Bunları da mı IŞİD’ecektik?

HADİ üstünden bir daha geçelim:

Haberin Devamı

- Irak’ta yaşananlar, bir terör sorunundan çok bir siyasi sorundur.
- Olayların birinci sorumlusu, Başbakan Maliki’dir. Onun (mezhep ayrımcılığına dayalı, Şiici) yanlış politikalarıdır.
- Musul olayı Irak için bir milattır. Musul’dan sonra Irak, bir daha eskisi gibi olmayacak. (Bir devir kapanıyor, yeni bir devir açılıyor.)
- IŞİD bile olayların bu kadar büyüyeceğini tahmin etmiyordu. Bu sonucu kimse beklemiyordu. Askeri ve siyasi olarak çok hızlı büyüdü.
- Sünni aşiretlerle Baasçı ve Saddamcı eski ordu unsurları da işin içinde. IŞİD dışında gruplar da var, tek başına bir IŞİD olayı değil.
- İki yıl önce ayaklanmalar başladığında Maliki, siyasi çözüm getirseydi bunlar olmazdı.
- Sünni aşiretler ne istediklerine karar vermeli önce. Federasyon (özerklik) istiyorlarsa buna hakları var ama önce kendi aralarında birlik olmalılar.
- Ne olduğunu hâlâ anlamaya çalışıyoruz. (Yaşananlar bir Sünni devrimi mi, değil mi?) Daha ileri değerlendirmeler için erken. (Kesin olan, Maliki’nin mezhepçi politikalarıyla kızdırdığı Sünni aşiretler ayaklandı, eski Baas unsurları da isyancılara katıldı ve IŞİD gibi terör gruplarıyla dirsek temasındalar...)
Ben değil, hayır bu kez Mehmet Emin Değer de değil, Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani söylüyor bunları. Anadolu Ajansı’na bu minvalde uzun bir demeç verdi.

***

Ondan evvel Radikal gazetesine konuşan Musul’un (kaçak mı, sürgün mü, devrik mi artık ne derseniz) valisi Nuceyfi de benzer tespitlere sahip.
Devrik Vali, Musul’u IŞİD’in tek başına zaptetmediğini, birçok grubun şehrin farklı parçalarında hâkimiyet kurduğunu vesaire anlatıyor. İsyan bir koalisyon işi, o da doğruluyor...
Velakin, buna yakın bir anlatımı Mehmet Emin Değer’in ağzından aktardım diye işitmediğim sövgü kalmadı.
Alevi düşmanı mı olmadım, IŞİD’in insanlık dışı caniliklerini, hunharlıklarını mı aklamadım, vahşi katliamlarını mı şirin göstermedim?...
IŞİD’i aşan bir aşiretler kalkışması, Maliki’yi devirmeye dönük bir Sünni isyanı mı yaşanıyor” diye sormak, Alevileri katleden IŞİD’e Sünni devrimci payesi vermek oldu.
Birileri kapkaranlık tahriklerin peşinde diye olup biteni anlamaya ve açıklamaya çalışmayacağız yani...
Irak bir mezhep savaşına gidiyorsa Sünni ve Şii sözcüklerini kullanmadan anlatacağız olayı, tabii ille de anlatacaksak, ha!
Duymadan dinlemeden uyduran, yazılanı okumadan çarpıtanlar gibi, analiz diye dön dolaş hep aynı ‘kahrolsun IŞİD’ sloganlarını çiziktireceğiz desenize...
IŞİD’in canı cehenneme de... Yahu, ayaklananlar Sünni ise ‘Sünni aşiretler ayaklandı’ diyemeyecek miyiz gayri, bu mudur?
Vay babam vay, gel de laf anlat bu idrake!

***

Irak’taki Sünni ve Şii Arapların mezhep kavgasında, Türkiyeli Sünni ve Alevileri taraf zanneden büyük bir cehalet kol geziyor etrafta.
İsyancı bütün Sünni aşiretleri de ‘Bak işte, bunlar hep IŞİD’ zannediyor aynı şuur küpleri.
Maliki’den yana değilseniz Alevi düşmanı, IŞİD’in dostu, katil sürüsünün avukatı olmuş oluyorsunuz. İkisine de karşı olma şansınız yok...
“Irak’ta, Musul’da cereyan edenler IŞİD’in çapını aşar, patlayan Sünni öfkenin arkasında Maliki’nin mezhepçi yanlışları var” diyenin vay haline!...
IŞİD’in aşağılık işlerini sizin sırtınıza, Iraklı Şii Arap milliyetçisi Maliki’nin despotluklarını da şuurlu şuursuz kendi sırtlarına yüklüyorlar.
Zoru ne bunların kuzum?

Yazarın Tüm Yazıları