Paylaş
Ama Erdoğan, federal başkanlığa ‘evet’ demiyor. Üniter yapının korunması konusunda hassas.
Ne zaman bahis açılsa, üniter başkanlık sistemlerine geçmişten ve günümüzden örnekler getiriyor. Başkanlık için federatif yapının şart olmadığını sıklıkla belirtme gereği duyuyor.
Oysa... Başkanlığa ikna olma potansiyeli, sadece HDP’de var. O da federasyonu, yani özerkliği, özyönetim dedikleri şeyi almadan desteklemeye yanaşmayacak sanki.
* * *
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Başbakan Davutoğlu sistem değişikliği için bastırıyor.
Ancak...
CHP başkanlığa karşı. Pazarlığa da kapalı. Kesinkes parlamenter sistemin güçlendirilmesinden yana.
MHP deseniz, o da başkanlığa karşı. O da pazarlığa kapalı. Sonuna dek parlamenter sistemci.
Gerçi HDP de farksız, diğer muhalefet partileri gibi başkanlığa karşı. Fakat diğerlerinden farkı, pazarlığa açık durması.
Çünkü HDP, parlamenter rejime aşk derecesinde taraftar değil. Vazgeçilmezi olarak görmüyor. Olsa da olur olmasa da...
Tam aksine, CHP ile MHP üniter yapıyı olmazsa olmaz sayarken... HDP’nin olmazsa olmazı federasyon, özerk bölgelere ayrılmak.
* * *
Peki, federasyon açmazına rağmen başkanlık Meclis’ten nasıl geçirilecek?
AK Parti, muhalefet partilerinden en az birini yanına çekmek zorunda.
CHP ya da MHP’yi yumuşatmak olası görünmüyor.
Uzlaşmaya en yakın duran HDP. O da federasyonu şart koşuyor.
Beştepe’de arama toplantıları yapmak iyi fikir. Halk desteğini artırmaya yarayabilir.
Fakat tıkanıklık Meclis’te. Propaganda ve ikna birlikleri kurmanın oradaki tıkanmayı açmaya bir faydası dokunur mu?
Ben içinden çıkamadım. Sizce?
Trafik ‘salma’sından yırtamayanlara teselli
-NEVŞEHİR’deki çiftçinin tarladan dışarı çıkarmadığı traktörüne HGS’den kaçak geçiş cezası kesilmişti. 6 bin lira etmeyecek 82 model traktöre, 6 bin 652 lira ceza.
İstanbul yüzü görmemiş, köprü gişelerinden kaçak geçiş cezası yazmışlar. Ankara’nın yolunu bilmez, otobana çıkması zaten yasak, Kazan gişelerinde HGS ihlali demişler...
Bir değil, iki değil, traktörünün arkasından yağdırılmış garibana cezalar. Koçan dayanmaz, gıyabında çarptırıldığı yanlış cezaların toplamı, kendi ederini aşıyor.
* * *
Manisa’da yaşayan 45 yaşındaki bir işçinin başına geliyor. Hayatı boyunca hiç otomobili olmamış. İstanbul’a da yolu düşmemiş. İstanbul otoban gişelerinden kaçak geçtin diye basmışlar cezayı. 79 lira 75 kuruş. Mahkemelikler şimdi.
* * *
Arkadan kesilen HGS cezaları 10 milyon adedi buluyor. Kaçında baltanın böyle taşa geldiği belirsiz. Neyse ki Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, mağdurların sesini duydu. Dün müjdeyi verdi. Hatalı okumadan kaynaklanan, yanlış plakaya kesilmiş haksız cezalar düzeltilecek. Mağdurlar, bunun için mahkeme kapılarında süründürülmeyecek.
* * *
Fakat ya diğerleri. Arkadan gönderilen radar, kırmızı ışık, yasak park, seyir halinde telefonla konuşmak ve benzeri cezalardan mağduriyet yaşayanlar! Onlar kime başvuracak, haklarını sürünmeden nasıl arayacak?
Makbuzlarda ‘Sulh ceza mahkemelerinde itiraz yolu açıktır’ yazıyor.
İşi gücü bırakıp mahkeme mahkeme ceza iptal ettirmeye mi uğraşacaklar?
* * *
Bizim posta kutusuna, neredeyse düzenli olarak yollanır oldu seyir halinde telefonla konuşma cezası. 88 küsur lira. Fiks. Az daha ıkınsalar, salma salar gibi otomatiğe binecek, rutine oturacak.
Bir yanlışlık mı var...
Seyir halinde telefonla konuşmadığını mahkemeye gidip sen ispatlayacaksın.
E hani iddiasını ispatla mükellef olan iddia sahibiydi? Cezalandırılan mı kendini aklamakla yükümlü oldu şimdi?
* * *
HGS mağdurları ‘salma’dan yırttı, yırtamayan sürücülere ise diyeceğim şu. Halimize şükredelim yine de. Hiç değilse bir arabamız, ceza kesilen güzergâhta en azından gidip gelmişliğimiz filan var.
Ya Manisa’daki vatandaş gibi olmayan arabamıza, gitmediğimiz İstanbul’da ceza yazılsaydı? Ya tarladan çıkmamış emektar traktörümüze...
Yabancı yere mi gidiyor hem, devlete ödeniyor sonuçta. Sayın ki kazancınıza bir kalem daha ortak geldi maliye, yeni vergi kondu. Meclis’i, İçişleri Bakanlığı’nı bunun için rahatsız etmeye, mahkeme kapılarını aşındırmaya değer mi?
Posta masrafına bile sokmayın. Yazıktır, günahtır, israftır. Her ay muntazaman gönlümüzden koparak hesaba yatıralım trafiğin payını gitsin.
Paylaş