Paylaş
“Başbakan’ın ofisine pervasızca dinleme cihazı koyanlar kimse, benim ıslak imzamı taklit ederek sahte belgeyle kumpas kuranlar da onlardır. Bu çete hesap verecek...”
Onları yakinen tanıyan kişi, CHP Lideri Sayın Kılıçdaroğlu’dur.
Başbakan’ın yasadışı dinlenmiş konuşmalarını, özel prodüksiyon ses kasetlerine koyup partisinin grup toplantılarında bangır bangır çalan oydu. Malzemenin kaynağını da en iyi o bilir.
Top onda, bu kumpası çözse çözse Kılıçdaroğlu çözer.
* * *
MHP Lideri Bahçeli’nin arzusu da aynı, “Bedelini mutlaka ödeyecekler...” derken hak yerini bulsun istiyor.
Öyle ya, kumpas varsa kumpasçı da vardır, adalet ise kumpası kuranların bulunup yakalarına yapışılmasını gerektirir.
Yakalanırlarsa hesabı sorulacak da, bütün mesele şu, nasıl yakalanacaklar?
Bizi kumpasçıya götürecek en somut ipucu, Kılıçdaroğlu’nun kullandığı kasetlerdir. Kasetlerin izini süren kumpasçıyı bulur, çorap söküğü gibi arkasını da getirir.
Haydi Sayın Kılıçdaroğlu, düşün yargının önüne, kumpasçıların kapısına götürün bizi. Bu kalleşliği yapanların yakalanması için adalete yardımcı olun, en büyük umudumuz sizsiniz.
* * *
Haydi Sayın Kılıçdaroğlu, önden buyurun!...
17 Aralık’tan önce “Silivri’de hâkimler ve savcılar var ama adalet yok” diye yeri göğü inletiyordunuz ya hani! İşte Anayasa Mahkemesi de sizi teyit etti.
Sonradan unutturmak istediğiniz o savlar Balyoz kararıyla doğrulandı, zaman sizi haklı çıkardı.
Haydi Sayın Kılıçdaroğlu, sözlerinizi onurlandırmanın tam sırasıdır.
17 Aralık’a dek özel yetkili mahkemelerle ilgili çektiğiniz ciltler dolusu nutuk ve demeci hatırlayın. Yasadışı dinleme kayıtlarının tedarikçilerini bu kez ele verip adalete teslim edin.
* * *
Haydi Sayın Kılıçdaroğlu!...
1. Ordu’da yapılan Balyoz kod adlı tatbikat planında emir ve kural dışına çıkıldığına, bir darbe senaryosunun çalışıldığına dair güçlü emareler olduğunu biliyoruz.
Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’la 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan ve diğerlerinin medyaya yansıyan atışmaları, karşılıklı suçlamalar vesaire ortada.
Ancak bir o kadar ortada ki kurunun yanında yaş da yakıldı, suçluyla masum birbirine karıştırıldı, sinsi bir kadrolaşmaya dönük kumpaslar da kuruldu...
Netice itibariyle yeniden yargılama yapılacak. Mahkemeden beklenen, işlenen suçun vasfını bu kez doğru belirlemesi, sapla samanı, suçluyla suçsuzu birbirinden ayırt etmesi ve art niyetle hareket etmeden hakkın ve hukukun bu davada silbaştan tesisine hizmet etmesi.
Bir suç işlenmişse cezasız kalmadığından fakat, hiçbir masumun da suçsuz yere canının yanmadığından emin olmanın başka yolu yok.
* * *
Kamuoyunun darbelerle yüzleşme talebinin kötüye kullanıldığı artık gün gibi aşikâr. Buna iyi niyetli, akıl ve vicdan sahibi kimsenin şüphesi kalmadı.
Şimdi sıra sizde Sayın Kılıçdaroğlu. Tarihi fırsat ayağınıza geldi, geri tepemezsiniz.
Reddedemeyeceğiniz bir görev sizi bekliyor. Buyurun rolünüzü oynayın.
Dursun Albay’ın bahsettiği dinleme kayıtlarını size temin eden karanlık organizasyonu deşifre edin.
Tedarikçileri tanıyorsunuz, çalışma usullerini ifşa edin, ‘asrın iftirası’ çözülsün.
Haydi ama!
Paylaş