AK Parti’nin aday ve model seçimi

DÜN yalnızca yeni genel başkan adayını değil, yeni dönemin kodlarını da açıkladı parti sözcüsü.

Haberin Devamı

Yeni genel başkan adayıyla başlayalım.

 

Binali Bey, AK Parti açısından Davutoğlu sonrası için olabilecek en rasyonel, en akıllıca tercihti.

 

Adı Davutoğlu’nun yerine düşünülen potansiyel aday olarak sürekli ortalıkta dolaştırıldığı için, yadırganmayacak tek isim aynı zamanda.

 

Parti kamuoyu hazırlanabileceği kadar Binali Bey’in gelişine hazırlanmıştı.

 

Tabanın alıştırıla alıştırıla Binali Yıldırım ismine ne kadar alıştırıldığı, yol yürürken ortaya çıkacak elbette.

 

Ancak alıştırma çalışmalarına hiç konu edilmemiş bir isim tercih edilmedi. O riskin alınmaması rasyonel bir seçimdir.

 

***

 

Fakat daha da önemlisi şu.

 

Haberin Devamı

Ahmet Davutoğlu’nun yer almadığı bir denklemde başka kim olabilirdi?

 

Adı geçen diğer namzetlerle kıyaslandığında, aralarındaki yegâne rasyonel, yegâne gerçekçi aday Binali Bey.

 

Düşük profil, yüksek profil tartışmasının altında kalmayacak tek kişi de o.

 

Çünkü olgun ve esnek bir kişiliğe sahip.

 

Söylenenleri kulak arkası edecek, kafaya takmak yerine üçüncü bir seçenek olarak ‘alın size köprü, yol yapan icraatçı profil’ diyebilecek biri.

 

Talihsiz ve biraz da kaçınılmaz olarak başlatılan profil tartışmasını aşıp aşmamak gibi bir sorunu olmayacak. Kendisini öyle bir baskı altında hissetmeyecek rahatlıkta biri.

 

Emanetçi mi, değil mi münakaşasıyla da sakatlanamayacak bir profili var.

 

Haberin Devamı

Çünkü komplekssiz. Emanetçiliğe dünden razıymış kadar bunu dert etmeyecek, Erdoğan’ın emanetçisi denmesine takılmayacak, bu yükü gönüllü taşıyabilecek olgunlukta.

 

Sanırım Davutoğlu’nu çıkardıktan sonra, geriye kalan seçenekler arasında neden Binali Bey’in olabilecek en doğru seçim olduğunu anlatmaya kâfi bu kadarı.

 

Ayrıca zaten bugün Binali Yıldırım’ın ne kadar doğru, ne denli isabetli bir seçim olduğunu anlatma günü.

 

Curnataya mütevazı bir performansla katılıp yarışı ehline bırakarak çekiliyorum.

 

Eminim çok daha başarılı, çok daha maharetli yarışmacılar çıkacak, ortaya eşsiz eserler koyacaklardır. Benim bunca erbabı dururken daha fazla kalabalık yapmama ihtiyaç görünmüyor.

 

***

 

Haberin Devamı

Gelelim yeni dönemin kodlarına.

 

Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, Erdoğan’la partisinin ilişkisi bir türlü yeniden tanzim edilememişti.

 

Anayasa’nın öngördüğü şekilde düzenlense Erdoğan’ın ihtiyacını karşılamıyordu.

 

Erdoğan’a göre yürütülse Anayasa’ya uymuyordu.

 

Hülasası, AK Parti-Erdoğan ilişkisi bir düzene oturtulamamıştı, rayına sokulamamıştı.

 

Bu da sorun ve gerilim üreten, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıklıkla çift başlılık şikâyetlerine konu olan bir alandı.

 

Dün AK Parti adına konuşan herkes, bu konuda yeni bir dille karşımıza çıktı. Belirsizliği giderecek, tartışmalara nokta koyacak keskinlikte bir dil.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la AK Parti’nin ilişkisi, düne kadar ‘kurucu lider’ ve ‘doğal lider’ kavramlarıyla tanımlanıyordu.

 

Haberin Devamı

Dün artık ‘kurucumuz’ ve ‘liderimiz’ şeklinde ayrı ayrı kullanılmaya başlandı bu kavramlar.

 

İlk kez ‘doğal’ değil ‘açıktan ve doğrudan lider’ olarak telaffuz edildi.

 

‘Kim ne derse desin’ dönemine giriş ilanı gibi. ‘Allah’ın bildiğini kuldan mı saklayacağız’ dönemi de diyebiliriz.

 

Defacto duruma, yani fiili ‘tek başlılık’a resmiyet kazandırılamadı belki ama aleniyet kazandırılmış oldu.

 

***

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan artık ‘doğal lider’, ‘dava büyüğü’, ‘hareketin önderi’ gibi manen bağlı olunan fikri lider gibi değil...

 

Anayasa’nın ruhuna değilse bile lafzına uygun, şekil şartlarını karşılayan, zevahiri kurtarmaya dönük örtük ifadelerle de değil...

 

Haberin Devamı

Doğrudan ve açıktan partinin pratik lideri olarak söz ediliyor.

 

Erdoğan’ın soyut ve teorik değil, somut ve pratik liderliğinden bahsediliyor.

 

Bir batında hem yeni bir genel başkan hem de Erdoğan’la yeni bir ilişki modeli seçmiş oluyor AK Parti.

 

Hayırlı olsun.

Yazarın Tüm Yazıları