anlayamıyor o yüzden. Çok ayıp bir işe kalkışmışlar gibi neden dil döküyorlar? “PKK’nın silah bırakmasını görüşüyoruz ama hele bir sorun niye” diye niçin alttan alıp izahat verme gereği duyuyorlar?
Hangi akla hizmet, cinayet işlemeyi bırakacağı için özür üstüne özür beyan eder ki bir örgüt...

* * *

Öyle naif bir yerden bakıyor ki Davutoğlu... Yüzlerce ciltlik strateji kitabını sığdırdığı idrakine şu kadarcık bir kötücüllüğü sığdırmakta zorlanıyor onun için.
New York’tan dönerken uçakta gazetecilere söylediği o tuhaf şeyleri bir bilseniz...
Dolmabahçe’deki ortak çağrı, bir dönüm noktasıymış. Fakat dünya medyasında hak ettiği ilgiyi görmemiş. Ondan bile yakınıyor. Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, bu tarihi açıklamayla ilgili sadece 31 haber çıktığını tespit etmiş. En az 10 katı olmasıymış normali.
Kolombiya’da FARC benzer bir niyet açıkladığında birinci sayfalara taşınırken neden Türkiye’de olan iyi şeyleri yok sayıyor, görmezden geliyormuş Batı medyası?
AK Parti aleyhtarı bir kampanyanın parçası olduğundan şüpheleniyor Çözüm Süreci’yle ilgili karartmanın. Ancak bu şeytani ikiyüzlülük, aklına gelen en son şey, hasmına bile konduramıyor.

* * *

PKK’nın silah bırakmasının herkes için iyi bir şey olduğunu düşünüyor hâlâ Davutoğlu. Bütün yanılgılarının başı, işte bu temel yanılgı.
Terör ve şiddetin, siyasi amaçlar için öldürmenin her insan evladına kötü göründüğünden o kadar emin ki...
Başka bir görüş daha olabileceğine ihtimal veremiyor. PKK’nın daha fazla kan dökerek aslında Türkiye’ye iyilikte bulunacağına, içeride kurşun sıkmaktan vazgeçmesinin ise kötü bir fikir olduğuna dayanan bir görüş...
“Silah bırakmak gibi bir fenalığı bu ülkeye neden yapsın PKK” diye gönül koyan, darılan, bozulan ‘temiz kalpli’ ‘demokratik barış güçleri’nin pırıl pırıl görüşü. Çözüm Süreci’ni sürdürdüğü için zaten hayal kırıklığı yaşıyorlar. Bari bir sonuca ulaşmasın, oyalamacalarla uzasın, maruzatları bu...
HDP ve Kandil de Öcalan sıkıştırdığı için zaman zaman ‘bırakacakmış’ gibi yapmaya mecbur kaldıklarını... Ama işi yokuşa sürmeye devam edeceklerini... Silahlı mücadele davasını satmayacaklarını... Kendilerine güvenen şeklen silahsız bu ‘demokratik güçleri’ yalnız ve cephanesiz bırakmayacaklarını döne döne taahhüt ediyor. Özür dilemeci bir dille teminat veriyor, yüksek anlayışlarına sığınıyor, idare etmeleri için onları rahatlatmaya uğraşıyor...
Fazla ‘iyi’ değil mi bu ‘niyet’?