Bahçeli’nin MÜSİAD çelişkisi ne de yamandır

Seçim gecesi ne dediyse o. Katı tutumunu o günden bugüne aynı kararlılıkta sürdürüyor. Aradan geçen bir ayda ne esnedi ne yumuşadı ne de tavrında en küçük bir elastikiyet meydana geldi.
Ancak aynı tutarlılığın diğer katı tutumları için de geçerli olduğunu söylemek zor.
Mesela MÜSİAD’a randevu vermemesi...
Söyleşide az önce kutuplaşmadan, sosyal yarılmadan yakınıyor. Çare olarak AK Parti ile CHP’ye birlikte koalisyon kurmalarını öneriyor.
Diyor ki “Bugün çok kişi birbiriyle alışveriş yapmıyor. Aynı yolda karşılaşanlar, kaldırım değiştiriyor. Herhangi bir gerginlik, herhangi bir çatışma olmasın diye insanlar karşı karşıya gelmek istemiyor...”
O denli çığırından çıkmış bir cepheleşmeyle karşı karşıya olduğumuzu belirtiyor. Bunun için kaygı izhar ediyor...
Arkasından da MÜSİAD’a karşı takındığı ayrımcı tavrı ballandıra ballandıra savunuyor.
“Seçimden sonra önemli sivil toplum örgütleri bizden randevu istediler. TÜSİAD, TOBB ve MÜSİAD... MÜSİAD’ın ne olduğu belli. Ona randevu vermedim ama diğer iki kuruluşun yetkilileriyle burada görüştüm” demekte hiçbir beis görmüyor.

* * *

MÜSİAD’ın randevu ajandası ne? Üyelerinin koalisyon önceliklerini Devlet Bahçeli’ye ilk elden aktarmak. Onların başında da bir AK Parti-MHP koalisyonu talebi geliyor. Belli olan bu. Ve Bahçeli, göstere göstere randevu vermiyor.
Hastalığa, son derece tehlikeli bir toplumsal ayrışma teşhisini koyan o. Tedavisi için AK Parti-CHP reçetesini hararetle öneren o. ‘Yandaş’ imasında bulunup MÜSİAD’la selamı sabahı kesen de o. Siz bir şey anladınız mı?

Putin’in gölge tetikçileri

DEVLET Bahçeli, Hürriyet mülakatında ‘Ak troller’le ilgili de bir iddiada bulundu.
Dediği şuydu: AKP bir lobi oluşturmuş. Aynı memur gibi atamış bunları. Bir algı yönetim merkezi kurmuş... Sayıları 6 bini bulan bu troller, sosyal medyada yoğun faaliyet gösteriyormuş. Yönlendirme yapıyorlarmış vs...
Komşum Özkök de lafı anında kaptı, kesin bilgi gibi yayıyor. Ancak bu bir ifşaat değil. Çünkü afaki. Somut dayanaklardan yoksun.
Bahçeli’yi rahatsız eden şey açık. Kendilerine gelen çeşitli tepkileri, örgütlü trol faaliyeti olarak değerlendiriyor. Kuşkulanmıyor, bundan emin. Manipülasyon amacı sezdiği için de katı defans uyguluyor.
Fakat söylediklerinin ifşaattan, yani bir sırrın açık edilmesi halinden sayılması için bazı unsurları barındırması gerekmez miydi?

* * *

Rusya’da, Kremlin’in gizli propaganda birliği sonunda yakayı nasıl ele verdiyse, Bahçeli de öyle suçüstü yakalamış olmalıydı en azından.
Putin’i savunmak ve eleştirileri püskürtmek için etrafa saldıran... Patronlarının karartma, saptırma, korkutma ve itibarsızlaştırma gibi kirli işlerini yapan dijital tetikçileri duymayan yoktur. Dünyanın dilindeydiler. Bir trol imalathanesinden söz ediliyordu ama ortada gölgesinden başka bir şey yoktu...
Ta ki geçen martta işten ayrılan 2 aylık bir trol, Lyudmila Savchuk, ücretinin eksik ödendiği ve başka iş kanunlarının ihlal edildiği suçlamasıyla bu esrarengiz hayaleti mahkemeye verdi.
O güne dek yokmuş gibi yapan şey, işte o andan itibaren yeraltından yerüstüne çıkmaya, ele avuca gelmeye başladı.
İlk duruşmada, kafasını dışarı çıkarmadı muhatap. İkincisinde, St. Petersburg’daki bir ajans çıkageldi. İnternet Çalışmaları Ajansı adında gizemli bir yer. Anlaşma teklif etti, 10 bin rublelik tazminatla işi tatlıya bağlamayı önerdi.
Bu ay, ajansın kapalı kutu gibi merkezine, mahkeme nezaretinde bir ziyaret yapılacağını okudum. Gölgelerin efendisine ulaşmadan işin peşini bırakmayacak sanki bu Lyudmila Savchuk...
Bizde ise ne inatçı bir itirafçı ne de ucundan tutulacak başka bir çorap söküğü var ortada.

* * *

Evet, sosyal medyada bir trol olgusu çıplak gözle görülebiliyor. Ama gönüllü militanlar çetesi mi, maaşlı ve kadrolu lejyonerlerden mi oluşuyor, hangi karanlık işlere bakıyor, örgütlü faaliyet içinde mi, bütün askerleri tek merkezden mi kiralanıyor, varsa nerededir bu merkez, emri kimden alıyor? Hâlâ sır...
Bu sorular somut cevaplar bulmadıkça 6 bin sayısı da haklarında yayılan diğer tevatürler de spekülasyondan öteye geçmez.