‘Dava adamı’ arkadaşlara mükerrer sorular

“Bir yandan içimizdeki İran’cılarla, Acem ajanlarıyla, çaktırmadan devlet kurumlarına nüfuz eden kod adı Tersli (siz anlayın Persli) istilasıyla ve onların ‘bal’ yani kadın tuzaklarıyla kelle koltukta mücadele ediyoruz...
Diğer yandan derin devletle, her taşın altından çıkan askeri darbecilerle, Ergenekoncular ve yargıdaki vesayetçilerle, yetmezmiş gibi bir de toplumu içeriden çürüten fuhuş ve zevkusefa düşkünleriyle, dünyaya meyletmiş tamahkâr gafillerle göğüs göğüse çarpışıyoruz...
Hayatımızı vakfederek, ruhlarımızı adayarak, dünya malından geçip tatlı nimetlerini elimizin tersiyle iterek, nefsimizi kafasına vura vura körelterek yaptığımız bu fedakârlıkların hepsi demokrasimizi dahili ve harici tehlikelerden, bünyemizi türlü bela ve tasallutlardan kurtarmak için...”

* * *

Pek güzel de, bu dolduruşlarla girişilen temizlik ve tasfiye operasyonlarının akıbeti sorulmayacak mı, ürettiği neticeler sorgulanmayacak mı?
Canla başla, gözünü kapar vazifesini yapar gibi yetkilerini kötüye kullanan bazı memurların marifetleri bir bir saçılıyor ortalığa.
Kendi halindeki Cemaat mensupları, ‘önden giden atlılar’ın, şaha kalkmış o küheylanların icraatlarına bakıp demeyecek mi artık:
-Yahu, ‘Tersli’ yani İran ajanı diye yakaladığınız, çıka çıka Akif Beki mi çıkacaktı?
-Kadın taciri diye bulup getirdiğiniz, Cübbeli Ahmet mi olacaktı?
-Uyuşturucu kaçakçısı diye Ertuğrul Özkök’ten başka kimse mi bulamayacaktınız?
-Olmadık bahanelerle mahremini dinlediğiniz şu isimlere bakın hele; vay arkadaş, siz neyin peşindesiniz?

* * *

Çarşaf çarşaf yayınlanan dinleme listeleri, büyük bir hukuk aldatmacasının, hayasız bir istihbarat kandırmacasının üstündeki örtüyü de kaldırıyor.
En ‘sadık nefer’in bile gözü fal taşı gibi açılmaz mı bu manzara karşısında?
Basireti bağlanmış olan bile ayıkmaz, uyanmaz mı burada ne işler döndüğüne?
İran’cılıkla, Tersli saçmalığıyla, Perslilikle, ajanlık majanlıkla, ‘bal tuzağı’ dedikleri kadın ticareti yahut uyuşturucu kaçakçılığıyla alakası yok, bambaşka bir film fırıldak çevriliyor.
Fakat Cemaat medyasından, kötüye kullanılan darbecilerle mücadele misyonunun, Acem ajanlarını ayıklama cehdinin, fuhuş ve sefa âlemleriyle savaşın adam akıllı bir özeleştirisi gelmiyor hâlâ.
“Doğru mu bunlar, bunun için mi gayrete getirildik, işletildik mi, samimi duygu ve çabalarımız başka maksatlara mı alet ediliyormuş, ne iştir” naifliğinde bir şüphecilik dahi görülmüyor o tarafta.

* * *

Son telekulak skandalı üzerine, arkadaşların meraklarını dürtecek çok basit ve temel bazı soruları, yüksek sesle sormuştum dün.
Bugün de belki faydası olur diye, ‘kumpas’ çarkının nasıl sonuçlar ürettiğine dair birkaç örneği tekrar hatırlatmak istedim.
Ben ve benim gibi yüzüne güldüğünüz birçokları organize suçlardan, terör örgütünden, uyuşturucu kaçakçılığı ve kadın ticaretinden dinlemelere takılmış.
Yediniz mi yani?