Paylaş
Hakkını teslim edelim.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, dün sabah kalktı ve Dersim’e gitti.
Kendisinden hiç beklenmeyecek bir sürprizdi.
Çünkü aynı resti yıllarca Erdoğan’dan gördüğü halde aynı hareketi çekmemiş, aynı refleksi göstermemişti.
Şaşırttı ve şaşırtma kapasitesi bir liderin üstüne en çok yakışan, karizmasına karizma katan vasıfların başında gelir.
* * *
Allah var, Başbakan’ın da hakkını teslim edelim...
Altta kalmamak için bu karşı hamleyi küçümseme cihetine gidebilirdi, gitmedi.
Alttan aldı, memnuniyet duyduğunu söyledi, “Her parti vatan toprağının her karışında siyaset yapabilmeli” dedi.
“Gitti ama ziyaretine gidecek bir esnaf, kapısını çalacak bir cemevi, vaazını dinleyecek bir sıra cemaat bulamadıktan sonra gitse ne olur, gitmese ne” diyebilirdi, demedi.
En fazla, ‘Keşke daha önce de gitseydi’ demekle kaldı.
Moda tabirle klas bir duruş sergiledi.
* * *
İktidarına da muhalefetine de bravo, özlediğimiz siyaset işte bu, helal olsun.
Fakat bu işin hâlâ bir ‘ama’sı var, hem de kocaman bir ‘ama’...
Gitti ama Kayseriliden oy istemeye gider gibi gitti, Dersimlinin oyunu kazanmaya değil...
Kayserili seçmenin duyarlılıklarına seslendi, Dersimli seçmenin hissiyatına değil...
Kayseriliyi MHP’ye oy vermeye ikna edecek bir hitabe okudu, Dersimliyi ikna edecek bir metin değil...
“Dersim olayı bir isyandır ve bu isyana katılanlar bölücü teröristtir” cümlesini Kayserili için kurdu, Dersimli için değil...
Hep bir ağızdan Kayseriliyi coşturmak için “Ne mutlu Türk’üm diyene”yi söyledi, Dersimliye de dedirtilecek ortak bir marş dizesi olsun diye değil...
* * *
Siyaset, oy almak için yapılır. Dersimliden oy istemeyecekse bir siyasi parti neden Dersim’e gitsin?
Dersim üzerinden Kayseriliye gösteri yapmak, Orta Anadolu’daki kemikleşmiş MHP seçmenine selam çakmak için mi?
“Bak, biz buralara da geliyoruz” mesajını Kayseriliye damardan vermek için iyi de... Gölgesinde Dersimliyi toplamadıktan sonra o parti bayrağını Dersim’de dalgalandırmanın manası ne?
Başbakan Davutoğlu’na o beklenmedik cevabı nasıl verdiyse bu soruya da herkesi şaşırtacak bir cevap vermesinin zamanı geldi Bahçeli’nin.
Kayserili seçmeninin bölünme korkusu mudur MHP’nin elini kolunu bağlayan? Onun için mi değişemiyor, onun için mi kendini yenileyemiyor?...
Seçmen mevcudunu muhafaza etmek için mi hâlâ bu ‘Türkçülük’ düzeyindeki milliyetçilik anlayışına sıkı sıkıya tutunuyor?...
Öyleyse Dersim’e gitme cesaretini gösterdiği gibi gerçekle yüzleşme cesaretini de göstermeli artık.
Kayserilinin bölünme korkusu ancak, MHP Kayseri’de yaptığı gibi Dersim’de de siyasi yarışa, oy kapma rekabetine girdiği gün sona erecektir.
* * *
Türkiye’yi normalleştirmek, milletin birliğini, vatan topraklarının bütünlüğünü kurtarmaksa mesele, işte fırsat.
Kayseriliye hitap eden konuşmayı Dersim’de yaptı Devlet Bahçeli.
Şimdi sıra, Dersimliye hitap edecek bir konuşmayı da Kayseri’de kurulacak kürsüden yapmasında.
MHP, gözü Kayseri’deki oylardayken Dersim’e gittiği gibi, gözünü Dersim’deki oylara dikerek Kayseri’ye de gidebildiği gün bu iş tamamdır.
Paylaş