Paylaş
Artık hararetli hararetli konuşacak, tatlı tatlı sündürecek bir mevzumuz var. Bahçeli bir şeyler duyduğundan, bildiğinden mi beşinci bir partinin kurulacağını ifşa etti? Yok yahut çarşıyı, pazarı karıştırmak için bir zoka olarak mı bu ‘hayali senaryo’yu imal edip ortaya attı?
Üretilmiş mi, bir gerçekliğe mi dayanıyor?...
Ya da aslında kuru kuruya bir arzunun, bir temenninin ifadesi mi?...
Bahçeli’nin açtığı yolda, AK Parti’yi çekiştirme seanslarına bir katkı da benden bugün.
* * *
Malum; Bahçeli’nin kapalı anlatımından ne murat edildiği açıklandı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın o sözleri bizim için tefsir etti, daha açık bir dile tercüme etti.
Ne demekti; mevcut partiler içinde bir tıkanıklığa gidilecek ve o tıkanıklığı açmak için Meclis’te beşinci bir parti kurulacak? Ve bunun da geçmişte çok örnekleri olacak?...
Semih Yalçın’ın çözdüğü şifrelere göre açılımı şu: Bahçeli, AK Parti’nin ikinci bir partiye gebe olduğuna dair gelecekten bir haber havadis veriyordu. 1 Kasım’dan sonra onu doğuracaktı. Bölünme şeklinde olacaktı. Bugünden pusuya yatmış Davutoğlu başarısız olsun diye bekleyen Erdoğan karşıtı bir grup, AK Parti’den kopacak, ayrı bir çatı altında yoluna devam edecekti...
Acaba Bahçeli ne biliyordu? AK Parti içinden ikinci bir parti çıkarmaya dönük ne tür duyumlara sahip, ne tip hazırlıklara vakıftı? Hangi özel malumata istinaden böyle bir beklentiye girmişti?
* * *
Bahçeli kadar iddiası var mı bu ‘iyi haber alma’ işinde, kulakları o kadar uzun mu, emin değilim. Fakat AK Parti içinden kendince iyi haber alan bir site, bir dijital gazete var. Mustafa Karaalioğlu, Yusuf Ziya Cömert ve Mehmet Ocaktan gibi muhafazakâr medyanın kıdemli isimleri tarafından çıkarılıyor.
İşte, karar.com adlı bu sitede, Bahçeli’ye cevap mahiyetinde imzasız bir analiz yayımlandı. İmzasız ama Mustafa Karaalioğlu’nun kaleminden sadır olduğu da belli.
Karaalioğlu’na kalırsa, Bahçeli’nin yaptığı kehanet değil düşük kıratlı bir şaka. Dolayısıyla matrak da değil acınası...
Birkaç gerekçesini aşağıya sıralıyorum.
-Temeli var mı: “Yüksek ihtimalle AK Parti’ye karşı hayali bir masa başı dedikodusundan bahsediyoruz. Proje bile değil...”
-Hiç mi oluru, hiç mi hakikat payı yok: “Beşinci parti fikri, ne siyasi bir gerçekliği ne bir gelecek tasarımını ne de seçim sonrası üzerinde konuşmayı gerekli kılacak bir ihtimali temsil ediyor. Hiçbirisi... Sadece, AK Parti’ye karşı müşterek muhalefetin umutsuzluğunu ifade ediyor...”
-Ya geçmiş örnekler: “2002 Ağustos’undan bugüne AK Parti hakkında birçok yanlış analiz, isabetsiz tahminde bulunuldu ama hiçbirisi ANAP’la benzerlik kurmak kadar yanlış değildi. Naturası, hiçbir zaman AK Parti’nin Anaplaşmasına müsaade etmeyecek. Bırakın bölünme ve parçalanma ihtimalini, bütünlüğü korumak AK Parti’nin refleksidir...”
-Öyleyse durup dururken nereden türüyor bu söylentiler: “Muhalifleri 15 yıldır her çalkantıda, AK Parti’de ANAP gibi erime, kargaşa ve bölünme umudunu yitirmedi. Ama bu umut, taşıyanların yüzünü de hiç güldürmedi. MHP Genel Başkanı da ‘beşinci parti’yi muhtemelen Tuğrul Türkeş kaybına karşılık bir sinir bombası olarak kullanıyor...”
-Ne yani, tümden hayal mahsulü bir siyasi asparagas mı: “Toplamda, bir politik espriden fazlasını konuşmuyoruz. Ama, AK Parti ile mücadelede kestirme yol arayanlar espriyi ciddiye almakla kalmadı, el ovuşturmaktan kaçınmayarak heveslerini de belli ettiler...”
* * *
Gerçekçi bir siyasi analiz mi, bilgiye dayalı bir öngörü mü? Yoksa boş bir temenni, bilinçli çıkarılmış yıpratıcı bir şayia mı?
Bahçeli’nin ‘beşinci parti’ kehaneti tutmazsa Karaalioğlu haklı, ‘ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ sözü de haksız çıkacak.
Fakat şayet tutarsa Karaalioğlu, ‘AK Parti içinden daha iyi haber alma’ iddiasını Bahçeli’ye karşı kaybetmiş sayılacak.
1 Kasım’ın olası ‘yan zayiatı’ için bahisleri açıyorum, var mısınız?
Paylaş