Can’ın Guardian’a atlattığı haber

İNGİLİZ Guardian gazetesinde Can Dündar imzalı bir yazı çıktı. Neden hapiste olduğunu anlatıyor.

Haberin Devamı

Cevap hemen başlıkta, girişte veriliyor: Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Suriye’yle ilgili gerçeği ifşa ettiği için...

 

Ama ifşa ettiği ‘sır’, bildiğiniz gibi değil. O sırrı şöyle tanımlıyor: ‘Suriye’ye gizli silah transferi.’


Ötesine de geçmiyor. Üstünde tepinmeden, speküle filan etmeden orada bırakıyor.


IŞİD’in, terör örgütlerine silah yollamanın, uluslararası ceza mahkemesinde yargılatmanın adı sanı geçmiyor yazıda.


Oysa iddia ve suçlamaların orijinali böyle miydi?

 


* * *

 


Her vesileyle söylüyorum; tekrarda yarar var...


Can Dündar’la Erdem Gül’ün içeride olmaması gerektiğini düşünenlerdenim.


Tutuklu yargılama tedbirini zorunlu kılacak istisnai şartların oluştuğuna ikna değilim.

Haberin Devamı


Casusluk suçlamasıyla 2 kez ağırlaştırılmış müebbet isteniyor. Bu suç ve cezanın da dava konusu eyleme yani MİT TIR’ları yayınına ağır, ölçüsüz ve orantısız bir karşılık olduğu kanaatindeyim.


Ama şunu da söylemezsem eksik kalır.


Guardian’daki yazısında Can Dündar, küçük bir detayı atlıyor ya da saklıyor. O görüntüler için ‘hükümetin Suriye’ye gizli silah sevkiyatı’ demekle yetinmediklerini, teslimat adresi olarak IŞİD’i de işaret ettiklerini belirtmiyor.


Keşke TIR haberini yaparken de, üzerine Twitter’da ahkâm keserken de aynı titizliği göstermiş olsaydı. Aynı dikkat ve özenle olayın üstüne gitse, Guardian’a yazarken gözettiği ince ayrımları Cumhuriyet’e yazarken de gözetseydi. İçeriğini, eldeki maddi olguları yansıtmakla sınırlı tutsaydı keşke böyle...

 


* * *

 


Bir küçük detay daha var Can’ın atladığı...


TIR’ları durdurma operasyonunu, görünen yüzünden ibaretmiş gibi sunuyor. O görüntüyü amacı doğrultusunda kurgulayıp manipüle eden arkadaki aktörün gölgesinden söz etmiyor. Devletin karanlık dehlizlerinde bir hayaletin dolaştığından hiç bahsetmiyor. Paralel Yapı olgusuna imayla dahi değinmiyor.

Haberin Devamı


Göz ardı etmiyor, bile bile görmezden geliyor. Sanki Türkiye’de yargı ve emniyetin arka odalarına çöreklenen bir paralel yapılanma olmadı, olduğunu öne sürenler hayal gördü, o aslı astarı bulunmayan bir yanılsamaydı.


Amacı sadece gerçeği teşhir etmek olan bir gazeteci böyle mi yapar?

 


* * *

 


Ayrıca, şu ince detayı da es geçiyor Guardian’daki yazı. O görüntüleri ilk kez Cumhuriyet’in basmadığını, devlet sırrı niteliğini daha önce zaten kaybettiklerini dile getirmiyor.


Devletin güvenliği ve yararı zedelendiyse, Cumhuriyet o görüntüleri yayınlamadan önce zedelenmişti.


Hukuken emsal teşkil edecek mahkeme kararları da var üstelik.


Bakınız; Süleyman Şah Türbesi’yle ilgili gizli güvenlik toplantısı tapelerinin yayınlanması davası.

Haberin Devamı


İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi geçen hafta karar verdi. Ve sosyal medyada yayılmış bir ses kaydının devlet sırrı özelliği kalmadığından... Gazetede tekraren yayınlamanın suç olmadığına hükmetti. Aydınlık gazetesi sorumluları da beraat etti.


Şu halde siz olsanız... Haberinize de güvenseniz... Maddi olgulara uygunluk açısından iddia ve suçlamalarınızda sorun görmeseniz... Ölçülü, orantılı ve sağlam temellere oturttuğunuza inansanız... Guardian’a savunma verirken mahkemede sizi kurtaracak asıl detayı atlar mıydınız?

 

 

 

Bahçeli’nin söylemindeki tehlike

 

 

BİR siyaset yorumcusu olarak, ne MHP ne de başka bir parti içindeki çekişmelere taraf olacak değilim. İçleri karışır karışmaz, kim kimi alt eder, kendileri bilir.

Haberin Devamı


Fakat Bahçeli’nin, parti içi muhalefeti bastırmak için kullandığı söylem, MHP’liler kadar sizi, beni de ilgilendiriyor.


Şöyle diyor mesela: “Hiçbir dava arkadaşım dışarısı ateş altındayken evinin içini karıştırmaya, direnci kırmaya, gücü zayıflatmaya fırsat vermez, vermemelidir.”

 


* * *

 


Eğer kapıya dayanan kurtlar, öcüler, umacılar muhalif sesleri susturmak ve parti içi demokrasiyi ertelemek için haklı bir gerekçe olacaksa...


AK Partililere göre, AK Parti kurulduğu günden beri 7 düvelin taarruzu altında...


CHP’yi son kale görenlerin gözünde, CHP ezelden beri dış parmakların tahrik ettiği hizip kavgalarından yorgun; her daim yıpratma kampanyalarının, harici kuşatmaların hedefi...

Haberin Devamı


HDP derseniz, Türkiye partisi olma baskısıyla örgütün amansız vesayeti arasında sıkışmış çırpınıyor...


Bahçeli’nin yaklaşımıyla, hangi birinde ‘zamansızlık’ ve ‘fitne’ ithamlarına maruz kalmadan yönetime laf edebilirsiniz şimdi?

 

Yazarın Tüm Yazıları